Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 21/12/2022 KARAR TARİHİ : 16/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, müvekkili aleyhine, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının hatalı olduğunu, senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, menfi tespit davalarında ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, dava dilekçesinde belirttiği gibi müvekkiline hile ile imzalatılan bir belgenin senet haline getirildiğini, 4 günlük araç kira bedelinin 50.000 TL olmasının mümkün olamayacağını, ispat yükü üzerinde olan davalının araç kiralama sözleşmesini tamamen reddetmesi karşısında başkaca bir ticari borç ilişkisine dayalı olduğunu ileri sürdüğü alacağın varlığını ispatlaması gerektiğini, ispat yükünün tayininde hataya düşüldüğünü, yerel mahkemece verilen davanın reddi yönündeki kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
soyut bir kambiyo senedi olduğunu kabul ettiğini gösterdiğini, zira bilindiği üzere kira ilişkisine teminat olarak alınan senede ilişkin menfi tespit davasında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi değil Sulh Hukuk Mahkemesi'nin olduğunu, davacının icra takibini durdurma talebinin hem yasaya hem de hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacına matuf olduğunu, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması mümkün olmadığını, ancak gerekli teminat yatırılması halinde icra veznesine girecek olan paranın alacaklıya ödenmemesinin sağlanabildiğini, bu nedenle taraflarınca usulüne uygun olarak başlatılmış olan icra takibinin durdurulması yönündeki talebin reddini, takip konusu alacağın %20 'sinden az olmamak üzere belirlenecek tazminatın davacıdan alınarak davalı müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, düzenlemesi Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde yapılan hasılat kira ilişkisine dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. Birleştirilen davada kiralayan Hazine ödenmeyen kira parasının tahsilini istemiştir. Mahkemece kiracı tarafından açılan menfi tespit davasının reddine, kiralayan Hazinenin açtığı birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı ve birleşen davalının davalısı kiracı şirket temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 13.10.2003 tarihinde imzalanmış, 14.10.2003 tarihinde de idari makamlarca onaylanmıştır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 1.maddesine göre sözleşme süresi 1 yıldır. Bu süre yer tesliminden itibaren başlayacak yer teslimi özel idareden ruhsat alındığı tarihte yapılacak, ancak 6 ay içinde ruhsat alınmazsa 6 ayın sonunda yer teslim edilmiş sayılacaktır....
Bu nedenle, icra mahkemesince, genel mahkemede açılan menfi tespit davası bekletici mesele yapılamayacağından, davalı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Y.12. HD'nin 2021/12039 E. 2022/319 K. Sayılı, 13/01/2022 tarihli içtihadın da, ancak menfi tespit davasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamının icra hukuk mahkemesini bağlayacağı belirtilmekle, davalı vekilinin bekletici mesele yapılmasını istediği Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/849 E. sayılı dosyasından menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararın 08/11/2022 tarihinde verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır....
Somut olayda; davacı ile davalı arasında kira ilişkisi bulunduğu, davacı tarafın, kira ilişkisine dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptalini talep ettiği anlaşılmakta olup, davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, dava şartlarından oluşu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı kiracı menfi tespit davasında, 14.10.2009 tarihli icra takibinin dayanağı senetlerin kira karşılığı olarak verildiğini, bundan ayrı olarak Şubat/2008-Aralık/2009 dönemi için kira sözleşmesine dayalı takip yapıldığını, her iki icra takibine konu edilen ayların mükerrer tahsilata yol açtığını, takibe konu senetlerin de ödenmek suretiyle bedelsiz kaldığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalı kiralayan ise, senetlerin kira karşılığı alınmadığını belirtmiş ise de senetleri hangi nedenle elinde bulundurduğunu açıklamamıştır. Menfi tespit istemine konu senetlerde “nakden” ibaresi bulunmamaktadır. Bu durum karşısında mahkemece senetlerin hangi hukuki ilişki nedeniyle elinde olduğu davalıdan sorularak ve bu yolda taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir....
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, takip konusu senedin kira sözleşmesi sebebiyle depozito yerine geçmek üzere teslim edildiği, senedin bedelsiz olduğu iddialarına dayalı menfi tespit davasıdır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 4....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesine dayalı menfi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......