Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
----------soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; dosyamız davacısı .--- icra dosyasına esas çekteki sahtecilik iddiası ile şikayetçi olduğu, kendisine atfen atılı görünen ciranta imzasının ve yazıların kendisine ait olmadığını beyan ettiği, savcılığın ..--- imza ve yazı örneklerini alarak çek üzerindeki yazı ve imzalarla karşılaştırma yapılması için ----raporuna göre; çekin ön ve arka yüzündeki imzaların ve ciranta imzasının ... eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmış, raporun imza incelemeleri konusunda uzman -----düzenlenmesi nedeniyle yeniden imza incelemesi yaptırılmamıştır. Tüm dosya kapsamına göre; menfi tespit ve istirdat istemine konu----sayılı icra dosyasındaki ------üzerindeki imzaların ve arka yüzündeki ......
Davalı cevap dilekçesinde yetkisizlik itirazında bulunmuş, kiralanan taşınmazın Karaçoban İlçesi sınırları içerisinde bulunduğunu ve kiralayan davalının ikametgahının da Karaçoban İlçesi olduğunu, Karaçoban ilçesinin adliye olarak Hınıs Adliyesine bağlı olduğundan, Hınıs Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili mahkeme olduğunu beyan ederek yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, menfi tespit davasında yetkili mahkemenin HMK.nun 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralına göre davalının yerleşim yeri itibariyle Karaçoban ilçesinin bağlı olduğu Hınıs Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava, icra takibinden sonra açılan, menfi tespit davasına ilişkindir. İİK.nun 72/son maddesinde özel bir yetki kuralı öngörülmüş olup, menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı, davalıdan kömür satın aldığını ve davalının kömürlerin bir kısmını teslim ettiğini, ancak davalıya fazladan ödeme yapıldığını, çekle yapılan ödemeler karşılığı mal teslim edilmediği halde, 4 adet çekin icra takibine konu edildiğini belirterek, müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra baskısı ile ödenen 3.500,00 TL'nin istirdadına, fazla ödeme nedeniyle 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/345 Esas KARAR NO : 2022/456 DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat DAVA TARİHİ : 03/06/2021 KARAR TARİHİ : 30/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile aralarında ticari ilişki bulunan davalı şirket, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkilleri hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin davalı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını, icra takibi mevcut olmayan bir cari hesaba dayandırıldığını, müvekkillerinin herhangi bir borcu olmamasına rağmen icra takibi başlatılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, bahse konu cari hesaptaki borcun neden kaynaklandığının taraflarınca bilinmediğini, adi yazılı belgeye dayanılarak yapılan icra takibi sonrasında açılan menfi tespit davasında ispat yükünün davalıda olduğunu, davalı şirkete hiçbir borçlarının bulunmaması nedeniyle bahse konu icra dosyasında...
Maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davası olduğunu, müvekkillerinin taleplerinin bizzat borçlusu oldukları ve 21/05/2021 tarihli haciz sırasında imzaladıkları senetler ve protokollerden kaynaklandığını, müvekkillerinin davadaki menfi tespite ilişkin taleplerinin ...'ün borçlu olduğu İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı icra dosyaları ile henüz vadesi gelmemiş 30.04.2021 vadeli ve 200.000TL tutarlı çek yönünden olmadığını, mahkemenin davayı İİK 89. Maddesine göre açılmış menfi tespit ve müvekkillerini 3. Kişi olarak değerlendirip davanın usulden reddinin hatalı olduğunu. - 6098 sayılı Borçlar Kanunun 37....
İcra takibinden sonra açılan olumsuz tespit davalarında, borçlunun, tazminat isteminin dava dilekçesinde bildirilmesi gerekir. Ancak, talep dava dilekçesinde bildirilmemişse “istemin genişletilmesi” itirazı ile karşılaşmadan, bu istemini daha sonra dava içinde de ileri sürebilir. Menfi Tespit Davasında Borçlunun (davalı - alacaklının lehine) Tazminata Mahkum Edilmesinin Şartları a-İcra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir. b-Alacaklının bir talebi olmasa bile Mahkeme, durdurulan icra takibi konusu alacağın %20’si oranında tazminata mahkum etmekle yükümlüdür. c-Alacaklı lehine hükmedilen tazminatı borçlunun ihtiyati tedbir kararı alırken yatırdığı teminattan alabilir.(... , Yargıtay Üyesi, İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetvelline İtiraz, 4. Baskı)....
Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
Kural olarak, ilama dayanarak ilamlı icra takibi yapılabilmesi için hükmün kesinleşmiş olması şart değildir. Yine 1086 sayılı HUMK'nun 443/1. (HMK. m. 367/1) maddesi gereğince kural olarak temyiz edilmiş olması da ilamın icrasını durdurmaz. Ancak, bazı istisnai durumlarda ilam kesinleşmedikçe icraya konulamaz. Bu istisnaların bir bölümü HUMK'nun 443/2. maddesinde belirtildiği gibi bir bölümü de özel yasalarında gösterilmiştir. Bu istisnai hükümlerden birisi de 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında düzenlenmiştir. Buna göre, menfi tespit konulu ilamın anılan maddeler karşısında kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranmalıdır....