Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kiraya veren Ağustos, Eylül ve Ekim ayı kira bedellerine ilişkin verilen senetlere dayanarak davacı kiracı aleyhinde icra takibi başlatmış, davacı kiracı kira borcu olmadığı iddiasıyla iş bu menfi tespit davasını açmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının en son Temmuz ayı kira bedelini ödediği ve tahliye tarihine kadar Ağustos ve Eylül ayı olmak üzere iki aylık kira bedeli ödemesi gerektiği belirtilmiş, davalı tarafça rapora sözleşmenin 8.maddesinde kararlaştırılan 1 aylık makul süre kira alacağı hususunda itiraz edilmiştir. Mahkemece, sözleşmenin 8. maddesinde bildirim koşulu belirtilmekle birlikte, bu hükme aykırı davranılmasının yaptırımı sözleşmede belirtilmediğinden 1 aylık makul süre kira alacağının davacıdan tahsil edilemeyeceğine karar verilmiştir. Ne var ki tarafların serbest iradesi ile konulmuş bu şart geçerli olup tarafları bağlar....

    Davalı, kira sözleşmesine göre kira bedellerinin her ayın 10. gününe kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının Mart ayı kira bedelini 12.04.2010'da ödemekle asıl alacağa ilişkin davayı kabul ettiklerini, ancak % 10 gecikme cezası yönünden davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, kira bedelinin yatırılmasından on gün sonra, ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan icra takibi başlatan davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibine konu edilen kira alacağı nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kira bedelinin geç ödendiğinden bahisle oluşan gecikme cezası ve kira bedelinin tahsili hususunda yapılan icra takibi nedeniyle İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasına ilişkindir. İcra takip tarihinden önce, 12.04.2010'da Mart ayı kira bedelinin davalının hesabına yatırıldığına dair taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi, bu durum mahkemenin de kabulündedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl ve birleşen dava, davacı kiracı tarafından davalı kiraya veren aleyhine açılan menfi tespit istemlerine ilişkindir....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, düzenlenen sözleşmede menfi zarar ile birlikte müspet zarar istenebileceği yönünde açık bir hüküm bulunmadığı, davacının sadece menfi zarar talep etme hakkına sahip olduğu, müspet zarar kapsamında olan kira kaybından kaynaklı tazminat, mahrum kalınan kar ve cezai şart taleplerinin kabul edilemeyeceği, davacı arsa sahibince davalı tarafından 75.000,00 TL ödeme yapıldığının kabul edildiği, bu nedenle davalı tarafın davacı taraftan 75.000,00 TL alacaklı olduğu, mahsup talebinin yerinde olduğu, davacı tarafın menfi zarar kapsamında bulunan yıkılan 2 adet dükkan ve 2 bina enkaz bedeli olan 3.600,90 TL ile, bunlardan mahrum kalınan kira kayıp bedeli 33.120,00 TL'nin davalı tarafça ödenen 75.000,00 TL'den mahsubuna karar vermek gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 09.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, menfi zarar kapsamında tespit edilen toplam 33.120,00...

          Mahkemece kira sözleşmesinde davacının kefil kısmının altında imzasının bulunduğu, ancak isminin altında şahit ibaresinin yazılmış olduğu, davacının vekili tarafından yüzleştirme için hazır edilmediği, davacının sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığının kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı açtığı menfi tespit davasında kira sözleşmesini şahit olarak imzaladığını, kefil sıfatıyla imzalamadığını ileri sürmüştür. Davalı ise 16.09.2009 tarihli duruşmadaki beyanında davacının sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını savunmuştur. Davacının ayrı ayrı örneklerini ibraz ettikleri 01.04.2008 tarihli kira sözleşmesinde davacının sözleşmede şahit olarak imzasının bulunduğu görülmektedir. Bu durumun aksi yani davacının kira sözleşmesini kefil olarak imzaladığı davalı tarafından kanıtlanamadığı halde davacının açtığı davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalıya ait gayrimenkulü kiralayarak müvekkilinin kahvehane işlettiğini, yapmış oldukları kontrata kira bedellerini yazılmadığını, tüm kira bedellerini ödendiğini, kira sözleşmesi tanzim edilirken davalıya teminat amaçlı senet verildiğini, ancak davalının senedi icra takibine konu ettiğini belirterek, müvekillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin eşine ait kredi kartı ile davalı kiraya verenin rıza dışı 1940 TL para çektiğini, davalıya kira borçlarının bulunmadığını, davalının ... 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/802 Esas dosyası ile icra takibi başlattığını, davalıya borçlu olmadıklarının tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı alacaklı, 2011 Ocak ayına ait ödenmeyen kira bedeli ve site aidatlarının tahsili amacıyla 14.11.2011 tarihinde icra takibi başlatmış, davacı borçlu süresinde takibe itiraz etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı hakkında yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tahliyeye ilişkin olmayıp, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yöneliktir. 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 1. maddesi “ Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz. “ hükmünü içermektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar menfi tespit davası hakkında... 1. Asliye Hukuk ve... 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kira sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine kefillikten kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ise,... 1....

                    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/231 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davasının devam ettiğini, menfi tespit davasının tahliye davasından önce açıldığını, genel yetkili mahkeme tarafından borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiğinde tahliyeye karar verilemeyeceğini, bu davanın bekletici mesele yapılması gerekirken dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 269/c maddesi uyarınca açılmış kira alacağına yönelik itirazın kaldırılması ve tahliye istemine yöneliktir....

                    UYAP Entegrasyonu