ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2014 NUMARASI : 2014/99-2014/757 Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin 28214 no.lu elektrik abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile hakkında 61.132,02 TL bedel tahakkuk ettirildiğini, daha evvel davacının bu bedel nedeniyle borçlu olmadığının tespiti amacıyla açtığı menfi tespit davasında davanın kısmen kabul edilerek davacının 7.901,86 TL borçlu olduğunun tespitine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine davacının 6111 sayılı yasadan faydalanmak üzere davalı kuruma başvurduğunu, ancak davalının yalnızca 7.901,86 TL üzerinden taksitlendirme yapması gerekirken tüm bedel üzerinden taksitlendirme...
Dava, menfi tespit davası olup kısmi dava şeklinde açılmıştır. Kısmi menfi tespit davası açılamaz. Dairemizin istikrarlı uygulaması bu yöndedir. Bu durumda mahkemece davanın usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi somut olaya uygun olmadığından 6100 sy. HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sy. HUMK'un 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün belirtilen gerekçelerle düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki adi yazılı satış sözleşmesinde daire bedelinin 150.000,00 TL olduğu hususunda taraflar anlaşmış ve 50.000,00 TL'nin peşin olarak ödendiği kabul edilmiş kalan kısmın ise taksitle ödeneceği kararlaştırılmıştır. Ancak; davalının aylık 1.500,00 TL üzerinden 6 ayda ödediğini iddia ettiği (9.000,00 TL)'lik kısma ilişkin delil sunulmadığı gibi davacının da bu ödemeyi aldığına dair kabulü yoktur. Menfi tespit davası alacak davası niteliğinde olduğundan ispat yükü alacaklıya aittir. Alacaklı 9.000,00 TL’yi (6x1500 TL)'yi ödediğini ispatlayamadığı halde bu kısmın da ödenmiş gibi kabul edilerek menfi tespit davasının reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/507 Esas KARAR NO : 2022/970 DAVA : Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/09/2015 KARAR TARİHİ : 14/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkil şirketin davalıya 04/06/2001 tarihli ... Bankası AŞ. ......
A.Ş.nin sorumluluğunun bulunduğu, kira tazminatının menfi zarar kapsamında bulunmadığı gibi sözleşmenin de ifa imkanının bulunmadığı anlaşıldığından bedel iadesi ve menfi zarar yönünden açılan davanın kabulüne, ödeme tarihinden itibaren ticari faiz ve kira tazminatı yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, davacının manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğundan yasal faiz yürütülmesi gerektiği, davalı daha önce temerrüte düşürülmediğinden faiz başlangıcının dava tarihi olduğu anlaşıldığından birleşen davanın da kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle; asıl davada tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, asıl davadaki bedel iadesi ve tazminat talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan ... A.Ş. arasında imzalanan 04.05.2009 tarihli ... ......
in cari hesap borcuna mahsuben ticari kayıtlara alındığı, 30.11.2017 tarihli 2.400,00 TL bedelli senede ilişkin ise hem senet görüntüsü hem de ödendiğine ilişkin ödeme dekontu dosyaya sunulu olmadığı hususları tespit edilmiştir. Huzurda görülen dava bononun bedelsizliği iddiası ile ödenen bedelin iadesi istemidir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 17/12/2012 tarihli hükmün 1.maddesinde “...100.000,00 USD ve 15.000,00 USD'nin iadesi istemi ile açılan davada harç yatırılmadığından HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına, yasal 3 aylık süre içinde harç yatırılarak davaya devam edilmesi durumunda iade istemine ilişkin bu davanın iş bu dosyadan tefriki ile aynı bir esasa kaydına, aksi durumda mahkememizce bu dava bakımından ek karar yazılmasına,” karar verilmiş olup dairemizin 30.04.2014 tarih ve 2013/11575 E 2014/5551 K sayılı geri çevirme kararında tefrik edilen dosyanın incelenmek üzere evraka eklenerek gönderilmesi istenilmişse de gönderilmediği anlaşılmakla varsa tefrik edilen dosya ile ek kararın incelenmek üzere evraka...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak- menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, belirsiz alacak davası yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine, kira parası iadesi yönünden dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, menfi tespit davası yönünden hukuki yarar yokluğundan usulden reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yargılamanın iadesi talebine konu dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.Taraflar sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu anlamda talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir.Hemen burada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir....