Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Bu durumda davalılardan işleten ve sürücüler için de olay tarihi yerine dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Davacı, 27/07/2000 günlü dava dilekçesinde belirttiği manevi tazminata da olay gününden başlatılarak faiz yürütülmesini istemiştir. Tazminat hukuku ilkeleri gereğince haksız eylemden doğan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda istek bulunması durumunda kabul edilecek tazminata olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Yerel mahkemece, kabul edilen manevi tazminata faiz uygulanmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, 6100 sayılı HMK.nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/06/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 24/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen...
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalının haksız fiil niteliğinde bir eylemi bulunup bulunmadığı, davacı lehine manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ile hükmedilen manevi tazminat tutarının uğranılan manevi zararı giderme amacına uygun olup olmadığı ve vekalet ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiil/takip nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/05/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının müvekkilini darp ederek burnunda kırık oluşacak şekilde yaraladığını belirterek manevi zararının ve yapılacak estetik ameliyata ilişkin maddi zararının tazminini istemiştir....
Dava, trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. 1-Dahili davalı ... vekili 07.03.2014 ileri tarihinde davacı tarafa 3.723.85 TL ödeme yapıldığını ileri sürmüş temyiz dilekçesi ekinde davacıya yaptığı ödemeye ilişkin dekont sunmuştur. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır....
Manevi zarar ise kişinin maneviyatında oluşan (travma) moral eksilmesidir. Dolayısıyla somut olayda tek eylemden hem maddi zarar hem de manevi zarar doğmaktadır. b) Site yöteminin sorumlu olacağı ve müteselsilen güvenlik şirketinin de sorumlu olacağı konusunda uygulamada "ittifak" söz konusudur. c) Sorun davalıların sorumluluk alanında kalan maddi ve manevi tazminat taleplerinden sadece maddi tazminat kısmının kat mülkiyeti hukuku kapsamında kaldığı, dolayısıyla sulh hukuk mahkemelerinin sadece maddi tazminat taleplerini inceleyebileceği ve ancak manevi tazminat talebinin MK'nın 24, BK'nın 58. maddeleri kapsamında olmakla sadece ve doğrudan Asliye Hukuk Mahkemesinde incelenebileceği yönündeki bazı Yargıtay Daire uygulamaları ve çoğunluk görüşüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 02/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/10/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 08/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 35,90 TL.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 02/07/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının işgücü kaybına yönelik tazminat talebinden vazgeçtiği anlaşıldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına; davacının tedavi ve yol masraflarına ilişkin talebinin reddine; manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve...
Mahkemece; davacının haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, talebin Türk Borçlar Yasasından kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanında bulunması nedeniyle davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki menfi tespit davasının da ticaret mahkemesinde görüldüğünü, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığını, işin ticari iş ve dava sayılmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek mahkemece verilen kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yargılamanın kaldığı yerden devam edilerek talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Dava, haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....