Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 07/02/2019 tarih 2016/1048 esas 2019/1380 karar sayılı ilamı ile " .. davacı, dava dilekçesinde icra takibinden sonra davalıya ödeme yapmadığı halde davalının gerçekte borç miktarının 40.000 TL olmaması nedeniyle borç miktarını düşürmek amacı ile icra dosyasına harici tahsilat beyan ettiğini ifade etmiştir. Davalı da, kendisine yapılan ödemeler neticesinde takip çıkışı 40.000 TL olan borcu haricen tahsil gerekçesiyle 18.000 TL'ye düşürdüğünü, icra takibinden sonra haricen bir ödeme yapılmadığını savunmuştur. Davacının da, icra takibinden sonra davalıya ödeme yapmadığını belirtmesi karşısında Mahkemece, davacının icra takibinden sonra yaptığı 22.000TL'lik ödeme ile borcun ödendiğinin kabulüne olanak yoktur....

    Kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksızlığı yanında alacaklının ayrıca kötü niyetli olduğunun da sübuta ermiş olmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davacı hakkında icra takibine girişildiğini, gerek davadan önce gerekse davadan sonra icra dairesine hacizlerin kaldırılması için taleplerde bulunulduğunu, borçluya yapılan icra takibinden feragat edildiğini, bu nedenle kötü niyetin varlığının kabulü hakkaniyete aykırı olacağını, davanın reddine karar verilmesini, Davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle usulden reddine , Davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, Kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve iddia etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, menfi tespit talebine ilişkindir....

      nın açtığı menfi tespit davalarının HMK'nun 150/1-5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı ... temyiz etmiştir. Dava menfi tespit istemine ilişkin olup, yapılan yargılama sonucunda, davacı borçlunun, icra takibinden sonra muhtelif tarihlerde toplamda 11.000.- TL ödeme yapmasına rağmen, bu ödemeler icra dosyasına bildirilmemiştir....

        Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde; ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.'' şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2023 NUMARASI : 2020/572 E - 2023/175 K DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacılar aleyhinde davalı tarafça İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2020/14328 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığını, bu dosyadan davacılara gönderilen ödeme emirlerinin 07/09/2020 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davacılar aleyhlerinde başlatılan icra takibinden 23/09/2020 tarihinde haberdar olduklarını, 28/09/2020 tarihinde hem icra dosyasına borcu olmadığına dair itiraz da bulunmuş, hem de İstanbul Anadolu 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, ... tarafından rücuen tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibi kapsamında menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, ... tarafından rücuen tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibi kapsamında menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir.SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 06/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 8.700,00 TL asıl alacak, 870,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.570,00 TL alacak üzerinden başlatılan Konya . İcra Müdürlüğü'nün ......

                İcra Dairesinin 2018/6515 sayılı dosyası ile 18/05/2018 tarihinde davacılar ... aleyhine 200.000,00 TL asıl alacak, 21.805,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 221.805,48 TL alacak için kambiyo senedine özgü cebri icra takibi başlatıldığı; davacıların ise borçlu olmadıkları gerekçesiyle eldeki davayı açtıkları, ihtiyati tedbir yoluyla davaya konu icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasının talep edildiği, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK'nın, " Menfi tesbit ve istirdat davaları" başlıklı 72. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....

                  Gerekçe: Taraflar arasında menfi tespit davasında zorunlu arabulucuya başvurulmasının gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dava türleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 105. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesi, “(1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. (3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” düzenlemesini içermekte olup, bu madde hükmünde tespit davası genel olarak düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nun 72. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....

                    UYAP Entegrasyonu