Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, bonoya dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı menfi tespit davasında bonoda düzenleme yerinin bulunmadığını ve buna yönelik kambiyo vasfı taşımadığı halde ileri şekilde düzenlendiğini ileri sürerek icranın durdurulmasına yönelik tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu takibin davadan önce açıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır....

    İcra Müdürlüğünün 2019/6020 esas sayılı takip dosyasının teminatsız olarak durdurulmasına ve dosyadaki tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiş, İlk derece mahkemesince 14/01/2021 tarihli karar ile; "İcra iflas kanununun 72 maddesinin Değişik: 18/2/1965- 538/43 md. göre; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

    İcra Müdürlüğü'nün 2014/557 sayılı dosyasında davalının 68.998,00 TL asıl alacağa itirazının iptaline, fazlaya ilişkin isteğin reddine, taraf vekillerinin karşılıklı olarak tazminat isteklerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....

      İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın 72. madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır. 2004 Sayılı İİK'nın 72. maddenin 3. fıkrasında "....İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

        Davanın; davacının taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasında bulunarak senedin bedelsizliği sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile ihtiyati tedbir isteminde bulunduğu, davalının tedbir talebinin kaldırılmasını talep ettiği, uyuşmazlığını tedbir talebine itirazın reddine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

        DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2023 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili talep dilekçesinde özetle; İİK 72. maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, mahkemece verilen 18/11/2022 tarihli ara karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı borçlu tarafından icra takip dosyasına teminat yatırılarak takibin durduğunu, icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırıldığını, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini ancak alacağa %15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini belirtmiştir....

          GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar, takibe konu bonoda tahrifat yapıldığını, bononun 5000,00 TL olarak düzenlenmesine rağmen başına '9' rakamı ilave edilerek 95.000,00 TL üzerinden takibe konulduğunu beyanla fazladan gösterilen alacak bölümü yönünden menfi tespit isteminde ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "...2004 sayılı İİK'nun 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, davacılar vekilinin icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki çeke dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinde davacı lehtarın çekteki imza ve kaşenin yetkili temsilcisine ve kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....

              in hiçbir zaman çek imzalamadığını, davalıya vermediğini, müvekkilinin sicilinin bozulduğunu, müvekkilinin imzasının sahte evraklarla ve sahte olarak kullanılması neden ile mağdur olduğunu beyan ederek müvekkili davacı hakkında başlatılan Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün .../ ... Esas sayılı dosyasının iptali ile davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin kimliğini gerektiği gibi konrol etmeyerek, müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiği için en az %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; doavacının açtığı işbu menfi tespit davasının nedeni olarak sahte kimlik ve imza ile kredi kullanıldırıldığı iddiası olduğunu, davanın, bilirkişi incelemesine göre tamamlanmak üzere kısmi olarak dava açtığını, öncelikle davanın husumet ve kısmi Menfi Tespit davası yönünden reddi gerektiğini, icra takibine konu alacak ve icra takibinin müvekkili banka tarafından Beyoğlu ......

                Mahkemece, "...Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Davacı (borçlu), hakkında başlatılan ilamsız icra takibinden sonra açtığı işbu dava ile icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini ister. 4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi uyarınca kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp bu genel kural uygulanır....

                UYAP Entegrasyonu