Mahkemece yapılan inceleme ile davanın İİK.72.maddesi hükmüne dayalı olarak açılan menfi tespit ve istirdat davası olduğu, HMK 6.maddesi ile genel yetkili mahkemenin , davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, İİK 72/8.maddesine göre menfi tespit ve istirdat davasının takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının ikametgahında da açılabileceği, yetkili mahkemenin takibin yapıldığı Denizli Mahkemeleri'nin olduğu gerekçesi ile yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş , hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı 2005 yılında 4 adet arsa satın almış ve bu durumu davalı müvekkile bildirdiği, ancak 02.11.2010 tarihinde yapılan satış ile ilgili olarak davalı müvekkili bilgilendirmediği, icra takibinin başlatıldığı tarihte kooperatif üyesi davacı olması sebebiyle icra takibi davacı hakkında başlatıldığı, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötü niyetli olarak açılan dava sebebiyle davacının dava değerinin %20'sinden az olmayan tazminata mahkum edilmesine davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde; ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Menfi tespit isteminin KISMEN KABULÜ ile; davacının davalıya Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2016/... Esas sayılı icra takibine konu borç yönünden dava tarihi itibari ile 28.408,45 TL tutarında borçlu bulunmadığının TESPİTİNE, 2-İstirdat isteminin KABULÜ ile; davalıya ödenen 56.266,08 TL'nin davalı ...'...
G E R E K Ç E: Davanın, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olarak açıldığı, ilk derece mahkemesince 23/03/2023 tarihli ara karar ile menfi tespit davasının istirdat davasından tefrikine karar verildiği, daha sonra da davacı vekiline istirdat davası yönünden arabuluculuk tutanağının ibrazı için bir haftalık kesin süre verildiği, muhtıranın davacı vekiline 01/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, kesin sürede tutanağın ibraz edilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacının keşidecisi olduğu hamiline düzenlenen 25.10.2007 tanzim tarihli 3.543.00 TL.'lik çeke istinaden davalı tarafından, davacı hakkında 12.11.2007 tarihinde icra takibi yapılmış, davacı 08.02.2008 tarihinde menfi tespit ve istirdat davası açma hakkını saklı tutarak borcu ödemiş, aynı tarihde de iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davacının çekle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut davada borçlu olan davacı tarafından ... tarihinde dava tarihinden önce mezkur borç icra dairesi vasıtası ile ödenmiş olduğundan dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşemez. Davacının doğrudan istirdat davası açması gerekli iken menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası ile davalı tarafından davacıya ve ciro zincirindeki diğer borçlulara karşı icra takibi başlatıldığı, 12/03/2021 tarihinde davacının Ankara'daki iş yerinde haciz işlemi uygulandığı, davacının aynı tarihte icra dosyasına 49.050,00 TL'lik ödeme yaptığı ve dosya borcunun ödendiğinin haciz tutanağına da işlendiği yine haciz tutanağında davacı şirket yetkilisinin icra takip dosyasına yatırılmış olan paranın alacaklı tarafa ödenmesine muvafakat ettiği tespit edilmiştir. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun "Menfi tesbit ve istirdat davaları" başlıklı 72. maddesi, "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.... (6) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (7) Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten...
İcra Müdürlüğünün 2021/6375 sayılı dosyası ile davalı tarafından davacıya ve ciro zincirindeki diğer borçlulara karşı icra takibi başlatıldığı, 12/03/2021 tarihinde davacının Ankara'daki iş yerinde haciz işlemi uygulandığı, davacının aynı tarihte icra dosyasına 49.050,00 TL'lik ödeme yaptığı ve dosya borcunun ödendiğinin haciz tutanağına da işlendiği yine haciz tutanağında davacı şirket yetkilisinin icra takip dosyasına yatırılmış olan paranın alacaklı tarafa ödenmesine muvafakat ettiği tespit edilmiştir. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun "Menfi tesbit ve istirdat davaları" başlıklı 72. maddesi, "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. ... (6) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (7) Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, dava konusu edilen alacak icra takibine konu ve bonodan kaynaklanmakta olup davalının açtığı istirdat davasına konu alacak ile aynı alacak olduğu, her iki davanın tarafları ve konusunun da aynı olduğu, alacak ve menfi tespit veya istirdat davalarının birbirinin zıddı ve simetriği davalar olduğu, bu davalardan birinin kesinleşmesi halinde karşıtı olan davanın da ortak kesin hüküm nedeniyle dinlenmeyeceği, bu nedenle kesinleşen alacak davasına karşı menfi tespit davası açılamayacağı gibi menfi tespit veya istirdat davasına karşı da alacak davası açılamayacağı, tarafları ve konusu aynı olan ve Yargıtay aşamasında geçerek kesin hükme bağlanan uyuşmazlığın yeniden başka bir adla yargıya taşınmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün görülmediği, bu hususun dava şartı olması ve resen gözetilmesinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/I maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, davacı borçlu tarafından davalı alacaklıya haricen yapılan ödemeler sebebiyle icra dosyasında menfi tespit ve fazla ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir....