Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşen takibe karşı borçlu menfi tespit davası açabileceği gibi borcu ödedikten sonra da İİK'nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabilir. Somut olayda davacı borçlu takip nedeniyle ödeme yapmadığına göre menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takip yönünden kesinleşen faiz oranına karşı menfi tespit davası açılmasına yasal bir engel bulunmadığından mahkemece davalı alacaklının takip tarihi itibariyle talep edebileceği faiz oranı ve işlemiş faiz toplamı tespit edilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLER VE GEREKÇE Dava, davalı tarafından başlatılan takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.)...

      Dava, icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....

        vekilleri temyiz etmişlerdir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde Değildir. 2-Davacı lehine vekalet ücretinin nisbi olması gerekip gerekmediği, icra takibi sırasında yapılan ödemeler sebebiyle davaya istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinin altıncı fıkrasının, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı alınmamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yolundaki hükmünün gözönünde bulundurulması gerekir. Davacı menfi tesbit davası süresince icra takibinin devam ettiğini ve ödemeler yapıldığını iddia etmektedir....

          Davacı, icra takibi tehlikesiyle davalının ihtarnamesinde ödenmesini istediği 33.130,76 TL kadar davalıya borçlu olmadığının tespiti için iş bu menfi tespit davasını açmış, davalının davacı hakkında, yargılama sırasında 22/10/2012 tarihinde toplam 30.442,76 TL alacak üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatmasının ardından davacı tarafından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesi talep edilmiş ve mahkemece, nihai kararla birlikte dava değeri (33.130,76 TL)'nin %20'si oranında kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmiştir. Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 7.maddesinin 5.fıkrası hükmüne göre borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz....

            nun 89. maddesi uyarınca çıkarılan üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük süre geçtikten sonra takip borçlusu ve takip alacaklısına karşı menfi tespit davası açmıştır. İİK'nun 89/5. maddesinde süresinde menfi tespit davası açmayan üçüncü kişiye, takip borçlusu ve kötüniyetli takip alacaklısına karşı istirdat davası açma imkanı tanınmıştır. Kötüniyetli alacaklı ve takip borçlusu birlikte hareket ederek üçüncü kişiye zarar vermek istemeleri halinde haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olurlar. İİK'nun 89/5. maddesindeki hükmün amacı takip alacaklısı ve borçlusunun üçüncü kişinin borçlu olmadığını bildiği halde, kendi aralarında anlaşarak üçüncü kişiye karşı takibi kesinleştirip, haksız bir şekilde ona zarar verme kastının önüne geçmektir. Üçüncü kişi bu durumda istirdat davası açabileceği gibi menfi tespit davası da açabilir....

              DAVA: Dava, kambiyo senedine dayalı takip sonrası açılan menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir. DELİLLER: -İzmir ... İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyası aslı. -Takibe dayanak senet sureti, -Davacı tarafından sunulan ödeme dekontu. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. Maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....

                Hukuk Dairesi’nin 2016/2434 esas ve 2018/160 karar sayılı, 17.01.2018 tarihli ilamı ile dava konusunun ticari iş olması nedeniyle davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararı sonrasında, görevli mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın konusunu oluşturan ödemenin yapıldığı takip dosyasında davacının borçlu sıfatının bulunmadığı, icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı, ödemeyi yapan takip dışı üçüncü kişi olsa bile, istirdat ve menfi tespit davasını açmaya yetkili olmadığı, menfi tespit veya istirdat davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir....

                  DAVALI VEKİLİ 11/08/2020 HAVALE TARİHLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili banka tarafından davacıya kullandırılan ürünlere istinaden borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, ayrıntıları icra takibi dosyasında belirtilen ödemeler neticesinde dosyanın tahsil olduğunu, son gelen 27/12/2018 tarihli 675,90- TL'lik ödeme neticesinde de kapak hesabına göre bakiye borcun kalmadığını dolayısıyla banka sisteminden dosyasının da kapatıldığını, kapak hesabına göre kapanan dosyanın ilgili icra dairesince kapatılmaması sebebiyle ilgili dosyaya 17/07/2020 tarihinde 56.600- TL para yatırıldığını, bankanın haberi olmadan yatırılan bu tahsilata ilişkin borçlunun bu tutar üzerindeki haczin kaldırılarak iadesini mahkemeden talep ettiğini, davalının daha önce icra dosyasına taksitler şeklinde ödenen toplam tahsilatın yeniden dosya kapak hesabı bazında faizleri de dahil hesaplanarak fazlası varsa istirdatını da talep ettiğini, davacının açmış olduğu davanın menfi tespit mi yoksa istirdat...

                  UYAP Entegrasyonu