Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı yanca yapılan icra takibi sonucu davalıya ait taşınmazın 11.7.2002 tarihli ihale ile satıldığı ve davanın 1 yıllık istirdat süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı yanca 26.7.2001 tarihinde toplam 14.500 YTL alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde 11.7.2002 tarihinde yapılan ihale sonucu 12.000 YTL’ lik alacak karşılığında davacıya ait taşınmaz devir alınmış ve takip 16.12.2002; 30.4.2003 tarihli işlemler ile kalan alacak yönünden devam etmektedir. İİK’ nun 72.maddesine göre, borçlu henüz ödenmeyen borç kısmı için menfi tespit davası, ödenmiş bölümü için de istirdat davası açılabilir....

    Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 18. İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....

      Esas sayılı dosyada menfi tespit talepli dava açıldığını davanın kabulüne karar verildiğinden bahisle icra dosyasına icra baskısı ile ödeme yaptığından bahisle istirdat talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davacının ödemeyi *** tarihinde yaptığından bahisle hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddini dilemiştir. Bilindiği üzere; kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK.m.72/VI)....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.04.2021 tarihli 2020/124 E. 2021/332 K. sayılı kararı gösterildiğini, ancak takip dayanağı iş bu kararın menfi tespit ve istirdat kararı olduğundan Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünce gönderilen icra emrinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, takip dayanağı ilamın menfi tespit hükmü içerdiğini, karar kesinleşmeden icra takibine konu edilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca davalı alacaklı aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2014/15258 E. sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 21.399,14 TL takip çıkışlı icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklı tarafından anılı takibe dayanak 20.08.2014 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çeke ilişkin, müvekkiline borçlu olmadığının tespiti ve bu takip nedeniyle taraflarına ödenen 17.362,84 TL'nin iadesi talepli dava ikame edildiğini, İzmir 5....

        Ancak, davacı da bir kısım borcu İzmir İcra Müdürlüğünün takip dosyasına, sonradan bir kısım borcu da davalının rücu için başlattığı ... 1.İcra Müdürlüğünün 2005/1450 ... dosyasına ödemiştir. Bilirkişi raporunda davacının ödemesi gereken borç 1.243,87 TL olarak hesaplandıktan sonra davacı 4.000.00 TL daha ödemiş ve dekontu sunmuştur. Borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına kendiliğinden istirdat davası olarak devam edilir (İİK.md.72/4).O halde, bilirkişi raporundan sonra 4.000.00 TL ödeyen davacının fazla ödediği miktar varsa onun için tespit talebi istirdat davasına dönüşmüştür. Bilirkişiden ek rapor alınarak, fazla ödediği kısım için istirdat kararı vermek gerekirken, bu konunun incelemesiz bırakılması doğru görülmemiştir....

          İcra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme İİK 72/son maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Anılan hükümde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları yönünden yetkili mahkeme özel olarak düzenlenmiştir. Somut olayda icra takibi İstanbul'da başlatılmış olup, davalı şirketlerin muamele merkezleri İstanbul'da bulunduğundan Kilis mahkemeleri yetkili değildir. Mahkemece davalının süresinde yaptığı yetki itirazı gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının dava dışı ... ile yapılan sözleşme kapsamında teminat amaçlı bono verdiğini, bononun bedel kısmının daha sonra doldurularak icra takibi yapıldığını belirterek icra takibine konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... , bonoyu borçtan ötürü ...'dan aldığını, ödenmediği için icra takibi yaptığını, sözleşmeye tanık olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasından kambiyo takibi başlattığını, davacı tarafından takibe dayanak çek üzerinde keşideci tarafından keşide tarihinde ve tutarında tahrifat yapıldığını iddia ederek menfi tespit davası açtığını, İstanbul 13. ATM'nin 2017/594 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde müvekkili banka yönünden icra dosyası borcu ödendiğinden davaya istirdat davası olarak devam edilerek kabulüne, İstanbul ... İcra Dairesinin ......

                Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

                İİK’nın 72/son maddesinde; menfi tespit ve istirdat davalılarının takibini yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Bu madde ile menfi tespit davalıların da genel yetki hükümleri yanında, özel yetki kuralıda benimsenmiş, davacıya seçimlik hakkı doğmuştur. Somut olayda takibi yapan icra dairesi ... 1. İcra müdürlüğü olup az yukarıda belirtilen hüküm uyarınca ... Mahkemeleri de açılan menfi tespit davasında yetkili olduğu ve davacı seçimlik hakkını takibin yapıldığı yer mahkemesi olarak kullandığından, mahkemece yetki ilk itirazının reddedilerek işin esasının incelenmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu