"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, 16.06.2006 tarihli harici satış sözleşmesi ile müvekkilinin dava dışı ......
"İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, tacir olan iki ticari şirket arasında yapılan araç satımı dolayısı ile verilen vekaletten kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davası olup, kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, taraflar arasındaki harici araç satışının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu, tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davacının aracı işletip kullandığı dönemde oluşan vergi borç cezalarından dolayı davacının davalıya karşı sorumluluğunun bulunduğu, davacının ödemesi gereken bu miktardan davalının da araç maliki olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, harici oto alım satımı sebebiyle ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği gibi 2918 Sayılı Kanun'un 20/d maddesi uyarınca tescilli araçların noter dışındaki satışları geçersiz olup, geçersiz satışlarda herkes aldığını iade ile yükümlüdür....
Davalı, takibe dayanak belgenin kendilerinin ibraz ettiği aynı tarihli harici sözleşmenin eki olup araç satımı kapsamında verildiğini, ibraz ettikleri harici sözleşmede davacının imzası olmasa da yazıların davacının eli ürünü olduğunu,resmi şekilde yapılmadığından 2009/8669-9682 sözleşmenin ve eki niteliğindeki takip konusu belgenin geçersiz olduğunu savunmuştur.Mahkemece davalının savunması doğrultusunda bir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmiştir.İspat yükü davalıdadır.Davalı adi sözleşmeye dayanmıştır.Hal böyle olunca mahkemece, davalının dayandığı harici sözleşmedeki yazıların davacının eli ürünü olup olmadığının gerektiğinde uzman bilirkişiden rapor da alınmak suretiyle araştırılması,eli ürünü ise yazılı delil başlangıcı sayılıp taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine...
ye ciro edildiğini, müvekkili ile davalının araç satımı için anlaştığını, yukarıda bahsi geçen çeki davalıya araç satımı için teslim ettiğini, davalının satımı konusunda anlaşılan aracı müvekkiline teslim etmediği gibi müvekkilinden almış olduğu çeki de iade etmediğini, bu durumun tanıklarla sabit olduğunu, davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini ileri sürerek 0021283 numaralı çek hakkında ödeme yasağı konulmasına, çekten dolayı davalşıya borçlu olmadığının tespitine, çekin tahsilinin ve icra takibine başlanılmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın menfi tespit davası olmadığı, rıza dışı elden çıkan çekin istirdatı istemine ilişkin olduğu, davacının, dava konusu çekin rızası hilafına elinden çıktığını ispat ettiği, fakat davalı ...'nin çeki iktisapta kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunun ileri sürülüp kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
TL.’lik bölümünün araç bedeline karşılık olup, 12.000.TL.’lik kısmının ise cezai şart olarak verildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK’nun 20/d maddesi uyarınca tescilli araçların noter dışındaki her türlü satış ve devirleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde taraflar aldıklarını aynen iade etmekle yükümlüdürler. Öte yandan, geçersiz sözleşmeye dayanılarak cezai şart istenemez...” denilmiştir. Anılan bozma kararında belirtildiği üzere, trafiğe tescilli araçların harici satışları geçersizdir. Herkes aldığını iade ile mükelleftir. Hal böyle olunca davacı borçluların aracın devrini vermedikleri gözetilerek davalı alacaklı yanın araç devrine ilişkin sözleşmeden önceki alacaklı olduğu miktarı istemekte haklı olduğu, ne var ki geçersiz sözleşmeye ilişkin cezai şartı isteyemeyeceği, davanın asıl alacak yönünden reddi ile cezai şarta ilişkin istemin kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan harici araç satış sözleşmesi ile müvekkilinin davalıdan araç satın aldığını, satış bedelinin bir kısmının ödendiğini, bakiye kısım ödendiğinde aracın tescil kaydının devredileceğinin ve kullanım bedeli olarak müvekkile her ay 700 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının edimlerini yerine getirmediğini belirterek ödenen 17.500 TL’nin ve 500 TL menfi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacıya araç devri için Noterliğe gelmesi hususunda yazılı bildirimde bulunulduğu halde davacının gelmediğini, bu durumun...3....
Noterliğinin 03.05.2016 tarihli ihtarnamesini göndererek alacak talebinde bulunmuştur. Her ne kadar davalı, bu ihtarı çektikten sonra davacı şirket hakkında bir icra takibine girişmemiş olsa bile, kendisine noter ihtarıyla alacak iddiasında bulunulan davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı vardır. Menfi tespit davasının açılabilmesi için davalının her hangi bir şekilde alacak iddiasını ileri sürmüş olması yeterli olup ayrıca icra takibine de girişmiş olması şart değildir. Nitekim İİK'nın 72. maddesinde, icra takibinden önce açılacak menfi tespit davası açıkça düzenlenmiştir. Bu nedenle, davalının, davacının hukuki yararının bulunmadığına dair istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davalı vekili, davacı şirket yetkilisinin sözleşmenin tarafı konusunda kendisini yanılttığını ileri sürmüş ise de trafik siciline kayıtlı bir aracı satın alan davalı tacirin, satıcının kim olduğunu bilmemesi düşünülemez....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı davalıdan alacağı otomobile karşılık 12.09.2005 vade tarihli, 4.500.00 YTL bedelli bonoyu davalıya verdiğini, davalının aracı teslim etmediği gibi senedi takibe koyduğunu ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davacı ile müvekkilinin araç alım satımı konusunda anlaştıklarını, davacıdan 12.000.00 YTL bedelli senet alındığını, aracı teslim alan davacının oğlunun araçla kaza yapması üzerine müvekkilin ödediği onarım bedeline karşılık olarak davaya konu senedin alındığını, aracın ise müvekkiline iade edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....