SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/512 ESAS 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/512 Esas 2021/182 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/512 ESAS 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/512 Esas 2021/182 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....
Öte yandan, somut olayda iddianın ileri sürülüş şekli gözetildiğinde ispat külfeti davalı banka üzerinde olup, davalı genel kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davalı eli ürünü olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Mahkemece hükme esas alındığı şekli ile alınan adli tıp raporunda sözleşmedeki kefalet imzasının davacı eli ürünü olduğu kesin şekilde tespit edilmemiş, imzanın kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Anılan tespit şekli karşısında sözleşmedeki kefalet imzasının davacı eli ürünü olduğu kesin şekilde tespit edilemediğinden davalının sözleşmedeki imzanın davacı eli ürünü olduğunu usulüne uygun delillerle ispatladığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda mahkemece alınan rapor hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı yan yazı ve imza inkarında bulunarak işbu menfi tespit davasını açmıştır. Genel kredi sözleşmesinin davalı banka ile dava dışı asıl borçlu arasındaki imza tarihi 05/01/2017 tarihidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/824 Esas KARAR NO : 2018/510 DAVA TARİHİ : 23/11/2016 DAVA : İcra takibinden sonra açılan Menfi tespit Davası BİRLEŞEN DAVA (... ATM' nin .../... Esas .../... Karar sayılı dosyası) DAVA TARİHİ : 15/02/2017 DAVA : İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası BİRLEŞEN DAVA (... ATM' nin .../... Esas .../... Karar sayılı dosyası) DAVA TARİHİ : 16/08/2017 DAVA : İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası BİRLEŞEN DAVA(... ATM' nin .../... Esas .../... Karar sayılı dosyası ) DAVA TARİHİ : 19/02/2018 DAVA : İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası KARAR TARİHİ : 03/07/2018 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ana davada; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ... İcra Müdürlüğünün .../... Esas nolu takip dosyası borçlularından ...'...
Bu durumda mahkemece davacının kabulünde olan kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ve kefilin kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağı ilkesi gözetilerek değerlendirme yapılıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken takip talepnamesinin ön sahifesindeki kefalet limitiyle ilgili açıklamanın yanlış değerlendirilmesi sonucunda takibin sadece altındaki kefalet imzası davacıya ait olmayan sözleşmeye dayandığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, gerekçede oyçokluğu, sonuçta oybirliğiyle 26.09.2012 tarihinde karar verildi. KARŞI OY YAZISI İlamsız icra takibine itiraz ederek takibi durduran borçlunun takip konusu borçla ilgili menfi tespit davacı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/600 Esas KARAR NO : 2023/21 DAVA:Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:13/09/2022 KARAR TARİHİ:16/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı icra dosyasından müvekkili adına takibe geçildiğini, takip konusu borca müvekkili müteselsil kefil sıfatı ile imza atmış ise de eşinin muvafakatının olmadığını, kefalet geçersiz olup kanunun emredici hükümlerine , şekil şartlarına aykırılık bulunduğunu, müvekkilinin borçlu şirketin ortaklarından veya yöneticilerinden olmadığını, sözleşme tarihi 13/09/2012 tarihi olup 6455 sayılı kanunla 28/03/2013 tarihinde eklenen 584/3 fıkrasının yürürlüğünden önceki bir tarihe ait olduğunu, alacaklı tarafın 07/09/2022 tarihinde müvekkilinin %5 ortağı bulunduğu ... LTD ŞTİ'nin ... Mah. ... Cad....
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha önce yetkilisi ve ortağı olduğu dava dışı ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/537 Esas KARAR NO : 2019/215 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/09/2018 KARAR TARİHİ : 02/04/2019 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili ...'nın ... tarihinde Antalya ... Noterliğince düzenlenen ... yevmiye nolu vekaletname ile rahatsız olduğundan dolayı dava dışı kızı ...'ya günlük işlemlerini takip etmesi için yetki verdiğini, ancak dava dışı ...'nın müvekkilinden habersiz olarak bu vekaletname ile müvekkillerine ait bir kısım taşınmazlar üzerine müvekkilinin bilgisi dışında ipotek koyduğunu ve bir kısım kimselere ipotek ile müvekkil adına kefil olduğunu, bu hususta dava ve şikayet haklarının saklı olduğunu, iş bu dosya kapsamındaki borcu ve kefalet ipoteğini kabul etmediklerini, bu sebeple müvekkilinin Antalya ......
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kefil olduğu 09.09.2003 tarihli kredi sözleşmesinden 35.000 TL kefalet limitindeki borcun ödendiği, davacının 31.03.2004 tarihli sözleşmede imzasının bulunmadığı, 09.09.2003 tarihli ve sözleşmede kefalet limitinin 140.000 TL'ye çıkarıldığına ilişkin ibarenin ise davacının isim ve imzasının altına sonradan yazıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 09.09.2003 tarihli kredi sözleşmesinin davacı yönünden feshine, icra takibinden dolayı davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davacının %40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu, 09.09.2003 tarihli genel kredi sözleşmesinin son sahifesinde dava dışı diğer kefillerden sonra gelmek üzere 140.000 TL limit gösterilmek suretiyle davacının kefalet imzası attığı açıkça görülmektedir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf aşamasında alınan raporda davalı bankanın dava tarihi itibarıyla toplam 300.234,02 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredinin hangi sözleşmeye istinaden kullandırıldığının tespit edilemediği belirtildiği, davalının dava tarihi itibarıyla davacının kefalet imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlü olduğu, istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davalı bankanın dava tarihi itibarıyla var olan alacağının hangi sözleşmeden kaynaklandığının tespit edilemediği, bu durumda mahkemece davalının, davacının kefalet imzasının bulunduğu 24.10.2011 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağı bulunduğunu usulüne uygun delillerle ispatlayamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında...