Hukuk Dairesinin 2015/1310 Esas, 2015/11703 Karar sayılı 30/09/2015 tarihli ilamı ile, Mahkemece, davacının menfi tespit iddiasına dayanak olarak hile ve ikrah olgularına dayandığı, bu iki nedene birden dayanarak menfi tespit istemi ileri sürülemeyeceğini, davacının iddiasını açıklaması konusunda verilen süre içinde açıklama yapmaktan kaçındığı, hata, hile veya ikrah nedenlerinden hangisine dayanıldığı konusunda açıklama yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir Menfi tespit davalarında birbiri ile çelişmediği sürece birden fazla hukuki sebebe dayanılabilir. Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında müvekkilinin fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle yaptığı işlemlerin sonucunu kavrayabilecek durumda olmadığını beyan etmiştir....
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/163 E. - 2015/50 K. sayılı dosyasında mevcut olan tape kayıtları, davalının diğer sanıklarla birlikte tehditkar ve korkutucu davranışlarla baskı yaparak müvekkilinin bonoyu imzalatmış olduğunu açıkça gösterdiğini, mahkemece somut deliller dikkate alınmak yerine yalnızca ceza mahkemesince verilen karar dikkate alınarak hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, takibe ve davaya konu senedin iradeyi sakatlayan sebeplerle düzenlenip düzenlenmediği, burada varılacak sonuca göre davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının tayini hususlarına ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, korkutma ve tehdit nedeniyle düzenlenen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir....
konusu bonoları herhangi bir baskı, korkutma veya ikrah olmaksızın düzenleyerek verdiği tespit edilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Yasasa öngörülen 10 haftalık yasal sınırın aşıldığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığına göre" demişse de dosya kapsamındaki tüm beyan ve yazılı dilekçeleri incelendiğinde iddialarının bu olmadığının görüleceğini, davalı tarafa davaya konu senedin müvekkili tarafından gebeliği sonlandırması için verilmediğini, davalı tarafın hamilelik yalanını kullanmak sureti ile müvekkiline yönelik tehdit, aldatma ve korkutma eylemi sureti ile senedi elde ettiğini, burada rıza ile verilen bir senet olmadığını, davalının savcılık dosyasındaki beyanın dahi aslında hamile olmadığını ve senedi müvekkilini kandırarak, baskı, tehdit ve şantaj yolu ile altığını gösterdiğini, mahkemenin diğer "Bu dosya kapsamında alınan davacı ve davalının ifadeleri, tanık beyanı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının irade fesadına yönelik iddiaları ispata muhtaç kalmış, başka bir deyişle sübut bulmamış, menfi tespit davasının reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesinin ise tamamen hukuk dışı olduğunu, davalı...
Uyuşmazlık Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; korkutma ve aşırı yararlanma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılan eldeki davada, ceza dosyasındaki olgular ile dinlenen tanık beyanlarına göre davacının üçüncü kişinin korkutması ile dava konusu taşınmazı devredip devretmediği ile aşırı yararlanmanın objektif ve subjektif unsurlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, buradan varılacak sonuca göre davanın kabulüne karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. D. Gerekçe 1. İlgili Hukuk 6098 sayılı Kanun'un 28, 36, 37, 38 ve 39 uncu maddeleri. 2. Değerlendirme 1. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuyla ilgili kavramların açıklanmasında yarar bulunmaktadır. 2. Bilindiği üzere, özel hukukta kişilerin irade özgürlüğüne sahip oldukları ve ancak kendi özgür iradeleriyle hak sahibi olup, borç altına girecekleri temel bir ilke olarak benimsemiştir....
Davacının istemleri; sözleşmenin feshi, menfi tespit, kayıt kabul, tapu iptal ve tescil istemlerine (taşınmazın aynına) ilişkin olduğu görülmüştür. Bu haliyle dava konusu talepte ve uyuşmazlıkta baskın ve asıl olan işlemin taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil koşullarının oluşup oluşmadığıdır. Davacı adına kayıtlı, .... nolu bağımsız bölümün ...hissesi taşınmaz hissesi kaydının iptali ile önceki malik (müflis) .... Şirketi adına tapuya tesciline karar verilmesi istemektedir. Emsal; .... Dairesinin 16/11/2022 tarih ve .......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2020 NUMARASI : 2018/309 ESAS-2020/487 KARAR DAVA KONUSU : Korkutma Ve Aldatmaya Nedenine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı iken müvekkilinin korkutması ve hileli davranışlar etkisinde bırakılması neticesinde davalıya tapuda satış suretiyle devri gerçekleştirilen İstanbul ili Ataşehir ilçesi Küçükbakkalköy Mahallesi 3381 ada 3 parselde kain C2 tipi 161 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın satışından TBK.mad. 37 tahtında dönülmesi sebebiyle söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, korkutma ve aldatma nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
DAVA Davacı; çekişme konusu 844 ada 377 parsel sayılı taşınmazını dava dışı oğlu ...’nın kendisine yaptığı baskı ve şiddet nedeniyle, emlakçı aracılığı ile değerinin çok altında bir bedele davalıya satış suretiyle devrettiğini, oğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı; davacının dava konusu taşınmazı kendi rızası ile sattığını, herhangi bir usulsüzlük veya zorlama olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2020 tarihli ve 2019/177 Esas, 2020/133 Karar sayılı kararıyla; davacının baskıyı öğrendiği tarih olan 19.10.2015 tarihinden itibaren 1 yıllık yasal süre içinde tapu iptali ve tescil davası açması gerektiği, ancak davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra 21.05.2019 tarihinde açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar süresi içinde tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü: I. DAVA Davacı, 1935 doğumlu olup, okuma yazma bilmediğini, kalp ve diyaliz hastası olduğunu, torunu olan dava dışı ......
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar süresi içinde tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü: I. DAVA Davacı, 1935 doğumlu olup, okuma yazma bilmediğini, kalp ve diyaliz hastası olduğunu, torunu olan dava dışı ......