Mahkemece toplanan delillere göre; muris ... ölüm tarihi itibariyle terekesinin pasiflerinin aktiflerinin çok üzerinde olması nedeniyle borca batık durumda olduğunun tespit edildiği, buna karşılık yasal mirasçılarının mirası kabul anlamına gelecek bir tutum ve davranışlarının bulunmadığı, dolayısıyla TMK'nun 605. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacıların dava konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nun 605.maddesi uyarınca davacılar murisinin terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasının hükmen reddedilmiş olduğundan bahisle, murisin keşidecisi olduğu senede dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/508 Esas KARAR NO : 2021/598 DAVA : Menfi Tespit (Kira) DAVA TARİHİ : 15/06/2021 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kira) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin davalıya ait AVM'deki işyerini 22/09/2017 tarihinde kiraladığını, kira aktinin imzalanmasından itibaren 01/04/2021 tarihine kadar da kiracı olarak söz konusu işyerinde çalıştığını, kiralama tarihinden itibaren müvekkilinin işyerinde bir çok sorun ile karşılaştığını, AVM yönetiminin sorunlarla ilgilenmediğini, pandemi nedeniyle müvekkilinin işlerinin kötüye gittiğini, bu nedenle yönetimle yapılan toplantılar sonucunda kira bedelinde indirime gidildiğini, yapılan indirimin cari hesaplara yansıtıldığını, 2020 yılından bu yana devam eden pandemi nedeniyle müvekkilinin indirimli kira bedelini dahi ödeyemeyecek...
Hukuk Dairesinin Kararlarının İcra Hukuk Mahkemesi henüz karar vermemişken ve tahliyeye ilişkin kesin bir hüküm yokken açılacak Menfi Tespit Davalarında, İcra Hukuk Mahkemesinin artık tahliye kararı veremeyeceği, menfi tespit davası kiracı lehine verilirse tahliyenin duracağı şeklinde olduğunu, ancak somut olayda İcra Hukuk Mahkemesinin yargılama yaptığını ve davacı tarafın da bu yargılamanın her aşamasında itirazlarını öne sürmüş olmasına rağmen haksız bulunduğunu ve mahkeme tarafından taşınmazdan tahliyesine kesin olarak karar verildiğini, artık bu aşamada menfi tespit davası ile tahliye işlemi hakkında tedbir kararının, aynı derecede olan bir başka mahkeme tarafından verilemeyeceğini, bu halde tedbir kararı verilmesinin hukuki infiale yol açacağını, kötü niyetli kiracının tahliyesinin fiilen mümkün olamayacağını, her itiraz sonrası İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile hakkında tahliye kararı verilen kiracıların menfi tespit davası açarak uzun bir süre tahliyeyi tehir etme imkanı bulacağını...
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Elde görülmekte olan menfi tespit davası icra takibi kesinleştikten sonra açılmış menfi tespit davası niteliğindedir. İcra hukuk mahkemesinde yapılan yargılama icra takibinin devamı niteliğindedir. İcra hukuk mahkemesinin tahliye kararı icra dosyasına sunulmakta ve aynı dosyada tahliye talep edilmektedir. O halde menfi tespit davasını gören mahkemece, ihtiyati tedbir talebi kabul edilecek ise HMK.'nun 389.maddesi uyarınca yalnızca tahliyenin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmeyip, İİK.'nun 72/3.maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi ve tahliyenin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbire karar verilmelidir. Mahkemece İİK.'...
İcra Hukuk Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle İ.İ.K.nun 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Mahkeme istemin reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 01/05/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak 01/07/2014 tarihinde tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Şubat ayı ile Temmuz ayları arası kira parasının tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dahilinde icra müdürlüğüne bildirmediğinden takip, diğer bir ifade ile kira ilişkisi ve icra takibine konu edilen alacak miktarı kesinleşmiştir....
Aksinin kabulü, icra iflas hukukunun temel ilkeleri ve icra yargılamasının varlık nedeni ile bağdaşmaz. Bu nedenle, icra mahkemesince, genel mahkemede açılan menfi tespit davası bekletici mesele yapılamayacağından, davalı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Y.12. HD'nin 2021/12039 E. 2022/319 K. Sayılı, 13/01/2022 tarihli içtihadın da, ancak menfi tespit davasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamının icra hukuk mahkemesini bağlayacağı belirtilmekle, davalı vekilinin bekletici mesele yapılmasını istediği Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/849 E. sayılı dosyasından menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararın 08/11/2022 tarihinde verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/40 KARAR NO:2022/372 DAVA:Menfi Tespit DAVA TARİHİ:24/05/2021 KARAR TARİHİ:07/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf, takip talebinde borç sebebini “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” olarak göstererek müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatmıştır. Davalı, müvekkil şirketin faaliyet yürüttüğü fabrika binasının kiraya vereni olup taraflar arasında cari hesap bulunmaktadır. Taraflar arasındaki cari hesap incelendiğinde takibe konu böyle bir faturanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine davalı şirket yetkilileri bir yanlışlık olduğunu, dosyada işlem yapılmayacağını beyan etmişlerdir. Nitekim davalı tarafından da dosyada 1 yıl 4 ay boyunca hiçbir işlem yapılmamış, taraflar arasındaki kira ilişkisi bugüne kadar süre gelmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/430 KARAR NO : 2021/654 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 11/08/2021 KARAR TARİHİ: 19/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: A.TALEP: 1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde sundukları kira sözleşmesi gereği müvekkili şirketin davalının kiracısı olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi diğer davacı ...'...
Davacı, aralarındaki kira sözleşmesi uyarınca kira bedellerine karşılık olarak verdiği bonoların bedellerinin ödenmesine rağmen davalı tarafından icra takiplerine konu edildiğini, bu nedenle açmış olduğu menfi tespit davasında bonoların bedelsiz kaldığının tespit edilerek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, ancak haksız icra takibi sırasında haczedilen mallarının satılması nedeniyle zarara uğradığını, bu zararının tazmini için davalı hakkında başlattığı icra takibinde, davalının haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibi dayanağı çekteki müvekkiline atfen atılmış ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek takip dosyası ve dayanağı çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında %...'den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu çekin, keşidecisi tarafından kullanılan kredi borcuna karşılık müvekkili bankaya verildiğini, çek nedeniyle alacaklı olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir....