Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ..., davacının üretici kredi sözleşmesinden kaynaklı borcunu kefil olarak ödeyerek alacaklı durumuna geçtiğini, diğer davalıya alacağını temlik ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, borcun icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan ödendiği, bu durumda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın varlığı dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.11.2014 tarih ve 2014/12431 Esas 2014/16558 Karar sayılı bozma ilamı ile; "İcra ve İflâs Kanunu’nun 72,VI hükmüne göre, “Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Somut olayda, dava konusu edilen icra takibindeki borç yargılama sırasında ödenmiştir....

    Hukuk Dairesinin 2017/2890 E - 2020/3442 K. sayılı ilamında da belirttiği gibi; İtirazın iptali davası açılıp görülmekte iken aynı icra dosyasındaki borç nedeniyle, borçlunun ileri sürebileceği itirazlarını, davalı sıfatıyla itirazın iptali davasında ileri sürme imkanı bulunduğundan ayrı bir menfi tespit davası açmada hukuki menfaati yok ise de somut olayımızda asıl dosya davacı tarafınca menfi tespit davası açıldığında henüz birleşen dosya kapsamında görülen itirazın iptali davası açılmamış olması nedeni ile yani menfi tespit davasının itirazın iptali davasından evvel açılmış olması nedeni ile asıl dosya davacısının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu hususun esası yönünden yapılan yargılamada ise; asıl dosya davacı tarafınca, asıl dosya davalısı banka tarafından dava dışı 3. kişiye kullandırılan kredi sözlemesine kefil olunmuştur....

    Hukuk Dairesinin 2017/2890 E - 2020/3442 K. sayılı ilamında da belirttiği gibi; İtirazın iptali davası açılıp görülmekte iken aynı icra dosyasındaki borç nedeniyle, borçlunun ileri sürebileceği itirazlarını, davalı sıfatıyla itirazın iptali davasında ileri sürme imkanı bulunduğundan ayrı bir menfi tespit davası açmada hukuki menfaati yok ise de somut olayımızda asıl dosya davacı tarafınca menfi tespit davası açıldığında henüz birleşen dosya kapsamında görülen itirazın iptali davası açılmamış olması nedeni ile yani menfi tespit davasının itirazın iptali davasından evvel açılmış olması nedeni ile asıl dosya davacısının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu hususun esası yönünden yapılan yargılamada ise; asıl dosya davacı tarafınca, asıl dosya davalısı banka tarafından dava dışı 3. kişiye kullandırılan kredi sözlemesine kefil olunmuştur....

      Davalı vekili, 18.06.2008 tarihli genel kredi sözleşmesini davacının kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşmenin 41. maddesi uyarınca davacının kefalet imzasının bulunduğu sözleşmeden değil dava dışı asıl borçlu ile akdedilen diğer sözleşmelerden kaynaklı borçlardan da sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        MENFİ TESPİT DAVASI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, dava dışı Akın' a kefil olduğunu, kefilliği 400.000.000 Tl için kabul ettiğini, sözleşmede kefalet limiti gösterilmemesine rağmen, banka tarafından sonradan 3.000.000.000 Tl olarak doldurulduğunu ve hakkında takip başlatıldığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı, davacının garantör olarak sözleşmeyi imzaladığını, başlatılan takibe itiraz etmediğinden takibin kesinleştiğini, sözleşmenin tüm sayfalarında davacının imzasının olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı kefil tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 583/1 maddesine göre ''Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.''...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/452 Esas KARAR NO : 2021/873 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/02/2018 KARAR TARİHİ : 09/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 13/02/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 12/12/2017 tarihinde banka hesabına konan haciz ile, 2015 yılında ... A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığının öğrendiğini, takibin müvekkili ... Tic....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/609 Esas KARAR NO: 2023/444 DAVA: Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 16/11/2021 KARAR TARİHİ: 12/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin oğlu ------ ticaretle uğraştığı dönemde işi gereği sürekli borca girdiği ve işlerini rayına oturmakta sorun yaşadığı, ------ bu süreçte sürekli babasından borç para aldığı ve babasını maddi bakımdan sıkıntılara soktuğu, bu nedenle dava dışı baba, dava dışı oğlu ------ artık kendisine maddi anlamda destek vermeyeceğini bu borç yükünü kaldıramayacağını bildirdiği, dava dışı -------, dava dışı babanın bu tavrı üzerine artık babasından maddi destek alamayacağını anladığında bu sefer annesi davacı ... manevi olarak yüklendiği, kullanacağı esnaf kredisi için kendisine kefil olmasını ve aile konutu niteliğindeki konuta...

              Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, davada uyuşmazlık; kefalet sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İİK'nun 72/2 maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği düzenlenmiş, İİK'nun 72/3 maddesinde ise icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği hüküm altına alınmış olup, mahkemece İİK'nun 72/3 gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceği yönündeki red kararı kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur. İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede verilen karar ve gerekçesi göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf talepleri yerinde değildir....

                UYAP Entegrasyonu