"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözlşemesinden kaynaklandığı ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk Mahkemesi ise; davanın kira sözleşmesi ile ilgili olmadığı, kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/259 KARAR NO:2022/602 DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 09/04/2022 KARAR TARİHİ: 20/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine ---- Esas sayılı kambiyo senedine dayalı takip dosyasından ödeme emri gönderildiğini ,davalı ---tarafından müvekkilleri aleyhine ---- bedelli bir adet bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını,takip alacaklısı şahsın müvekkillerinin --- olduğunu , aralarında başka bir ticari ilişki bulunmadığını,------ teminatı olarak söz konusu senedin müvekkillerinden alındığını,takibe konu bononun davalı kiraya verene ------- kaynaklı ilişki çerçevesinde teminat olarak verildiğini, dava dilekçesi ekinde yer alan ------- tarihli davalı --...
Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine tabi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira ilişkisine değil haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacı, davalı ile kira sözleşmesi yaptıklarını, davalı kiralayan tarafından taşınmazın elektrik aboneliğinin şantiye elektriğinden mesken elektriğine dönüştürülmediğini, kendisinin evde olmadığı bir sırada evine girilerek taşınmazın başka bir kişiye kiraya verilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek uğradığı zararların tazminini talep ettiği anlaşılmış olup, davanın salt haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kira ilişkisine dayanmayan ve Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenecek olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde icra takibine ve dolayısıyla menfi tespite konu edilmiş kambiyo senedinin esasında kira bedeline teminat olarak verildiğini ancak senedin daha sonra doldurularak kira kontratının tarafı olmayan bir başka üçüncü kişinin alacaklı sıfatı ile müvekkiller aleyhine kullanıldığını beyan ve izah ettiklerini, yine savcılıkta imzanın kötüye kullanılması sebebiyle açtıkları davanın bulunduğunu, dosyaya sunulan kontratın tarafları ile icra takibinin taraflarının örtüşmediğinin de evrakların tetkiki ile kolayca anlaşılabileceğini, hukuki ilişkilerin nisbi olması ilkesi gereği menfi tespit davasında davalı sıfatına haiz olan T4 kira kontratının tarafı olmaması bilakis icra takibinin tarafı olmasının, kambiyo senedine mahsus takiplere karşı açılan menfi tespit davalarının herhangi bir arabuluculuk müracaatı dahi olmaksızın doğrudan Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiğine dair Yüksek Yargıtay kararları göz...
İstinaf sebepleri: Davacı, 11.10.2021 tarihinde süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; davalı tarafın, takip talebinde borç sebebini “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” olarak gösterdiğini, takip dayanağı bir hizmet faturasına dayandırdığını, iki tacir arasında görülen bu dava nisbi nitelikte ticari dava olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacı şirketle kira ilişkisinin bulunduğunu belirtmesi üzerine yerel mahkemece takip talebindeki "hizmet faturası" kaydı hiç gözetilmeksizin derhal görevsizlik kararı verildiğini, oysa ortada kira sözleşmesinden kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmadığını, faturadan kaynaklı (kira faturası da değil) bir menfi tespit uyuşmazlığı bulunduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı ve davalı şirket yetkilisinin ----- isimli alışveriş merkezinde yer kiralama konusunda görüştükleri, aralarında ön bir anlaşma sağlandığı, bu anlaşmaya istinaden dava konusu çeklerin davalı tarafa yer kiralama anlaşması kapsamında teslim edildiği ancak COVİD 19 hastalığı sebebiyle ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle AVM lerin kapatılması sonucunda asıl anlaşmanın sağlanamadığı, çeklerin teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediği iddialarına dayalı olarak menfi tespit ve istirdat talebinde bulunulduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın akdedilecek asıl kira sözleşmesi için yapılan ön kira anlaşmasından kaynaklandığı, bu haliyle yukarıda yer verilen yasa hükmüne ve ilgili BAM kararına göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla davanın görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
ye verilen bononun alacak- borç ilişkisine dayalı olarak verildiğini, bedelinin nakten ahzolunmuş olduğunun açık olarak yazılı olduğunu, teminat amacı ile verilmediğini, kira sözleşmesinde teminat olarak verildiğine dair bir hüküm olmadığını, 2014/13 D.İş sayılı dosyada alınan tespit raporuna itiraz edildiğini, işin uzmanı olan bilirkişi kurulu ile keşif ve tespit yapılması için başvuru yaptıklarını, Gebze 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/30 D.İş sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda, havuzun tam olarak çalışıp çalışmadığının tespit edilemediğini, bunun dışında eksikliklerin giderim bedelinin 8.048,67 TL olduğunun belirlendiğini, havuzun çalışması ve yeniden devreye alınması için yapılması gereken işlemlerin maliyetinin 13.759 TL olduğunu, müvekkili tarafından 21.808,15 TL harcama yapılarak kiralanandaki eksikliklerin giderildiğini ve bu miktarın depozito bedelinden ./.....
TL teminat miktarı yazılacağının beyan edildiğini, davalının kira tarihlerinin dışında vade ve tanzim tarihleri ile doldurduğunu, kira kontratında depozito olarak senet alındığını, evi kira miktarında anlaşılamaması üzerine ... tarihinde tahliye ettiğini, kira müddeti boyunca kirayı davalının hesabına gönderdiğini, davalıya hiçbir borcunun da bulunmadığını, tahliyeden sonra teminat senedini davalıdan istemesine rağmen senedin verilmediğini bildirerek sonradan doldurulan senet dayanak yapılarak haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip ve haciz tehdidi altında olduğunu bildirerek öncelikle dava konusu senedin tahsili halinde maddi ve manevi zarara uğramamak adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini, menfi tespit davasının kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetli ve haksız icra takibi başlatan davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, ödünç sözleşmesine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, davada kooperatif üyeliği ilişkisine dayalı bir uyuşmazlık yoktur. Bu kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4. maddesi uyarınca 13. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. G/K...
Dava, kira sözleşmesi sebebiyle gelecek dönem kira bedellerinin teminatı amacıyla önceden verildiği iddia olunan toplam 175.000 TL bedelli 14 adet bononun kiralananın tahliye edilmesi, bu doğrultuda hazırlanan protokolün geçersiz kaldığı iddialarıyla bedelsiz kaldıkları gerekçesine dayalı açılmış menfi tespit davası olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu, davacı tarafça sunulan ... tarihli protokülün imzalandığı noktalarında uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın protokol ile verilmesi kararlaştırılan söz konusu bonoların gelecek dönem kira bedellerinin teminatını oluşturmak veya mevcut kira borçlarının tasfiye edilmesi, ödenmesi amaçlarından hangisine yönelik olarak verildiği noktasında toplanmaktadır. Bu haliyle bonoların kira sözleşmesi gereğince verildiği hususu tartışmasız olup uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasındaki kira ilişkisinin ve ödemelerin incelenmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK' nın 4....