İcra takibine dayanak ve davaya konu edilen bononun taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olarak tanzim edildiği iddia edildiğinden HMK madde 4 gereğince kira sözleşmelerinden kaynaklanan ve buna bağlı menfi tespit istemli davaların bonodan da kaynaklı olsa temel ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklı olması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu davada HMK.114/1-c,115/2 maddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE, 2-HMK'nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep...
Dava, taraflar arasında imzalanan taşınır (malzeme) kira sözleşmesi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine ve sözleşme kapsamında düzenlenen bononun iptaline yönelik menfi tespit davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/1-a maddesi "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları," hükmünü içermektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Kira sözleşmesi başlıklı 299/1. maddesi "Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." hükmünü, Kira süresi başlıklı...
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile Mahkeme re'sen ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesine göre; kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin görevi kapsamındadır....
Davacının-------- kapsamında--------tarihleri arasında kira sözleşmesi akdedildiği, kira bedelinin belirlendiği, belirlenen kira bedellerinin eksiksiz olarak ödendiği, dava konusu edilen çeklerin birçoğunun kira sözleşmesi sonucu teminat amacıyla verildiği, ileride geri alınmak suretiyle teslim edildiği, ancak geri verilmediği gerekçesi ile taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinden dolayı teminat amacıyla verildiği iddia edilen çeklerden dolayı menfi tespit talebidir....
, 40.000,00-TL. meblağlı takibe ve davaya konu bonoyu imzalayıp müvekkiline verdiğini, takibe konu bedelin kira sözleşmesinden kaynaklı olmayıp davacı tarafça düzenlenen kambiyo senedi olan bonoya dayandığını, açıklanan nedenlerle İstanbul 4....
Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde görülür denilmektedir.Somut uyuşmazlık ve ilgili yasam maddeleri değerlendirildiğinde, davaya konu takip dayanağı icra takibinin herbiri 15.000-TL bedelli 2 adet senede dayandığı, kira sözleşmesinde kiracıdan herbiri 15.000-TL bedelli 2 adet senet alındığının yazılı olduğu, dolayısıyla davaya konu senetlerin taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca verildiği anlaşılmakla, kira ilişkisinden kaynaklanan işbu uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir....
HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracının menfi tespit istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre "Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda" Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re'sen gözetilmesi gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/10/2013 NUMARASI : 2012/36-2013/448 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketten araç kiralarken davalı tarafından kira sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olarak boş bono imzalatıldığını akabinde kaza yapması nedeniyle yeniden 2 adet bono daha imzaladığını belirterek bonoların geçersiz olduğundan bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu, yüksek yargı kararlarına göre benzer olaylarda verilen ve uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklı olması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair kararlar birlikte değerlendirildiğinde Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığı Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....