DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava konusu bononun incelenmesinde keşidecinin davacı lehtarının ise davalı olduğu keşide tarihinin 01/01/2012, vade tarihinin 10/10/2012 olup bedel kısmında rakamla "500-YTL" yazılı olduğu bono içeriğinde ise yazı ile "-Beşbinbeşyüz" yazıldığı, görülmüştür. TTK 676.maddesinde poliçede rakam ile belirtilen bedel ile yazı ile belirtilen bedel arasında fark bulunması durumunda yazı ile belirtilen bedele üstünlük tanınacağı ve bunun dikkate alınacağı belirtilmiştir....
den 27.12.2010 tarihinde yeni araç satın aldığını, 13.03.2011 tarihinde boya kalınlığını ölçtürdüğünde boya tabakası kalınlığının standartlara aykırı olduğunu ve homojen bir dağılım göstermediğinin anlaşıldığını, davalıya başvurduğunda boya kalınlığının normal olduğunu bildirdiğini, İTÜ'nde yapılan incelemede aracın boyasının standartlardan daha kalın olduğunu ve homojen bir dağılım göstermediğinin tespit edildiğini ve aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değiştirilmesine veya araç bedelinin rayiç değeri üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Türkiye A. Şirketi, araçtaki boya kalınlığının fabrika çıkısında olması gereken aralıkta ve standartta olduğunu, araçtaki problemin ayıp niteliğinde olmadığını, aksi düşünülse bile araçtaki sorun ile davacının talepleri arasında adil bir dengenin olmadığını, bedel iadesi isteminin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı ... Oto LTD....
Dava eşler arasında görülen çeyiz eşyasının iadesi davası olmayıp, sözleşmeden kaynaklanan menfi tespit davası olduğundan bu davaların temyiz inceleme görevi dairemizin değil, Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 13.Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verilerek dosya dairemize gönderilmiştir. Bu nedenle dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 17.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
borcun olmadığını, tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyan ederek, menfi tespit talebinde bulunmuşlardır....
Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....
Şti. 2-... 3-... aralarındaki teminatın iadesi davası hakkında İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 18/12/2008 gün ve 2008/2266 D.İş sayılı hükmün ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, verilen ihtiyati haciz kararına rağmen, fiilen haciz uygulanmaması nedeniyle teminatın iadesini talep etmiştir. Mahkemece, hakkında ihtiyati haciz kararı verilen borçlunun menfi tespit davası açması ve teminatın iadesine, muvafakat etmemesi nedeniyle teminatın iadesi talebi reddedilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427’nci maddesi uyarınca mahkemece verilecek nihai kararlar temyiz edilebilir. İhtiyati haczin düzenlendiği İcra ve İflâs Kanunu'nun 257-268’inci maddelerinde teminatın iadesine ilişkin kararların temyiz edilebileceğine ilişkin bir kanun hükmü de bulunmamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/244 Esas KARAR NO : 2021/676 DAVA : Menfi Tespit, İpotek Terkini (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/06/2020 KARAR TARİHİ : 23/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, İpotek Terkini (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin eski ortağı ve müdürü olan ... olduğunu, davalının gerçekte hiçbir alacağı olmadığı halde, müvekkili şirket adına tescilli olan bir gayrimenkul üzerine kendisinin alacaklı olduğuna dair ipotek tesis ettirdiğini ve bu işlemi de hem borçlu şirket müdür hem de alacaklı asil sıfatıyla kendisi bizzat imza ettiğini, ardından şirketteki hisselerini ...'ya devrettiğini, şirket aleyhine .... İcra Müd. 2020/ ... E....
Bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi hâlinde ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususu da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bonodaki bedel kaydının her iki tarafça talil edilmesi hâlinde ispat yükü borçlu üzerindedir. Diğer bir ifade ile bu durumda ispat yükü yer değiştirmez. HMK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası ve TMK’nın 6. maddeleri uyarınca borçlunun bononun bedelsiz olduğunu ispat etmesi gerekir. Hemen burada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6 m.). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir....
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/09/2018 KARAR TARİHİ : 26/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müteveffa davalı ...'in yetkilisi olduğu ... firmasından müvekkilinin 06/06/2017 tarihinde 1 günlüğüne araç kiraladığını, araçta oluşabilecek hasarlar nedeniyle teminat olarak boş senet verdiğini, aracı teslim ettikten sonra çeşitli bahanelerle senedin kendisine iade edilmediğini ve davacı tarafça borçlu olmadığı halde bu senede 60.000,00 TL bedel yazılarak 27.246,46 TL bedel üzerinden ... ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı,davalı ile arasında süren ticari ilişkide, davalının bedel almadan mal verdiğini, para ödeninceye kadar geçen süre içinde geçerli olmak üzere davalıya bono düzenleyip bedel hanesini açık olarak verdiğini,ancak boş bonoyu davalının satıp teslim etmediği emtia bedeli olarak doldurarak icra takibi başlattığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine ve takibe esas alınan senedin iptaline, davalının kötü niyetli ve haksız olarak icra takibi yapmış olması nedeniyle % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....