"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralanan aracın 3. bir kişiye haricen satımı nedeniyle, bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde maliki olduğu taşıtı 13.01.2006 tarihinde davalı ...'e kiraladığını, aracın 23.01.2006 tarihinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediği gibi, diğer davalılara haricen satıldığını, davalıların malvarlığında bir artışı olduğu bu nedenle araç bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davacı kendisine ait aracın haricen satılması nedeniyle, bedelinin tahsilini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/02/2023 NUMARASI: 2023/98 2023/125 DAVANIN KONUSU: Menfi tespit Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı gönderme kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesince, "...Davalının İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/877 Esas- 2019/1027 Karar sayılı 02/10/2019 tarihli kararı ile iflasına karar verildiği, huzurdaki davanın 17/06/2021 tarihinde açıldığı, HSK'nın 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararı 4 numaralı bendi gereği görevli Mahkemenin ihtisas mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1 , 2 ve 3....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasında verilen karara yönelik, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ..., ekte yer alan hizmet döküm cetvelinde görüleceği üzere 27.05.2022 de dava dışı ...'a ait işyerinde şoför olarak işe başlamış ve iş akdi fiilen 01.07.2022 tarihinde sona erdiğini, dava dışı ...'...
Dava, davalı tarafından davacıya tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturalarından kaynaklı olarak kısmen borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.Dosya kapsamından; davacının iş yerinde sayacın giriş sigortasından harici hat çekilerek kaçak elektrik kullanıldığının 31.08.2020 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile kayıt altına alındığı, tutanak tarihi itibariyle S ve T fazlarında harici hat çekilerek sayaçtan geçirmeksizin kaçak elektrik kullanıldığı, tutanak içeriğinde davacı işyerinde harici hat üzerinden geçtiği tespit edilen akımlar; (0 amper — 17 amper — 24 amper) /3 =13,66 amper; 1,73 x 13,66 amper x 380 Volt x 0,98 = 8,80 kw. güç tespit edildiği, davacı şirketin tutanak öncesinde tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan yasal şekilde tesis edilmiş sayaç değeri ve ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarı BULUNMADIĞI, bu nedenle tutanak sonrası ortalamanın ihtilafsız dönem olarak alındığı, tutanak öncesi davacı şirketin ortalama tüketimi 22,60 kwh/gün iken tutanak...
;TTK'nın 5/3. maddesi: "Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmünü haizdir.Somut olayda, uyuşmazlık, davacının, bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine karşılık, davalının, davaya konu çeki, araç alım bedeli olarak davacı tarafından kendisine verildiği ve satışın gerçekleştiği iddiasına dayalıdır. Satıma konu araç hususi araç olup, satıcı sıfatına haiz davalının da tacir veya ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan veya mal sunanın adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi olmadığı, davalının, kendisine ait aracı satmak üzere tacir olan davacıyla anlaşmış olduğu ve iş bu davada bu şekilde ticari satımın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının talebi, TTK 4.madde uyarınca ticari dava niteliğinde olmadığından, davaya bakmakla ticaret mahkemeleri görevli değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/146 Esas 2021/716 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasında verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; araç kiralama sözleşmesi karşılığında davalı ...'e teminat amacıyla boş senet verdiğini, kiralanan aracın çalıntı olduğu gerekçesiyle hasarsız vaziyette aracın polis tarafından teslim alındığını buna rağmen verilen boş senedin 15.000,00 TL bedelli olarak diğer davalı ... tarafından icra takibine konu edildiğini senedin kira sözleşmesine aykırı doldurularak takip yapılması nedeniyle davacının icra takip dosyasında takibe dayanak bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın menkul kıymet alım satımı ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına, davanın menfi tespit ve itirazın iptali biçiminde açılmamasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 25.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davacının kaçak kullanım yapmadığı,harici hat çekmediğini,buna ilişkin tutulan kaçak tutanağında tanık imzasının bulunmadığını,harici kaçak hat bilgisinin ve hattın ne şekilde nereden çekildiğine ilişkin bilgi olmadığını,davacının bu bedeli ödemek zorunda kaldığını,kaçak tutanağının gerçeğe aykırı olduğunu,çay ocağının doğalgazla çalıştığını, gerçeğe aykırı kaçak tutanağı ile ceza tahsil edildiğini,bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, rapora itiraz ettiklerini,rapordaki hesaplamanın doğru olmadığını,elektrik saatinin incelenmediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik bedeline yönelik menfi tespit davasıdır Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalıya düşer....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde KTK 85/1-5 maddesi gereğince % 85 kusurlu, davalıya ait araç sürücüsünün % 15 kusurlu olduğu, (kaza tespit tutanağında davacıya ait araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği ve kazanın bütünlüğü bozulmuş olduğundan kusur kanaatine varılamadığının belirtildiği) davalı aracının markası modeli ve .kaza tarihi itibarı ile rayiç değeri ve hasara göre değer kaybının 3.000,00 TL olduğu bu miktardan davacının kusuru oranında sorumluluğu bulunduğu buna göre yapılan hesaplamada davacının sorumluluğunun 2.550,00 TL olduğu, davalı tarafından hakkındaki ilamsız takibe süresinde itiraz etmediğinden kesinleştiği ve icra dosyasına ödemiş olduğu 32.238,15 TL talep edilen değer kaybından davacının sorumlu olduğu miktar 2.550,00 TL olmakla davanın kısmen kabulü ile davacının takip dosyasındaki asıl alacak yönünden 29.463,37 TL miktar yönünden borçlu olmadığının tepiti ile 15.03.2019 tarihinde ödenen bu...
Hal böyle iken, menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da yasa koyucunun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır....