Somut olayda, davacı vekilinin, davalı ile aralarında kira sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşme dolayısıyla teminat amaçlı olarak davalıya bono verildiği, verilen bononun protesto edileceğine dair ihbarname gönderildiği, ancak teminat amaçlı verilen bonodan dolayı davacının bir borcu bulunmadığı, iddiasıyla menfi tespit davası açtığı ve kira sözleşmesi, teminat olarak bono düzenlendiğine dair belge ibraz edildiği anlaşılmaktadır....
KANITLAR VE GEREKÇE : Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava kira ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeniyle verilen kambiyo senedinin takibe konulmasından sonra açılmış menfi tespit davasıdır. Her ne kadar Kemer Sulh Hukuk Mahkemesince kambiyo senetlerinden kaynaklanan davaların Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; 6100 sayılı HMK 'nun 4/1 a maddesindeki kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacının dava dilekçesi içeriği davalıların cevap dilekçesinde kira sözleşmesinin varlığına yönelik beyanları nazara alındığında dava konusu senedin kira sözleşmesi kapsamında tanzim edildiği ve davacının kira ilişkisi nedeniyle borçlu olmadığını savunduğu anlaşılmakla görevli mahkemenin Kemer Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, kambiyo senetleri illetten mücerret senetler olup, bu tür senetlerden kaynaklı davalarda görevli mahkemeler her ne kadar genel kurala göre Ticaret Mahkemeleri olsa da olayımızda uyuşmazlık konusu kambiyo senedinin kira ilişkisinden kaynaklı muhtemel borçlara teminat amacıyla davalıya verildiği, kira ilişkisinin davacı beyanından ve dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmeden anlaşıldığı, davalı tarafından sunulan kira sözleşmesinin bir suretinde davaya konu senedin de sözleşme içeriğinde imzalanmış halde bulunduğu, göz önüne alındığında uyuşmazlığın kira sözleşmesine konu senetten oluşması nedeniyle artık illetten mücerretlikten bahsedilemeyeceği, asıl hukuki ilişkinin kira sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklandığı, neticede asıl ilişkinin kira ilişkisinden kaynaklı olduğu, kira ilişkisinde kaynaklı uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla dava hakkında usul yönünden aşağıdaki şekilde karar...
dava nezdinde yeri olmadığını, dolayısıyla, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu, oto kiralama sözleşmesi ile senet arasında bağlantı bulunduğu iddiası ile araç kiralamaya ilişkin beyanlarının ispata muhtaç olduğunu beyanla; taşınır kira sözleşmesinden kaynaklanan bir kira alacağı olmadığı ve bu hususta henüz ihtilaf bulunmadığı dikkate alınarak; taşınır kira sözleşmesine ilişkin menfi tespit davası açılmasında bir hukuki yarar bulunmadığından, hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kira ilişkisinden kaynaklanan her türlü tespit davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesinin olduğu, taşınır kira sözleşmesine ilişkin kira dışındaki, tüketici ile hizmet alan arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu dikkate alınarak, görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, davanın tümüyle reddine, haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit davası olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak, bu düzenlemede, miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir....
GEREKÇE: Karşı yan kiralayan tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit davası açılmadan evvel İİK'nin 72(3)maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. HMK 390.maddesi; "İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir." 6100 sayılı HMK nın 4-1/a maddesinde; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında dosyaya sunulan kira sözleşmesi ve protokol uyarınca 5 yıllık kira sözleşmesi mevcut olduğu, uyuşmazlığında kira bedelinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti,takip konusu senedin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/611 Esas - 2022/431 Karar sayılı kararında davanın kira ilişkisinden doğduğu yönünde değerlendirme yapmıldığını, intifa hakkından doğan kira alacağı gerekçe gösterilerek başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit davası açtığını, mahkemece kira alacağı ifadesi nedeniyle sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu kanaatine ulaşılmışsa da davalı tarafın istinafı ile birlikte görev uyuşmazlığı doğduğunu, müvekkilinin çıplak mülkiyet sahibi olarak taşınmaz ile ilgili hiçbir kira geliri elde etmediğini, menfi tespite konu edilen icra dosyasında, intifa hakkı sahibi olan davalı taraf, intifaya konu taşınmazın kira bedellerinin müvekkilince alındığı iddiası ile icra takibi başlatmıştıldığını, davanın konusu doğrudan kiraya veren ve kiracı arasında geçen bir uyuşmazlık olmadığını, uyuşmazlığın kira ilişkisine dayanmadığını, mahkemenin görevsizlik kararı ve davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu nedeniyle müvekkilinin tedbir talebi hiçbir suretle değerlendirilmediğini...