Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine; Birleşen davada; davacının menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı – karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Asıl davada; harici satış sözleşmesi ile satın alınan taşınmazla ilgili ödenen bedelin, taşınmazın devrinin yapılamaması nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili; birleşen davada ise; icra takibine konu bonodan dolayı, 42.500 TL borçlu bulunmadığının tespiti talep edilmektedir. Taraflar arasında, taşınmazın haricen satıldığına ilişkin bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, bu satım nedeniyle davacının ödediği miktara ve teminat olarak verilen bonoya ilişkindir. Mahkeme gerekçesinde; davacının, duruşmadaki beyanında, davalı S.. B..'a toplam 20.000 TL ödediğini beyan ettiği, bu miktardan davalının menfi tespit davasında kabul ettiği 12.500 TL düşülerek, kalan 7500 TL için davanın kabulüne karar verildiği ifade edilmektedir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı menfi tespit ve ödenen parann iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü’nün 2013/15983 Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle davalı şirkete borçsuzluğunun tespiti ile takibin iptaline, %20'den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, ödenen 1.600,00 TL'nin ihtar tarihi itibari ile işletilecek yasal faizi ile iade edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile toplam 3.916,17 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya istirdatına, icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut olayda, davacının talebi aleyhine başlatılmış olan ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2013/15983 Esas numaralı dosyası nedeniyle menfi tespit ve ödenen 1.600,00 TL'nin ihtar tarihi itibari ile işletilecek yasal faizi ile iadesidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, bankacılık işleminden kaynaklanan menfi tespit ve icra takibi sırasında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          reddi gerekmiştir. 2-) Satım konusu aracın imalat hatalı olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, aracın davalılara iadesi ile ödenen bedelin davacıya verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, araç iade edilmeden bedel iadesinde, faiz başlatılamaz....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2010/642 ESAS, 2011/254 KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA; DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali KARAR TARİHİ : 22/03/2021 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi, cezai şart ve menfi zararın tazmini istemine, birleşen dava ise eser sözleşmesi kapsamında verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur....

              Bu durumda mahkemece sözleşmeden dönen tarafın ancak menfi zararlarını isteyebileceği, müspet zararlarını isteyemeyeceği gözetilerek, ödenen bedelin istirdadına ödenmeyen bedel yönünden borçlu bulunulmadığının tespitine ve ayıplı makinenin davalı yükleniciye iadesine karar verilmesi, ıslahla davaya eklenen kâr kaybı, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinin ise reddi gerekir. Dava kısmen ıslah edildiği halde tamamen ıslah edilmiş ve sözleşmeden dönülmemiş gibi ödenen bedelin istirdadı ve menfi tespit istemine ilişkin davanın yok sayılarak yazılı şekilde ıslahla talep edilen cezai şart ve kâr kaybı alacağı yönünden kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, .... bent uyarınca kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 09.....2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 22. maddesi gereğince enerji nakil hattının demontesi için idarece takdir edilen bedelin indirilmesi ve fazla ödenen demonte bedelinin iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/363 E. - 2017/509 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 22. maddesi gereğince enerji nakil hattının demontesi için idarece takdir edilen bedelin indirilmesi ve fazla ödenen demonte bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

                  Alınan 03.02.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunda ödenen toplam 40.000,00 TL' nin dava tarihi itibariyle güncellenmiş halinin 60.588,28 TL olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen satış vaadi sözleşmesi gereğince davalının ödediği bedelin denkleştirilmiş adalet ilkesine göre güncellenmiş halini talep etme hakkı olduğu yönündeki mahkeme kabulü yerinde olmakla birlikte, davalının ödediği bedelin 34.000,00 TL lik kısmını icra takibiyle talep ettiği, bu nedenle açılan menfi tespit davasının ise reddedildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, bu miktar yönünden alacak davası açılmasında hukuki yarar olmadığından birleşen davada kabul edilecek miktar hesaplanırken 60.588,28 TL' den takip konusu tutarın mahsup edilip buna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece, bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dairemizce HMK'nın 355.maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; devremülk sözleşmesinden kaynaklı ödenen bedelin iadesi menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. Somut olay da; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu 14/06/2015 Tarihli sözleşmenin devremülk sözleşmesi olmakla, tapulu taşınmazın pay devrini de içerdiği bu haliyle resmi şekil şartına tabi olan sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılmış olması nedeniyle sözleşme geçersizdir. Hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme kurulları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet ilkesi hiçbir zaman gözardı edilmemelidir....

                    UYAP Entegrasyonu