Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle iken, menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da Yasa Koyucu'nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabulucuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabulucuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı hususu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu nazara alınmaksızın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari nitelikteki alım satımdan kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulunun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (19.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Çünkü; davalı, sözleşme akdetmeden evvel, dağıtım yapılacak aileleri belirlemeden anlaşma yaparak davacının zararına sebebiyet vermiştir. Yine TBK m.35'e göre; yanılanın kusurlu bulunması durumunda karşı taraf ancak menfi zararlarının tazminini isteyebilecektir. Dava dilekçesi incelendiğinde; davacı menfi zararlarını değil, aynen ifayı talep etmiştir. Menfi zarar ise; sözleşmenin hükümsüz hale gelmesinden kaynaklanan ve sözleşme hiç yapılmasaydı tazminat talep edenin bulunacağı durum ile sözleşmenin yapılmasından sonra tazminat talep edenin sözleşmenin hükümsüz kaldığı tarihte bulunduğu durum arasındaki farktır. Burada amaç; tazminat talep edeni sözleşme yapılmadan önceki durumuna getirmektir. Yani; tazminat talep eden, sözleşmenin hükümsüz kaldığı tarihte, sözleşmenin yapıldığı tarihe göre malvarlığı itibariyle eksidedir....

        Çünkü; davalı, sözleşme akdetmeden evvel, dağıtım yapılacak aileleri belirlemeden anlaşma yaparak davacının zararına sebebiyet vermiştir. Yine TBK m.35'e göre; yanılanın kusurlu bulunması durumunda karşı taraf ancak menfi zararlarının tazminini isteyebilecektir. Dava dilekçesi incelendiğinde; davacı menfi zararlarını değil, aynen ifayı talep etmiştir. Menfi zarar ise; sözleşmenin hükümsüz hale gelmesinden kaynaklanan ve sözleşme hiç yapılmasaydı tazminat talep edenin bulunacağı durum ile sözleşmenin yapılmasından sonra tazminat talep edenin sözleşmenin hükümsüz kaldığı tarihte bulunduğu durum arasındaki farktır. Burada amaç; tazminat talep edeni sözleşme yapılmadan önceki durumuna getirmektir. Yani; tazminat talep eden, sözleşmenin hükümsüz kaldığı tarihte, sözleşmenin yapıldığı tarihe göre malvarlığı itibariyle eksidedir....

          DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/01/2018 KARAR TARİHİ : 18/07/2019 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2019 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline karşı ……….. İcra Müdürlüğünün ……….. Esas sayılı dosyası ile fatura alacağından dolayı takip başlattığını,müvekkilinin davalıya olan bütün borçlarını ödediğini, davalıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, yapılan takibin kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; Müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/256 Esas KARAR NO : 2022/926 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/04/2021 KARAR TARİHİ : 27/12/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023 Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile iş ortaklığı arasında, müvekkilinin maliki bulunduğu iş makinalarının davalılar tarafından teşekkül etmiş bulunan iş ortaklığına şoförlü ve operatörlü olarak kiraya verilmesi konusunda bir sözleşme kurulmuş olduğunu, bu konuda düzenlenmiş faturalarda yazılı bedelin bir kısmın iş ortaklığı tarafından ödenmiş olduğunu, 03.03.2021 tarih itibariyle 79.169,77 TL bakiye alacağın bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla ...12....

              Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/10/2020 tarih ve 2020/8- 270 Esas - 2020/713 Karar sayılı ilamında da benimsendiği üzere; "Taraflarca getirilme ilkesinin bir sonucu olarak davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları dava dilekçesinde bildirmesi gerekir. Kanun (m. 194) buna (vakıaları) somutlaştırma yükü demektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının avukat olduğunu, dava ve icra takiplerinin yürütülmesi ve hukuki hizmet verilmesi konusunda davalı ile yazılı sözleşme düzenlediklerini, sözleşmenin süresi dolduktan sonra sözleşmeyi karşılıklı olarak feshettiklerini, davalının haksız olarak kendisinden vekalet ücreti istediğini ileri sürerek, davalıya 77.790,80TL+KDV+Stopaj şeklinde bir borcunun olup olmadığının, varsa miktarının tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/247 Esas KARAR NO: 2021/443 DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 26/09/2019 KARAR TARİHİ : 21/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ----- tarihli öğrenci servis aracı kiralama sözleşmesinin akdedildiğini, iş bu sözleşmeyle davacının------davalıya ait ------- öğrencilerini servis araçlarıyla taşıma işini yapmayı üstlendiğini, sözleşme kapsamında toplam ---- taşınması hizmeti de davacı tarafından yerine getirilmiş olmasına rağmen, davalının ---- kararlarına aykırı olarak bu hizmetin bedelin ödemediğini, öğretmenlerin taşınmasına ilişkin hizmetin bedelini davacıya ödenmesi gerektiğini, davacı tarafından davalıya sözleşmeye istinaden --- bedelli teminat...

                  " gerekçesi ile ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı sonucuna varılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu