"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir....
verilmediğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak herhangi bir borç olmamasına rağmen kira sözleşmesine istinaden verilen bonolar ile icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi halinde müvekkilinin haciz tehdidi ile karşı karşıya kalacağını, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, davacı ve annesi hakkında başlatılan icra takibine davacının itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davacının itirazının iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, aynı icra takibine ilişkin menfi tespit davası açılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kendisi ve annesi ... hakkında başlatılan icra dosyasına itiraz edildiği, itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, aynı icra takibi ile ilgili tekrar menfi tespit davası açılmasının mümkün olmadığı, icra takibine ilişkin olarak verilmiş kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kira sözleşmesinden kaynaklanan) KARAR : Silifke Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/411 Esas 2018/914 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlu aleyhine 16.11.2015 tarihinde Silifke İcra Müdürlüğü'nün 2015/5878 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı olarak davalı alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı T3 ile kira kontratı yaparak Arkum Mahallesi'nde tarlası bulunduğu iddiası ile müvekkiline tarlayı kiralamak suretiyle aralarında kira sözleşmesi yapıldığını, kira sözleşmesine istinaden 3.000,00 TL peşin, 3.000,00 TL senet verdiğini, müvekkili tarlayı ektikten sonra tarlanın T3'e ait olmadığını öğrendiğini, davalının müvekkilinin ektiği tarlaya zararlar verdiğini, müvekkilinin davalıyı Silifke Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiğini , Silifke 3.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/...
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kira sözleşmesinden kaynaklanan) KARAR : Silifke Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/411 Esas 2018/914 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlu aleyhine 16.11.2015 tarihinde Silifke İcra Müdürlüğü'nün 2015/5878 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı olarak davalı alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı T3 ile kira kontratı yaparak Arkum Mahallesi'nde tarlası bulunduğu iddiası ile müvekkiline tarlayı kiralamak suretiyle aralarında kira sözleşmesi yapıldığını, kira sözleşmesine istinaden 3.000,00 TL peşin, 3.000,00 TL senet verdiğini, müvekkili tarlayı ektikten sonra tarlanın T3'e ait olmadığını öğrendiğini, davalının müvekkilinin ektiği tarlaya zararlar verdiğini, müvekkilinin davalıyı Silifke Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiğini , Silifke 3.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/...
-TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, 18.08.2010 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede ilk yıl aylık kira bedelinin 110.-TL olduğu takip eden yıllarda .... yayımlanan Tüketici Fiyat Endeksi değişim oranında artırılacağı, davalıya kiralanan taşınmazın 2511,80 m2 yüzölçümünde olduğu, çay ocağı ve çay bahçesi olarak kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Davalı kiralayan tarafından 18.07.2012 tarihinde başlatılan icra takibi ile ödenmeyen 2.724,72.-TL kira alacağı ile 436,21.-TL işlemiş gecikme faizi toplamı 3.160,93.-TL alacağın tahsili istenmiştir. İcra takip talebine ekli olan 12.07.2012 tarihli yazıda, ilk yıl kira bedelinin aylık 110,00.-TL, 2. Yıl aylık kira bedelinin 117,06.-TL olduğu, 1. Yıla ait 1.320,00.-TL 2....
Davalı alacaklı kira alacağının tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatmış, davacı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine de icra takibi durmuştur. İtirazın iptaline yönelik herhangi bir dava açılmamış iken davacı borçlu tarafından menfi tespit istemi ile 08/04/2020 tarihinde işbu dava açılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmü gereğince borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlunun borçlu olmadığının tespitini istemekte hukuken korunmaya değer bir menfaati bulunmak koşulu ile davanın icra takibinden önce veya takip sırasında açılması mümkündür. Menfi tespit davası gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı bir dava olarak adlandırılmaktadır....
Davalı alacaklı kira alacağının tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatmış, davacı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine de icra takibi durmuştur. İtirazın iptaline yönelik herhangi bir dava açılmamış iken davacı borçlu tarafından menfi tespit istemi ile 08/04/2020 tarihinde işbu dava açılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmü gereğince borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlunun borçlu olmadığının tespitini istemekte hukuken korunmaya değer bir menfaati bulunmak koşulu ile davanın icra takibinden önce veya takip sırasında açılması mümkündür. Menfi tespit davası gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı bir dava olarak adlandırılmaktadır....
İcra. Müdürlüğü’nün ... E. Sayılı dosyasında şimdilik 100,00 TL borçlu olmadığının tespitine, başlatılan icra takibinin iptaline ve %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davanın; Kira sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği iddia olunan ve davaya ve icra takip dosyasına konu bonodan ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır. Mahkememiz kalemi aracılığıyla Uyap sisteminden davaya konu İzmir ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı icra takip dosyasının bir sureti çıkartılarak dosyamız arasına eklenilmiş olup, incelenmesinden alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhinde 11.01.2023 tarihinde 07.10.2022 düzenleme, 17.11.2022 vade tarihli ve 300.000,00 TL'lik senetten dolayı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı görülmüştür....
Dava, haksız icra takibine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 24/06/2014 gün ve 2013/14163 Esas, 2014/10435 Karar sayılı ilamıyla onanmış, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Davacı vekili, davalı banka tarafından davacı aleyhine bireysel kredi sözleşmesine dayalı olarak. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, oysa davacı ile davalı banka arasında her hangibir kredi sözleşmesi imzalanmadığını, bu nedenle menfi tespit davası açıldığını, üçüncü şahıslar tarafından davacının adının kullanılarak davalı tarafından gerekli özen ve itina gösterilmeden kredi kullandırıldığını, başlatılan takip nedeniyle davacının mağdur olduğunu belirterek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı vekili ise, davalı bankanın yaptığı işlemlerin yasalara aykırı hiç bir yönünün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....