DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/02/2018 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ... aleyhine davalı banka tarafından Adana 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/... E. Sayılı dosyasından ... Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 09.09.2014 tarihli ve ......
e 21.01.2008 ve 26.05.2008 tarihlerinde ayrı ayrı Genel Kredi Sözleşmesi - Çerçeve Sözleşme kapsamında 1.000.000-YTL ve 300.000-YTL limitli krediler açıldığı ve kredilerin bankomat kredi, kredi kartı, araç kredisi, rotatif kredi, vs. başlığı altında kısmen peyder pey kullandırıldığı ve diğer davacı ...'in, dava dışı şahıslarla birlikte Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, keza kredi sözleşmesi gereğince asaleten borçlu olan ... ... Ltd. Şti'nin, ...'in kullandığı kredi sebebiyle de müteselsil kefil olduğu hususudur. Dolayısıyla davalı ...'in farklı başlıklar altında kullandırılan kredilerde imzası bulunmadığına dair itirazları haklı ve yasal değildir. Zira krediler genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, dava dışı şirket ile davalı banka arasında imzalanan 21.12.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinde dava dışı şirketin ortağı olan müvekkilinin de kefil olarak yer aldığını, bu kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun müvekkilince şirket hisselerinin dava dışı üçüncü kişilere devri sonrasında davalı bankaya ödendiğini ve müvekkilinin gerek şirketle gerekse davalıyla bir ilişkisi kalmadığı halde davalının dava dışı şirketle daha sonra akdettiği ve müvekkilinin bir kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi alacağının tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin katılımı olmadığı yeni kredi sözleşmesine konu borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/286 Esas KARAR NO : 2021/536 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/07/2020 KARAR TARİHİ : 08/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin kardeşi ...'ın yapmış olduğu Genel Kredi sözleşmesi ile üstlendiği borcunu ödememesi sonucu ... ve sözde kefil olduğu iddia edilen müvekkili adına ... 8. İcra müdürlüğünün ... E....
Meblağlı kredi sözleşmesinin kefili olduğunu ve bu sözleşmeden doğan kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödendiğini, dava dışı asıl borçlunun imzaladığı 22.09.2000 tarihli kredi sözleşmesine kefil olmadığı halde müvekkilinin imzalamış olduğu 14.10.1999 tarihli kredi sözleşmesi dayanak yapılarak müvekkili aleyhine takip yapıldığını ileri sürerek müvekkilinin 14.10.1009 tarihli kredi sözleşmesini esas alınarak yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, müvekkilinden takipte tahsil olunan paranın istirdadına, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kefili olduğu müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan 14.10.1999 tarihli Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesi ile ilişkilendirilmek kaydıyla asıl borçluya 22.09.2000 tarihinde 15.000 TL. Ve 25.09.2000 tarihinde 8000 TL. Tarımsal işletme kredisinin kullandırıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; davanın, çekişmesiz yargı işi olduğundan ve Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacı vekili, mirasçılardan ... ve ...'ın mirası reddettiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1794 - 2014/157 sayılı kararıyla bu durumun tespit ve tesciline karar verildiğini bildirerek, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1794-2014/157 sayılı mirasçılık belgesinin iptali ve yeniden düzenlenmesi isteminde bulunmuştur. Dava hasımsız açılmış olup, daha önce verilen mirasın reddi kararı kesinleşmiştir. Mahkemeden istenen, mirasın reddinden sonra oluşan yeni duruma göre yeni bir mirasçılık belgesi verilmesinden ibarettir. Çekişmesiz yargıya ilişkin olan ve yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi başlıklı 4. maddesinde sayılan davalardandır. Bu halde uyuşmazlığın .. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2018 NUMARASI : 2015/229 ESAS 2018/224 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişiler raporlarına göre, davacı banka tarafından kredi sözleşmesine konu alacağın ispatlanması amacıyla sunulan dekont ve fişlerden bir kısmının davalı şirket temsilcisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği, ispatlanamayan fiş ve dekontların dikkate alınmaması halinde hesap kat tarihi ve dava tarihi itibariyle davalıların davacıya bir borcu olmadığının hatta fazla ödemesinin olduğu gerekçesiyle davacı banka tarafından açılan itirazın iptali ve alacak davasının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulü ile davacıların takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip alacaklısının ve temlik alanın kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm temlik alan asıl ve birleşen davacı- birleşen davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali, birleşen menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2013/7782 takip sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, temlik eden ... ile dava dışı... ve davacı ... arasında imzalanmış genel kredi taahhütnamesi ve ticari hizmetler sözleşmesi olmak üzere iki sözleşme olduğunu, her iki sözleşmede de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davacının imzalarının bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının kredi sözleşmesinde dava dışı ....'...
Asıl davada davacı birleşen davada davalı banka vekilinin istinaf başvurusuna gelince; dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin rapor ve ek raporunda belirttiği, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere davacı banka ile dava dışı Sa-Ce İnşaat Yapı Markez Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında 13/08/2010 tarihli 250.00,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede davalı Mustafa Çetin'in aynı limitle kefaletinin bulunduğu, davacı banka ile dava dışı şirket arasında 10/02/2011 tarihli 750.000,00 TL limitli ikinci bir genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı Mustafa Çetin'in bu sözleşmede kefaletinin bulunmadığı, dava ve takibe konu kredilerin tamamının davalı Mustafa Çetin'in imzası bulunmayan 10/02/2011 tarihli 750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırıldığından davalı Mustafa Çetin'in kendi kefaleti bulunmayan sözleşme kapsamında kullandırılan krediden ötürü sorumlu...