Şti. tarafından da davacıya ciro edilerek teslim edilen çekin davacı tarafından yasal sürede bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığının tesbiti üzerine yapılan icra takibi sonucunda davalı tarafından takibe itiraz edildiği, dar yetkili mahkemenin detaylı inceleme yapamadığı iddiasına dayalı davalının itirazının ve Tetkik Merciinin takibin iptaline ilişkin kararının iptali ve kaldırılması istemine ilişkindir. ...’nun 730/14. maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı Yasa'nın 644. maddesi uyarınca açılan sebepsiz zenginleşme davalarında ispat yükü sebepsiz olarak zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideci davalıya aittir. Ancak bu halde geçerli bir çekin olması da gerekir. Oysa somut olayda çekin davalı kooperatifi bağlayıcı niteliği olmadığı anlaşıldığından mahkemece ...’nun 644. maddesinin tartışılması doğru değil ise de sonucu itibariyle doğru kararın HUMK....
Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir.Davacı Hazine davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayandırmıştır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden davaya konu taşınmazın Hamtoprak-Arsa-Tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, davalı belediyenin hiç bir hakka dayalı olmaksızın hazinenin taşınmazını davalı ...'...
edildiği, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce dikkate alındığı, Yapılan yargılama ile davacı tarafından 26/06/2018 günü meydana gelen kaza nedeniyle karşı araçta meydana gelen hasarın davacı kusuru nispetinde tahsili konu icra takiplerine yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği iddiasına dayalı olarak davalıdan tahsili istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, aynı kazaya ilişkin -------- yapılan yargılama ile kazada davacının kusursuz buna karşın karşı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, anılan dava dosyasında sunulu --------- raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin somut olaya uygun olduğunun anlaşıldığı, kazada kusursuz olduğu anlaşılan davacı tarafından davalı sigorta şirketine -------- sayılı dosyalarına toplam 2.699,95-TL tutarında yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği ve huzurdaki davanın süresi içinde açıldığının anlaşıldığı, davacı tarafından...
Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın distribütör ile bayii arasında haksız rekabet iddiasına dayalı bulunması ve davacının hiç bir tescilli sınai mülkiyet hakkına dayanmaması nedenleriyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dava, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 21. maddesine dayalı olarak münhasır distribütörlük anlaşmasına dayalı olarak açılan haksız rekabet ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde, davacının unvan ve logosuyla davalı tarafından sahte olarak imal ettirilen ürünlerin satıldığı iddia edildiğine göre bu konuyu değerlendirme görevi Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait olacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın ... Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Dava, hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 77 ve devamı maddelerine dayanmaktadır. 6098 sayılı TBK m.77 uyarınca "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur." denilmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK'nın 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı ... ile fer’i müdahil ... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, gecikme tazminatı ve menfi zararın tahsili istemine, birleşen dava ise aynı sözleşme gereğince sözleşmenin feshi sonucu sebepsiz zenginleşme bedelinin ödenmesi talebine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 2006/6649 Esas 2006/6636 Karar No'lu kararında sebepsiz zenginleşme iddiası yemin dahil her türlü delil ile ispat edilebilir denildiği, ekte sunulan faturalar ekran görüntülerinin,banka dekontlarının,sebepsiz zenginleşme talebi ile ilgili yeterli delil olduğunun doğrulandığını, aynı zamanda davacı tarafça yapılan ödenmiş fatura borcunun tekrar ödenmesinin müvekkilin malvarlığındaki azalma ile davacı tarafın malvarlığındaki artış arasındaki uygun illiyet bağını kanıtladığını, söz konusu azalma ile çoğalmanın haklı bir nedene dayanmadığı, gerçekleşen çoğalmanın sebepsiz zenginleşme kuralları dışında başka bir hukuk kuralına dayanılarak isteme imkanı olmadığı için sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep etme mecburiyeti doğduğunun, TBK'nın 78/1....
İcra müdürlüğünün 2012/5736 Esas sayılı dosyası nedeniyle 27.000,00 TL dava değeri göstererek menfi tespit talebinde bulunmuş, ayrıca sehven yapılan ödemeler sonucu sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince alacak miktarının tespiti ile istirdadına, vergi dairesinden kesilen cezaların tespitine ve davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sehven ödenen miktara ilişkin taleplerinin ne olduğu ve vergi dairesinden kesilen cezalara ilişkin taleplerin miktarlarının ne olduğu açıklanmamıştır. Her ne kadar, davacı 18/05/2018 tarihli duruşmada; vergi usulsüzlük cezalarına ilişkin taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiş ise de; feragat sebebiyle işlem yapılabilmesi için dahi harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması gerekmektedir....
Ancak yüklenici davalı ile davacı arasında yapılan harici satış sözleşmesi gereğince davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine de dayandığı dikkate alınarak şayet yüklenici davalının, arsa sahibi davalıya karşı feshedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yaptığı inşaat bölümü yönünden sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak talep edebileceği bir hakkı varsa davacının, harici satış sözleşmesi ile satın aldığı bağımsız bölüme düşecek hissesi oranında davalı arsa sahibi ...' ten talepte bulunabilir. Ayrıca, davacı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden sonrada yüklenicinin eksik işleri ile ilgili satın aldığı bağımsız bölüme harcama yaptığını ileri sürmüştür. Bu durumda, davalı arsa sahibinin yapılan faydalı masraflardan dolayı bir zenginleşmesinin olacağı muhakkaktır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava özü itibariyle cebri icra tehdidi altında ödenen bedelin iadesi yani istirdat davası olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının bu sonucu değiştirmeyeceğini, yapılan ödemenin 07.05.2019 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında huzurdaki dava hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddedilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra davacı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak da dava açılması mümkün olmadığını, zira yapılan ödeme sebepsiz yere değil sözleşmeye dayalı olarak yapıldığını, sözleşmenin varlığı davacının da kabulünde olduğunu, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebileceğini, huzurdaki davada geçerli bir sözleşme ilişkisi mevcut olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılması mümkün olmadığını, müvekkilin verdiği hizmetler servis formlarında açıkça...