Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı müflis şirketin işbu menfi tespit davasına konu ettiği davalı banka tarafından 07/07/2014 tarihinde düzenlenen ..., ... ve ... numaralı teminat mektuplarının lehtarının dava dışı ... Tic. Ltd....

    Madde hükümleri çerçevesinde feshedilmesi halinde yatırımcının davalı tarafından fesih tarihine kadar yapılan hibe tutarını yasal faizi ile birlikte geri ödeyeceği ve sözleşme öncesi verilmiş olan teminat mektubu veya nakdin irat kaydedileceği kararlaştırılmış olup, sözleşmenin genelinden ve 14.3. madde kapsamından teminat mektubunun irat kaydedilebilmesi için öncelikle hibe yardımının yatırımcıya kullandırılması gerektiği anlaşılmaktadır. Verilecek olan hibe yardımına teminat olarak alınan teminat mektubunun, hibenin verilmemesi nedeniyle irat kaydı bu bağlamda mümkün olmadığı gibi, davalı kurumun projenin gerçekleştirilmemesi ve hibe yardımında bulunulmaması nedeniyle zarara uğradığı da iddia ve ispat edilmediğinden teminat mektubunun davacıya iadesi gerektiğinin kabulü zorunludur. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

      Sanıkların yetkilisi ve ortağı oldukları, .... şirketi adına katılan bankadan ... firmasına verilmek üzere suça konu teminat mektubunu aldıkları, ancak bir süre sonra bu teminat mektubunun aslını tekrardan bankaya iade ederek iptal ettirdikleri, ancak buna rağmen ... firması tarafından katılan bankaya renkli fotokopi teminat mektubu ibraz edilerek, teminat belgesinde yazılı bedelin tahsil edildiği, sanıkların bu surette nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda, Katılan banka tarafından, sanıkların yetkilisi oldukları şirkete, ... firmasına sunulmak üzere 15/12/2006 tarihli teminat mektubu verildiği, daha sonra sanıklar tarafından da 03/04/2007 tarihinde teminat mektubu aslı katılan bankaya iade ederek iptalinin sağlandığı, bu iptal hususununda katılan banka tarafından ... firmasına bildirildiği, buna rağmen ... firması tarafından teminat mektubunun ödenmesinin istenilmesi üzerine, katılan bankaca teminat mektubu bedelinin ödendiği, taraflar arasında görülen...

        A.Ş. olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği sipariş tutarının teminatı olmak üzere müvekkil şirket tarafından kesin ve süresiz teminat mektubu verilmesi hususunda mutabakata varıldığını, bu itibarla müvekkil şirket tarafından 14.07.2004 tarihli ... Bankası tarafından düzenlenmiş ... seri numaralı 92.000.000,00-Eski TL miktarlı kesin ve süresiz teminat mektubunun süresi içerisinde ...’e sunulduğunu, taraflar arasında ticari ilişki sona ermesiyle birlikte sipariş taahhüdünün teminatı olması amacıyla düzenlenen banka teminat mektubunun kullanılabilmesi için gerekli koşulların da ortadan kalktığını, banka teminat mektubunun kullanım amacının kalmamış olması nedeniyle davaya konu teminat mektubunun taraflarına iadesi için davalı şirkete sayısız defa başvurulduğunu ancak işbu dava tarihine kadar taraflarına teminat mektubunun iadesinin gerçekleşmediğini, bu nedenle davalı ...'e verilen ve davaya konu edilen ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketce davalı kuruma verilen kesin teminatın iade edilmediğini, sözleşmenin kesin teminatın iadesini düzenleyen madde gereği ilişiksizlik belgesinin idareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tamamının yükleniciye iade edileceğinin öngörüldüğünü, ilişiksizlik belgesi idareye tevdi edildiği halde teminatın iade edilmediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektubunun iadesini talep ve dava etmiştir....

            üzerinden teminat mektubunun hükümsüz kaldığı ve iptal edilmesi gerektiği hususu gözden kaçırılarak sadece menfi tespit yönünden karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir....

              Bu sebeple bu tür banka teminat mektuplarının esas itibariyle muhatap lehine olduğu kabul edilmekte olup, banka, lehdarın her uyarısını değil, likit delillere dayanan uyarısını dikkate almak zorundadır. Davacı, teminat mektubunun lehdarı, davalı ise muhatabıdır. Teminat mektubunun iadesi için sadece SSK'dan alınacak ilişiksiz belgenin sunulması yeterli olmayıp, yüklenici davacı tarafından işçilere işçi alacaklarının ödenmesi de gerekmektedir. Dairemizin 26.02.2014 tarih ve 2013/7567 E, 2014/1364 K; 16.01.2014 tarih ve 3906 E, 7301 K; 22.12.2014 tarih ve 2902 E., 8360 K. sayılı ilamları da bu yöndedir....

                Ancak belirtmek gerekir ki banka teminat mektupları kıymetli evrak niteliğinde olmayıp, davalı bankanın davaya konu teminat mektubunun eki niteliğindeki süre uzatım yazısını düzenledikten sonra banka teminat mektubunun süresinin uzatılmış olduğu bankanın da kabulünde olduğu, süre uzatım yazısı teminat mektubunun eki niteliğinde olup ancak teminat mektubu ile birlikte hüküm ifade edeceği, tek başına hüküm ifade etmeyecek olan süre uzatım yazısı aslının bankanın elinde olmasının garantiyi sona erdirmeyeceği, süre uzatım yazısının aslını lehdardan iade alan bankanın, lehdardan teminat mektubu aslının da iadesini istemesi ve teminat mektubuna ilişkin riskin sona erdiği yönünde muhatabın muvafakatini alması gerekmektedir....

                  Denilerek, özetle, davacının almış olduğu teminat mektubunun, banka ile davacı arasında yapılan anlaşmaya istinaden verildiği ve müvekkil şirketin taraf olmadığı, bu nedenle de davacının ödemesi gereken komisyondan müvekkil şirketin sorumlu olamayacağına karar verilmiş olduğu, bu nedenle davacının haksız ve mesnetsiz taleplerini içerir davasının reddi gerektiğini; arz ve izah edilen nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz dava ve taleplerinin, dava tarihi itibariyle yanında çalıştırdığı işçiler yönünden-----uyarınca henüz zamanaşımına uğramamış olduğunu, davacının teminat mektubu için komisyon ödediği banka ile yapmış olduğu sözleşmeye istinaden müvekkil şirketin sözleşmeye taraf olmaması açısından komisyon ücreti talep edemeyecek olduğunu tüm yargılama ve vekalet ücretinin davacı yanda kalacak şekilde reddine karar verilmesini talep etmiştir. RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;"Teminat mektupları kıymetli evrak olmadıklarından, bunların iadesi ve iptali gerekli değildir....

                    MUHALEFET ŞERHİ Davacının dava konusu yaptığı iki talebinden birincisi banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve ikincisi teminat mektubunun düzenlenmesine sebep olan sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespiti amaçlayan menfi tespit davasıdır. Yerel mahkemece banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davasında mektubu düzenleyen bankanın pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın husumetten reddi gerekirken, işin esasına gerilerek karar verilmesi yanlış olduğundan saygıdeğer çoğunluğun bu hükme ilişkin bozma kararına ben de katılmaktayım. Ancak davacının ikinci talebi olan davalı banka ile kefil olarak imzaladığı sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespitini amaçlayan davasında davalı bankanın pasif dava ehliyeti vardır....

                      UYAP Entegrasyonu