"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın kira alacağına dayalı menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 16/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 12/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin bu şekildeki uygulaması esaslı bir usul hatası olup kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir. 2- Kabule göre de; eldeki dava, 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası niteliğindedir. Menfi tespit istemine konu edilen takip dosyasındaki borç dava sırasında davacı tarafından tamamen ödenmiştir. Bu durum celp edilen takip dosyası içeriği ve davacı vekilinin 21/05/2018 tarihli duruşmadaki beyanı ile sabittir. 2004 sayılı İİK'nın 72- (6) maddesine göre; Borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." düzenlemesine yer verilmiştir." Bu halde mahkemece, görülen menfi tespit davasının yargılama sırasında geri alım davasına (istirdat) dönüştüğü gözetilerek yargılamanın bu minvalde yürütülmesi ve hükmünde buna göre oluşturulması gerekirken hüküm yerinde tespite dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak red etmez ise akdi kabul etmiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Olayımızda; davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, dosya alacaklısına borcu bulunmadığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK.nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir husus bulunmamaktadır. Ancak davalının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuş olup, itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden tahliyeye karar verilemez....
Mahkemece, davalı ile bağımsız bölümün eski maliki arasında kira ilişkisi bulunduğu ve uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığının kabulü ile 6100 sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, davacı vekili tarafından mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olarak açılmıştır. Davalı ise kira ilişkisine dayanmış ve eski malik ile yaptığı kira sözleşmesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalının taşınmazda kiracı olarak bulunduğu mahkemenin kabulünde olmasına rağmen dava mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi olarak açıldığına göre davanın esasının bu çerçevede incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 23.02.2007 tarihinde satın almış olduğu 6575 ada 7 parselde yer alan 7 numaralı bağımsız bölümün, arada kira ilişkisi olmamasına karşın davalı tarafından kullanıldığını ve boşaltılmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, kira ilişkisine dayalı olarak taşınmazı kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haklı gerekçeye dayalı olmaksızın dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Dava, taraflar arasında husule gelen kira ilişkisine dayalı düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamı incelendiğinde; gerek dava dilekçesi açıklaması gerek sunulan faturalar gerekse de karşı yana gönderilen ihtarnameler incelendiğinde; dava konusu alacağın temelinin kira ilişkisine dayandığı, davacının kira alacağından kaynaklı alacağını tahsil etmek için takip başlattığı, takibe itiraz üzerine iş bu davayı açtığı kuşkusuz olup, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK 4/1-b maddesinde açıkça kira ilişkisinden kaynaklı tüm alacak davalarının Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görüleceği yazılı olup ilgili maddede kira ilişkisine konu malın taşınır ya da taşınmaz olması yönünde ayrım yapmadığı gibi tarafların tacir olup olmaması yönünden de ayrıma gidilmemiş, hülasa konusu kira alacağına ilişkin alacak davalarının tamamından Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli kılnmıştır....
Davacı dilekçesinde; Ekim 2002- Mayıs 2008 tarihleri arasında mülkiyeti davalıya ait olan dairede kiracı olarak kaldığını, bu süre içinde davalı ile yaptığı kira sözleşmesi uyarınca 160 m2 alanına göre kira ödediğini, daha sonra yapılan ölçümde dairenin 118.75 m2 olduğunun tespit edildiğini belirterek fazla ödediği 1.124,58 TL kira bedeli ve işlemiş faizi 2.660,64 TL olmak üzere toplam 3.785,22 TL.nın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; davalı ......
Son dönemde kararlılık kazanan Yargıtay uygulamalarına göre, borçlunun açtığı menfi tespit davasının zamanaşımını kesmesi için, alacaklının alacağını def'i olarak ileri sürmesi gerekir. Menfi tespit davasını açan borçlu vekili iradesinin ve amacının 11.01.2008 vade tarihli senet için menfi tespit davası açmak olduğunu , 21.11.2011 tarihinde davayı açtığı Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurusu üzerine, dilekçesine verilen derkenar ile göstermiştir. Yargılamayı yapan mahkeme, zamanaşımı itirazına konu senetlere ilişkin takip nedeniyle dava açılmadığını bildirmiş alacaklı vekili de bir senet için dava açıldığını düplik dilekçesinde belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 98 parsel sayılı taşınmazın 16/48 hissesinin maliki olduklarını, davalı şirketin izinleri ve muvafakatları olmaksızın diğer maliklerle yaptığı kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmazı kullandığını, kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, muarazanın men’i ile davalı şirketin tahliyesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, kira sözleşmesinin geçerli olduğunu, davacıların zımni muvafakatları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı şirket ile dava dışı malikler arasındaki kira sözleşmesinin davacılar için bağlayıcı olmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....