Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 15 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21- 198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....

GEREKÇE : Davanın konusu nafaka borcundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Somut olayda, davacı takip öncesinde borçlarını ödediğini ileri sürerek borçlu bulunmadığının tespitini istemiştir. O halde, dava niteliği itibariyle menfi tespit davasıdır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulüne Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğü ve ve uygulama şekli hakkında kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür. İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davaları genel hükümlere tabidir. İcra ve iflas kanununda göreve ilişkin özel bir hüküm öngörülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, vergi borcundan kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 1.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla) Uyuşmazlık Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan prim borcundan dolayı menfi tespit talebine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın 10. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 17.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Uyuşmazlık Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan prim borcundan dolayı menfi tespit talebine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 17.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince kamu borçlarının murisin; "ortağı" ve "temsilcisi" olduğu şirket borcundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde ilgili şirketlerin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya; "temsilcisi" olarak da şahsi sorumluğu olacağı gözetilerek, mahkemece uzman bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu şirketlerin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların kamu borcundan dolayı terekenin borca batıklığının tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, aksi halde murisin ölüm tarihi...

          Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin borca batık olduğunun tespiti talebi yönünden davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu talebin reddine, davalı şirketin aktiflerinin mevcut borçlarını karşılamakta olduğunun belirlendiği, davalı şirket sermayesini koruduğunun belirlendiği, aktifleriyle pasiflerini karşılayan sermayesini koruyan bunun karşılığında hiç bir faaliyeti ve hasılatı bulunmadığı tespit edilen hiç bir yatırımı bulunmadığı, sermaye artırımını gerektirecek bir durumun gerçekleşmediğinin tespit edildiği, sermaye artırım kararı alınan olağanüstü genel kurul tarihi öncesinde mali tablolar esas alınarak yapılan incelemede de hiç bir faaliyet ve hasılatı ya da yatırımı veya ileriye dönük projesi bulunmayan şirketin sermaye artırımını gerektirecek bir durumda olmadığı halde, davacının azınlık pay sahibi olmamasına etkisi bulunmayan ancak kâr payı ve tasfiye payı gibi mali haklarını doğrudan olumsuz...

            Mahkemece kambiyo senedine ilişkin hakkın senetten ayrı olarak dermeyan edilemeyeceği gözetildiğinde çeki borcundan dolayı dava dışı kişiye verdiğini belirten davacının çekten ayrı olarak bir borcunun bulunmadığını ileri sürmesinin kambiyo hukuku kapsamında dinlenemeyeceği, çekten kaynaklanan hakkın sahibi çeki kaybeden dava dışı kişi olup, davacının çekin rızası dışında elinden çıktığını iddia etmediği gibi ciro silsilesi düzgün bir şekilde çeki iktisap eden davalının kötüniyetli olduğunu da kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin temyizine gelince, menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemece, alınan ihtiyati tedbir kararı sonucu alacağını geç tahsil eden davalı alacaklı yararına...

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın taraflar arasındaki Sermaye Piyasası Araçları Alım-Satımına İlişkin Aracılık Sözleşmesi ile Kredili Sermaye Piyasası Aracı İşlemleri Sözleşmesi'nden kaynaklanmasına, davanın menfi tespit ya da itirazın iptali biçiminde açılmamış bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 09.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda, ... Şti.'...

                  UYAP Entegrasyonu