Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başlatılan takip nedeniyle menfi tespit talebi (20.234,30 TL) yönünden dava harçlandırılmış ise de bu talep yanında ipoteğin fekki talebi de bulunduğundan ve ipoteğin fekki davalarında ipotek bedeli olan 320.250,00 TL üzerinden eksik harç davacıya tamamlatılmış, toplam dava değeri 340.484,30 TL olduğu tespit edilmiştir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....

    DAVALI : *** İFLAS İDARE MEMURLARI : 1-*** 2-*** 3-*** DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** KARAR YAZIM TARİHİ :*** Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında ... günlü ... seri nolu çek nedeniyle hukuki uyuşmazlık yaşandığını, davalı tarafın Kayseri Genel İcra Dairesi ... esas (eski esası: Kayseri 7....

      İcra Müdürdüğünün ... Esas sayılı dosyasından aleyhine başlatılan icra takibine dayanak teşkil eden 50.000 TL tutarındaki senede hiçbir şekilde imza atmadığını beyan ile ... 6. İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini ve takibinin iptali ile müvekkilinin ... 6. İcra Müdürlüğü... Esas sayılı icra takibinden BORCU olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının ---- tespiti için açılan davaya menfi --- tespit davası denir ------------ Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

          Sonuç itibariyle, menfi tespit davasının anılan düzenleme kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılamamaktadır. Menfi tespit davası İcra ve İflas Kanununun 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı bulunmadığı için artık menfi tespit davası açamaz....

            İcra Müdürlüğü’nün 2014/8401 Es. sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibinden dolayı 6.000,00 TL asıl alacak, 228,00 TL komisyon, 75,00 TL protesto masrafı, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı ve 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 6.673,50 TL haricinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece HMK'nın 26. maddesi hükmü de gözetilerek taleple bağlılık kuralı çerçevesinde davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak, menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Uyuşmazlık abone sözleşmesi gereğince su bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadıkların tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesi, “(1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. (3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” düzenlemesini içermekte olup, bu madde hükmünde tespit davası genel olarak düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nun 72. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....

                Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, bonoya dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kambiyo senedine dayalı icra takibine karşı açılmış olan menfi tespit davası olması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nun 4,5,670 maddeleri uyarınca mutlak ticari dava olduğu, davanın Ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davacının tacir olmadığı, dava konusunun ticari işten kaynaklanmadığı, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı aleyhine bonodan kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan icra takibinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile icra tehdidi altında ödenen paranın istirdatı istenmektedir....

                  GEREKÇE:Talep, başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında tedbiren takibin durdurulması istemine ilişkindir. Davacı vekili, çeke dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı meni tespit davasında müvekkilleri ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, borç doğurucu işlem söz konusu olmadığını, çekteki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, menfi tespit isteminde bulunduğu davada ayrıca tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu