Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesinin bulunduğu, menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar olduğu, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı davanın, menfi tespit olarak adlandırıldığı, menfi tespit davasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlendiği, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amacın bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın...

Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın halefiyet yoluyla talep edilen tazminata ilişkin ilamsız icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası olup kira sözleşmesinden kaynaklanmadığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca davalı ... şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen tazminatın, davacıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı ... şirketi icra takibini dava dışı sigortalısına halefiyeten yaptığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davacı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Dava dışı sigortalı ile davacı arasında kira sözleşmesinin varlığı tarafların kabulünde olup taraflar arasındaki ilişkide kira sözleşmesi hükümleri uygulanacak olduğundan, 6100 sayılı HMK.nin 4. maddesi (1086 s....

    Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ilamının eksik inceleme ve hatalı nitelendirmeye dayandığını, davalılara karşı ikame edilen davanın çeke dayalı menfi tespit davası olduğunu, müvekkil tarafından açılan menfi tespit dava tarihi 10/06/2020 olduğunu, icra takibinden önce açıldığını ve İİK'nın 72/8.maddesindeki yetki hükmünün bu dava yönünden uygulanamayacağını, davalının dilekçesinde bahsettiği İstanbul 13.İcra Müdürlüğü'nün 2020/13604 E sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin, müvekkil tarafından açılan menfi tespit davasından sonra oluğunu, keşide tarihi 31/05/2020 olan dava konusu çekin 15/06/2020 tarihinden önce irca takibine konu edilmesi zaten mümkün olmadığını, icra dosyasını celbetmeyen yerel mahkemenin, icra takibinin zaten dava tarihinden önce açılamayacağına ilişkin mevzuat hükümlerini dahi gözetmeyerek usule aykırı bir karar verdiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre icra takibinden...

      (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372) Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce (alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması şartı ile) ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, genel kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 19. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı yanca aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, davalı ile aralarında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, silahla tehdit yoluyla iki adet boş bono imzalamak zorunda kaldığını ileri sürerek iki adet bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava eser sözleşmesi kapsamında verilen çeke ilişkin menfi tespit ve tedbir talebine ilişkidir. Talep, icra takibinden evvel açılan menfi tesbit davasında, icra takibinin durdurulması talebinin kabulüne dair kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir....

              Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 53). Bu durumda, icra takibinden sonra açılmış işbu menfi tespit davasında ancak İİK'nın 72-(3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez....

                Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı lehine davalının kabul ettiği davasına konu 25.000,00 TL’lik menfi tespit davası yönünden bu miktar üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 5.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen ilk kararda menfi tespit davasının kısmen kabulüne,davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair verilen karar Dairemizce 2016/12579 Esas- 2017/6781 Karar sayılı 10.10.2017 tarihli kararda “Dava 27.899,30 TL alacak için başlatılan icra takibine karşı borcun 25.000 TL sinin üç adet çek ile icra takibinden önce ödendiği ve takibin haksız ve kötüniyetli olduğu bu nedenle borçlu olmadığının tespiti ve haksız ve kötüniyetli takip tazminatı verilmesine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu