"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibi sebebiyle, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, doyanın görevli Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.12.2015 tarihi itibariyle borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararı gerekçesinde 2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu tespit edilmiş ise de bu tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmamaktadır. O halde tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı geçerlidir. Kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken işin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir. VI....
Bu durumda, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı saldırının önlenmesi olduğu gözetilerek davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Davacı tarafça dava dilekçesi ile taşınmazdaki kiracılık sıfatına ve kira sözleşmesine dayanılarak saldırının önlenmesi talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kira sözleşmesine ve kiracı olmasını nedeniyle kişisel hakka dayandığı zilyetliğe dayanmadığı anlaşılmakla davanın TMK'nun 683 ve devamı maddeleri kapsamında saldırının önlenmesi istemine ilişkin olduğunun, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca salt zilyetliğe dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkin olmadığının kabulü gerekir. Davacının istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....
Mahkemece, kullanılamadığı belirtilen tesisin bedelinin tespiti amacıyla bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif icra edilmiş ise de kira sözleşmesine konu kiralananın sınırları ve kira sözleşmesinin kapsamı belirlenmediği gibi, yıkımı gerçekleştirilen tesisin kira sözleşmesine konu olup olmadığı, kira sözleşmesinde belirlenen usullere uygun bir şekilde proje onayı ve ruhsatının bulunup bulunmadığı, kira sözleşmesi ile ruhsat ve projesine uygun inşa edilmiş olmasına rağmen bu işletmenin yıkımı sebebiyle kira sözleşmesinin uygulanabilirliğinin etkilenip etkilenmediği ve bunun ayıp olarak kabul edilmesi halinde ise TBK'nın 304. maddesinde belirtilen önemli ayıplardan olup olmadığı hususlarında bilirkişilere yeterli inceleme yaptırılmamıştır. Yıkılan tesisin kiralama alanı dışında kalması veya Belediye tarafından izin alınmaksızın ruhsatsız bir şekilde yapılmış olması halinde kiraya verenin bu tesisin yıkılması nedeniyle ayıptan kaynaklı sorumluluğu söz konusu olmayacaktır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/2577 ESAS(DERDEST) DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 8....
Davacı vekili, icra takibinden sonra, icra takibine konu senetlerin kira sözleşmesi kapsamında teminat amacıyla verildiğini, kira ilişkisinin bitiminde iade edilmeyerek diğer davalılara ciro edilerek kötüniyetle icra takibine konu edildiğini müvekkillinin teminat senedi nedeniyle borcu bulunmadığını ileri sürerek eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Dava konusu senedin üzerinde teminat kaydı bulunmamaktadır. Bu itibarla eldeki davanın bedelsizliğe dayalı ve senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Senetlerin, teminat olarak verildiği iddiası karşısında senedin nakden düzenlendiği davacı tarafından ihdas nedeninin talil edildiği davalı lehtarında ihdas nedenini talil ettiği gözetilerek davalı lehtara karşı borçlu olmadıklarını senedin bedelsiz olduğu teminat olarak verildiğine dair iddiaların davacılar tarafından yazılı delille kanıtlanması gerekir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava menfi tespit davası olup, davacı davalının 1 yıllık kira alacağını tahsil amacıyla takip yaptığını ancak kendisinin bu borcu davalıya çek vermek suretiyle ödediğini, davalının ise çeki oğluna verdiğini, davalının oğlunun da çeki icraya koyduğunu, icrada çekin karşılığının ödendiğini, bu nedenle mükerrer tahsilatın olacağını davalının aleyhine başlattığı takip yönünden borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacı ile davalı arasında kira ilişkisi olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Kira borcunun ödendiğini ispat yükü davacada olup, davacı davalıya olan kira borcunu çekle ödediğini iddia etmişse de, davaya konu çekin hamiline düzenlendiği gibi davalıya ciro edilmediği, 2011/17901-2012/2949 bu nedenle bu çekin kira borcuna karşılık verildiğini kabul etmek mümkün olmadığı gibi 30.12.2008 tarihli protokol Zeki Yazkan ve davacı arasında yapılmış olup, davalıyı bağlamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, eser sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, telefon abonelik sözleşmesine dayalı menfi tespit davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/10/2020 tarih 2020/240 esas 2020/412 karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili yargılamanın yenilenmesi talepli dava dilekçesinde özetle; davalı (esas davanın davacısı) tarafından mahkemenin 2015/223 esas sayılı dosyası ile sözlü kira sözleşmesine dayalı temerrüt nedeniyle tahliye davası açıldığını, tebligatın müvekkilinin boşandığı eski eşinin adresine yapıldığını, tebligatların bizzat alınamadığını, tebligatların usulsüz olduğunu ve müvekkilinin gıyabında 08/10/2015 tarihinde 2015/443 karar numarası ile dosyanın karara çıktığını, haricen öğrenilen kararın temyiz edildiğini ve Yargıtay'ca onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin davalı ile yapılmış herhangi bir kira sözleşmesi olmadığını ve buna ilişkin Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 22/05/2018 tarih 2017/1336 esas 2018/736 karar sayılı ilamı ile menfi tespit davasının kabulüne karar verildiğini, Adana BAM 5....