Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, davalılar tarafından geçersiz sözleşme ile davacıya satılan ve davacı adına tescil edilmeyen taşınmaz nedeniyle, davacı tarafça ödenen bedelin iadesine ilişkin olup, davada sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanıldığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, 3. Hukuk Dairesince de görevsizlik verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 8.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 3. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı kanunun 60. maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1. Başkanlığa sunulmasına 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 3. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda hem kambiyo münasebetine hem de asıl borç ilişkisine dayalı olarak talepte bulunulabilecektir. Asıl borç ilişkisine dayalı olarak talepte bulunabilmek, ancak doğrudan doğruya münasebette bulunanlar arasında, yani ciro yoluyla henüz devredilmemiş poliçelerde mümkündür. İşte her zaman asıl borç ilişkisine dayanmak suretiyle alacağın tahsilinin mümkün olmadığı göz önünde tutularak kambiyo senetleri hukukunun sertliğini yumuşatabilmek amacıyla hamile sebepsiz iktisap davası açabilme imkanı tanınmıştır (ÖZTAN Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. B., Ankara 1997, s. 904). Kambiyo senetleri hukukuna dayanan sebepsiz zenginleşme davası, Borçlar Hukuku’nun sebepsiz iktisap davasından farklı bir davadır ve TBK’da düzenlenen sebepsiz iktisap davasının bir türü değildir....

          Sebepsiz zenginleşme davası ise; geçerli bir nedene dayanmaksızın bir edimin ifasıyla veya başka bir yolla, başkasının fakirleşmesi sayesinde, malvarlığının aktifinin artması ya da pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulmadır. (818 sayılı Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir) Bu bağlamda; davacı idare vekili dava dilekçesinde açıkça Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak tazminat davası açmıştır. Dava 12.11.2009 tarihli celseye kadar sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak nitelendirilmiş ve davalının sebepsiz zenginleşme miktarının tespiti amacıyla keşif yapılarak bilirkişi kurulundan raporlar alınmıştır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; üzerinde haciz bulunan dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan kaynaklanan bedelinin ödenmesi hususunun tamamen davacı tarafın kusurundan kaynaklandığını, davacı tarafın öncelikle varsa zararını kusurlu çalışanlardan haksız fiil hükümlerine göre tazmin etmekle yükümlü olduğunu, bu hususun atlanarak şartların oluşmadığı halde müvekkiline karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak davası açılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile, toplam 1.204.138,66TL'nin 07/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmiştir....

            CEVAP: Davalı vekili 06/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, borcun kaynağı olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerektiğini, sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için diğer şartların yanında en önemlisinin zenginleşenin malvarlığında meydana gelen artışın haklı bir sebebe dayanmaması olduğunu, zira zenginleşmeyi doğuran sebebin kazandırma veya zenginleşenin müdahalesi ya da umulmayan bir olay olabileceğini, zenginleşme bu olaylardan hangisinden kaynaklanırsa kaynaklansın mutlaka haklı bir sebebe dayanması gerektiğini, olayın sebepsiz zenginleşme şartlarını taşımadığının açık olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği gibi zamanaşımına uğramış bir borç söz konusu olsa da zamanaşımına uğramış borcun, alacaklının alacak hakkını ortadan kaldırmayacağını, dolayısıyla bu tür bir...

              Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için,bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....

                Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır....

                  GEREKÇE : Dava; davalı tarafça bankaya ibraz edilen çekin sahte olduğu iddiasına dayalı davalıya ödenen çek sorumluluk tutarının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı bankaya ibraz edilen çekin sahte olduğu iddiasına dayalı olarak davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 11.07.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 11.07.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında mazbata bulunmadığından işbu davanın hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır. Uyuşmazlık, sahte olduğu tespit edilen çek sebebiyle davacı banka tarafından ödenen çek sorumluluk tutarının sebepsiz zenginleşme kapsamında davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususundadır....

                    UYAP Entegrasyonu