Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın; davacının taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasında bulunarak senedin bedelsizliği sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile ihtiyati tedbir isteminde bulunduğu, davalının tedbir talebinin kaldırılmasını talep ettiği, uyuşmazlığını tedbir talebine itirazın reddine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

Maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebileceği hükme bağlanmıştır. Davacı tarafça 06093/2023 tarihli ara kararı üzerine teminat tutarı olarak belirlenen miktar kesin ve süresiz teminat mektubu olarak davalı idareye sunulması alacağın % 15'nin ise mahkeme veznesine yatırılması kararı ile ile tüm alacak teminat altına alındığından , dolayısıyla menfi tespit davasının özelliği gereği takip işlemlerinin tedbiren durdurulması koşulları oluştuğundan davalının istinaf istemi yerinde görülmemiştir....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davalı bankanın eyleminin 3. kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde olup, bankanın teminat mektubu düzenlemek suretiyle muhataba karşı borç altına girdiği, banka teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliğinde olmayıp, somut olayda davalı bankanın davaya konu teminat mektubunu düzenledikten sonra muhatap yerine lehtara teslim etmesinin, yine aynı şekilde kendisine lehtar tarafından iade edilen teminat mektubuna ilişkin olarak durumu muhataptan sormak suretiyle işlem yapması gerekirken belirtilen hususların yerine getirilmemesinin davalı banka yönünden kusur teşkil etmekte olduğu ve davacı muhataba karşı tazminat sorumluluğunu gerektirdiği, davacının ise teminat mektubunun fotokopisini kabul etmesinin kendisi yönünden müterafik kusur oluşturduğu, her iki tarafın da somut olayda eşit oranda kusuru bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile 5.577,00 TL'nin 16/08/2007 tarihinden işleyecek yasal faizi...

      Davacı tarafından sunulan ----- sözleşmesinin incelenmesinden; sözleşme kapsamında dava konusu çekin teminat için verileceğine ilişkin bir ifadenin bulunmadığı, davaya konu çekin davacı defterlerinde ve davalı defterlerinde kaydının bulunmadığı, çekin yapılan incelemesinden çek üzerinde çekin teminat çeki olduğuna ilişkin bir ifadenin bulunmadığı, davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmıştır. Çek kural olarak ödeme aracıdır. Çekin teminat için verildiğini, çekin teminat çeki olduğunu iddia eden tarafın yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Davacının eldeki davada Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/151164 Esas sayılı dosyası nedeniyle menfi tespit talebinde bulunduğu, yargılama sırasında borcun ödenmesi nedeniyle istirdat talep edildiği, icra takibinin kambiyo senedi vasfına sahip bir bonoya ilişkin olduğu, davacının davadaki iddiasının işbu bononun kira sözleşmesi nedeniyle teminat amacıyla verildiğine ilişkin olduğu, kira sözleşmesinde her ne kadar “Kira teminatı olarak 13.200 – (Onüçbinikiyüz) TL senet alınmıştır” ibaresi bulunmakta ise de kira sözleşmesinde takip konusu bonoya yeterli atıf bulunmadığı, borçlu tarafından sunulan belgede takip konusu senede yeterli atıf bulunmadığı bir durumda takip konusu senedin teminat senedi olduğunun kabulünün mümkün olmadığı hususlarının Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2021/84 Esas, 2021/1361 Karar sayılı, 03/06/2021 tarihli ilamı ve bu ilamda atıf yapılan Yargıtay 12....

        Maddesi gereğince icra takibine konu bononun teminat olarak verildiğinden bahisle açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı tarafından davacı aleyhine ---- sayılı icra takip dosyalarıyla bonoya dayalı takip yapılmış, davacı taraf söz konusu bononun taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin teminatı olmak üzere verildiğini, davalıya bayilik sözleşmesi kapsamında hiçbir borcunun bulunmadığını bu nedenle davalıya borçlu olmadıkları iddiasıyla eldeki davayı açmışlardır. Kural olarak kambiyo senetleri, kayıtsız şartsız soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde ------ en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer....

          İnşaat'a devir ettiğini, bunun davacı belediyenin onayı ile olduğunu, davacı belediyenin 18/11/2014 tarihinde teminat mektuplarına ilişkin tazmin talebinde bulunduğunu, işlerde eksiklik olduğu yönünde tutanak tutarak delil oluşturma yoluna gidildiğini, teminat mektuplarının içeriği incelendiğinde teminat mektuplarının .... bölgelerinde yapılacak olan spor salonu ve yüzme havuzu inşaatı ile ilgili olarak verildiğini, dava dışı ... İnşaat'ın teminat mektuplarına konu işi 17/04/2014 tarihinde ... İnşaat'a devir ettiğini, bu hususu müvekkil bankaya bildirdiğini, TBK'nun sözleşmeyi devir eden firmanın sorumluluğunun ortadan kalkacağı, böylelikle bankalarının teminat mektuplarına ilişkin sorumluluğununda kalktığı, böylece .......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, teminat senedine dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece de kambiyo senedinin teminat senedi olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında bu teminat tutarının dışında ayrıca tüm icra dosyası bedelinin depo edilmesi gerektiğini, basit bir hesapla tedbir kararı almak için icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davalarında tedbir için teminat oranının en az % 115 olduğunu, uygulamada buna %115 teminat yatırılması denildiği, tüm yerel mahkemelerde uygulama da dosya borcunun tamamı ve üzerine ayrıca %15 den az olmamak üzere teminat alınarak icra veznesindeki paranın tedbiren dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine karar verilmekteyse de dosyada bu şekilde yapılmadan tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu, İİK'nun 72. maddesi '' İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

              Belirtilen mevzuat hükmünde menfi tespit davasının ikame olunması noktasında herhangi bir zamanaşımı süresi veyahut hak düşürücü süre belirlenmemiş olup, belirtilen dava türüne ilişkin ikili bir ayrım yapılmıştır. Bunlardan ilki icra takibinden önce açılan menfi tespit davası bir diğeri ise icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. İzah olunan hususlar çerçevesinde dosyanın tetkikinde, taraflar arasındaki dekorasyon işlerinin yapılmasına yönelik sözleşme kapsamında tarafların 325.000,00 TL meblağ üzerinde anlaştıkları, sözleşme kapsamında davalı tarafça davacı tarafa 50.000,00 TL meblağın peşin olarak ödenmesi gerektiği, davacının o dönem araç alacak olması sebebiyle davalının kendisine 29.500,00 Euro'yu davacıya banka yoluyla gönderdiği, davacının karşılığında da davaya konu menfi tespit talebinin sebebini oluşturan 3 adet 15.000,00'er TL'lik bonoları keşide ederek davalıya verdiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu