"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 1.074,76 TL bedelli takibin borçlusu olunmadığının tespiti ile 5.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece menfi tespit davasının kabulü, manevi tazminat davasının kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Şti. aleyhine 04/11/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; menfi tespit talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 21/06/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Davacı borçlu olmadığı halde icra dosyasındaki borçlu ile aralarındaki isim benzerliği nedeniyle evine hacze gelindiğini, aracına haciz konduğunu belirterek borçlu olmadığının tespiti ile davalının borcun % 40'ından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/09/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, İcra ve İflas Kanunu 89/3 maddesi gereği menfi tespit ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacılar; davalının bedeli ödenmiş 31/10/2005 tarih ve 4.000,00 TL bedelli bonoyu icra takibine koyduğunu, bankadaki mevduatlarına, taşınmazlarına ve davacı ...'a ait araca haciz konulduğunu, aracın ayrıca muhafaza altına alındığını, açtıkları menfi tespit davası üzerine davalının takipten feragat ettiğini, bunun üzerine mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ve lehlerine tazminata hükmedildiğini belirterek, haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı; bedeli ödenmiş senedi icraya koymalarından dolayı yapılan haciz şeklen haksız olsa da, ellerinde bedeli henüz ödenmemiş başka bir senedin daha olduğunu, muhafaza altına alınan aracın eski model olup ticari işlerde kullanılmadığını, menfi tespit davasında hükmedilen 1.600,00 TL tazminatın zararı karşılamaya fazlası ile yeteceğini belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararı ile gönderilen davanın görüldüğü mahkemece; 18/11/2009 tarihinde davalı bankadan kullanılan 3.750 TL tutarındaki Tüketici Kredi Sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı ve dava konusu olan kredinin davacı tarafından çekilmediği ancak davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak bir durumun söz konusu olmadığı, manevi tazminata hükmedilmesinin olanaklı bulunmadığı gerekçesiyle; menfi tespit talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı banka tarafından düzenlenen 28/12/2009 tarihli teftiş raporunda kredinin başkası tarafından kullanıldığı ve imzaların davacıya ait olmadığı tespit edilmiş olmasına rağmen, davacıya 28/04/2015 ve 04/06/2015 tarihli muaccaliyet ihtarnamelerinin gönderildiği anlaşılmaktadır....
Gereği görüşüldü: Davacılar vekili, davacının işe girerken verdiği teminat senedinin işten ayrılırken davalı tarafından kendisine iade edilmeyerek icra takibine konulduğunu, müvekkilleri tarafından davalıya böyle bir borçlarının olmadığının ispatlanması için dava açıldığını ve ... 2. İş Mahkemesi'nin 2010/32 Esas ve 2011/310 Karar sayılı kararı ile müvekkillerinin adı geçen senede ilişkin borçlu olmadıklarının tespit edildiğini bildirerek, icra takibi nedeniyle uğradıkları manevi zararın tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece menfi tespit davası sırasında davalının hala haciz ve tahsil yönünde açık gayretlerinin bulunduğu, verilen ve kesinleşmiş karara göre bedelsiz senedin tahsiline çalışıldığı, açıklanan şekliyle davacıların manevi olarak zarara uğradıkları gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacılar davalı tarafından yapılan takibe karşı ... 2....
HMK'nun 341/2 ve Ek-1 maddeleri gereğince 01.01.2022 tarihinden itibaren değeri 8.000-TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Somut olayda davacının menfi tespit istemine konu ettiği reddedilen borç miktarı 5.000-TL olup, istinaf konusu edilen reddedilen menfi tespit hükmünün kesinlik sınırı içerisinde bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin menfi tespit hükmüne yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 341-2 ve 346/1 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekili tarafından ayrıca haksız icra takibi ve haciz işlemleri nedeniyle manevi tazminat talep edilmiştir. Manevi zarar; mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK'nın 58....
Davacı, davalının haksız icra takibi ve hacizleri nedeniyle menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını ve bu nedenle zarara uğradığını söyleyerek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/297 esasına açılan menfi tespit davası sonucu, takibe dayanak bonolar üzerinde davacıya atfen atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığının belirlenmesi üzerine 03/12/2018 gün ve 2017/297 esas, 2018/728 sayılı kararı ile menfi tespit davasının kabulüne ve 586,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline dava değerinin miktarı bakımından kesin olarak karar verilmiş, bu karar üzerine davacı eldeki davada haksız icra takibi ve haciz nedeniyle haczedilen menkul eşyaların değerini maddi tazminat, kişilik haklarının zedelenmesi ve uğradığı itibar kaybından dolayı uğradığı manevi zararın tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince 1.800,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından manevi tazminat miktarına, davalı vekili tarafından ise maddi ve manevi tazminat kararlarına karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6100 Sayılı HMK.'...
Davacı toplam 11.000-TL harca esas değer üzerinden dava açmış, icra dosyasında talep edilen 6.000,00 TL asıl alacak ve 836,00 TL faiz yönünden menfi tespit isteminde ve 5.000,00 TL bakımından manevi tazminat talebinde bulunmuş, 17.04.2014 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1. maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Davacı tarafından menfi tespit ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu, taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenlerle davalı vekilinin hükme bağlanan 6.836,00 TL ve 5.000,00 TL ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir....