Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a verilmek üzere" ibaresinin belge metnine sonradan ilave edildiğinin Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiği, dava konusu senetlerdeki bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispatı gerektiği, davacının delil olarak sunduğu belge ile iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı tarafından davalıya verilen senetlerin anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından kullanıldığı ve takibe konulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Dava konusu kambiyo senetlerinin taraflar arasındaki 23.05.2012 tarihli belgeye istinaden verildiği anlaşılmaktadır. Belge üzerinde yapılan sahtecilik incelemesi neticesinde, “Mal sahibi ...’a verilmek üzere” kısmının sonradan ilave edildiği anlaşılmış ise de tahrifat öncesi duruma gidildiğinde senetlerin yine kira ilişkisine mahsuben verildiği görülmektedir....

    Hukuk Mahkemesi ise, kira ilişkisinin varlığının kabulüne ve tahliye talebinin kabulüne karar verildiği, buna göre HUMK'nın 8. maddesi gereğince kira ilişkisine dayalı tahliye ve tazminat isteminin Sulh Hukuk Mahkemesi görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan HUMK'nun 8/II-1 maddesinde, İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272. ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. ../......

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davasıdır. Kambiyo senetleri kural olarak mutlak ticari davaya vücut verirler. Ancak kira sözleşmesine dayalı davaların Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde görüleceğine dair özel hüküm bundan müstesnadır. Davacı senetlerin kira sözleşmesi kapsamında verildiğini iddia etmiş, davalı da cevabında bunu doğrulamıştır. Bu halde senetlerin kira ilişki kapsamında verildiği ve uyuşmazlığın kira sözleşmesi kapsamında çözüleceği görülmekle görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Dosya kapsamında yer alan sözleşme ve takip konusu senet sureti ile davalı tarafça kira sözleşmesi dışında bir hukuki ilişkinin bulunduğunun ileri sürülmediği nazara alındığında eldeki davada taraflar arasındaki temel ilişkinin araç kira ilişkisine dayandığı, davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, ..." karar verilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/472 ESAS - 2022/18 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Alanya 6....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.07.2021 tarih ve 2021/869 Esas 2021/1053 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasında herhangi bir kira ilişkisi olmadığından davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği görülmüştür. Bu durumda her iki mahkeme arasında yetki uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava kira ilişkisine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6.maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2.maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasında kira ilişkisi sona ermiştir. Dava kira ilişkisine dayalı olarak taşınır mülkiyetine ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat isteğine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 5.6.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalıya kira borcunun bulunmadığını, buna rağmen davalı tarafça kira sözleşmesi uyarınca alınan bonoya dayalı icra takibi başlatıldığını belirterek müvekkilinin icra takibine borçlu olamadığının tespitin e karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili dilekçesinde, davacının 3. yıl kira bedelini ödemediğini, bu nedenle senede dayalı icra takibi başlatıldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....

              Cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve tarafların imzalarını taşıyan 28/09/2016 tarihli oto kiralama sözleşmesi dikkate alındığında, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kira sözleşmesine dayalı olduğu ve görevli mahkemenin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye göre tespit edilmesi gerektiği ortadadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup re'sen dikkate alınmalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesindeki düzenlemeye göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Davacının araç kiralama nedeniyle teminat olarak verdiği senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olarak açtığı menfi tespit davasının Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 17.04.2017 tarih, 2014/20083 E.- 2017/4045 K.)...

                ilişkisine dayanılarak verildiğini, herhangi bir borç ilişkisini barındırmadığını, senedin düzenlenme tarihinin kira sözleşmesinin yapılma tarihiyle aynı olduğunu, senet lehtarının davalı yani müvekkilinin ev sahibi olarak tanıdığı ... olduğunu, kefilin kira sözleşmesindeki kefille aynı kişi olduğunu, senet miktarının 1 yıllık kira bedeline tekabül ettiğini, böyle bir kira ilişkisi ve herhangi bir borç kalmadığından senedin iptali ve müvekkilinin borçlu olmadığına karar verilmesi gerektiğini, senedin diğer davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu