Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının murisi Cemil Altın ile müvekkili arasında 22/08/2013 tarihinde bireysel kredi sözleşmesi akdedildiğini, kredi hesabının 30.736,52 TL olarak kat edildiğini, davacının almış olduğu mirasın gerçek reddi kararının kendileri açısından bağlayıcılığı olmadığını, mirasın gerçek reddinin hak düşürücü süre geçildikten sonra açıldığından müvekkili açısından hüküm doğurmayacağını, bu sebepten dolayı açılan menfi tespit davasının esas bakımından da reddinin gerekeceği, davacının tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin itirazlarının yersiz olduğunu, davacıya gönderilen tebligatın 28/01/2016 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, davacının tebligatın usulsüzlüğe ilişkin itirazlarını İİK 16 maddesi gereği yapması gerektiğini, davacının takibin iptali yoluna gitmek veya mirası ret kararı ile birlikte takibe itiraz etmek yerine menfi tespit davası açmasının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bu sebeplerden dolayı haksız ve dayanaksız davanın reddine...

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1355 esas sayılı dosyası ile menfi tespite konu icra takibinden önce kayıtsız ve şartsız reddettiği, mirasın reddinden sonra davacı tarafından RR barkot nolu posta ile Ziraat Bankasına bir belge gönderildiği, belgenin gönderilme tarihinin 09/03/2020 tarihi olduğu, gönderilen bu belgenin içeriği belli olmasada mirasın hükmen reddine ilişkin verilen Sulh Hukuk Mahkemesi kararından sonra ve icra takibi tarihinden önce olması sebebiyle davacının iddiası yerinde görülerek mirasın reddi kararının Ziraat Bankası İstiklal şubesine 10/03/2020 tarihinde teslim edildiği, Sulh Hukuk Mahkemesi kararı icra takibi tarihinden sonra kesinleşmiş ise de mirasın reddi kararının Sulh Hukuk Mahkemesine verilen dilekçe tarihinden itibaren sonuç doğurduğu ve kesinleşmesi gerekmediği, davalı bankanın mirasın reddi kararına rağmen kötü niyetli olarak davaya konu icra takibini başlattığı bu nedenle davacının açılan menfi tespit davasında haklı olduğu, murisi Adnan Haner'in borcu sebebiyle...

Anılan Hukuk Genel Kurulu kararında da açıklandığı üzere; hakkında icra takibi yapılan borçlu, muristen intikal eden mirası takipten önce reddetmiş olsa dahi borca itiraz süresi içerisinde itirazlarını ileri sürememiş ise borçlunun bu nedenle borçlu olmadığının tespiti istemiyle menfi tespit davası açabileceği ve hukuki yararı bulunduğu açıktır. Bu nedenle davacıların daha öncesinde mirasın gerçek reddi davası dahi değil, mirasın hükmen reddine ilişkin dava açmış oldukları anlaşıldığından, davacıların menfi tespit davası açabilmekte hukuki yararları bulunmaktadır. Bafra 2....

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2021 KARAR TARİHİ : 06/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 30/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalılardan .... Bankası Aş. İle davalı ....arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi sebebiyle müvekkilinin kefil olarak imzasının alındığını, kredi sözleşmesine dayanak olarak 450.000-TL bono alındığını, bonoları müvekkilinin de kefil olarak imzaladığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmemesi sebebiyle borcun kat edildiğini, asıl borçlu ....ın birkaç defa borcun yapılandırılması yoluna gittiğini, müvekkilinin .......

    E.sayılı dosyasında kredi kartı sözleşmesi dayanak gösterilmek suretiyle toplam 53.341,90 TL 'nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Dosya içinde Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/3629 E. 2085 K.sayılı ilamıyla ... ve ...'nın hasımsız olarak mirasın reddi davası açtıkları ve davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davanın başlangıçta İstanbul 11. Tüketici Mahkemesi'nde açıldığı ve Asliye Hukuk Mahkemesi'ne görevsizlik kararı verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. HD'nin davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararını bozduğu görülmüştür. Bakırköy 3. SHM'nin 2016/117 E. -3482 K.sayılı ilamıyla davacılar ..., ... ve ...'ın mirasın reddi davası açtıkları ve yargılama sonunda TMK'nun 605.maddesi gereğince mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında davalı vekilinin davacı tarafça gerçek redde dayalı İstanbul 14....

      Şöyle ki, mirasçılar tarafından mahkeme kararıyla mirasın reddinden sonra davacının oluşan miras payının ne olduğu tespit ettirilerek oluşacak sonuca göre payına düşecek katkı payı alacağı miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulduğu halde bozma gereğince bir kısım mirasçılar tarafından mahkeme kararıyla mirasın reddinden sonra oluşacak murisin mirasçılarını gösterecek veraset belgesinin alınmadan denetime elverişli olmayacak şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, bozma ilamında belirtildiği şekilde bir kısım mirasçılar tarafından mahkeme kararıyla mirasın reddinden sonra oluşacak murisin mirasçılarını gösterecek veraset belgesinin dosya kapsamına alınarak sonucuna göre, bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACILAR : 1- 2- 3- VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ: DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : KARARIN MAHİYETİ : YETKİSİZLİK Mahkememizde görülmekte bulunan " Menfi Tespit " davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; " Müvekkillerin davalı bankaya, takibe konu edilen senet veya senedin bağlı olduğu genel kredi sözleşmesi ya da başka bir sebeple borcu olmayıp, takip usul ve yasaya aykırıdır. Müvekkillerin sorumluluğuna ilişkin olarak davalı bankanın argümanları müvekkillerin ilk genel kredi sözleşmesine kefil olarak imza atmış olmaları ve sözleşmeye bağlı olan teminat senedinde kefil olarak imzalarının olmasıdır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/785 Esas KARAR NO : 2022/466 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 02/12/2021 KARAR TARİHİ : 01/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: "....Müvekkilimiz ...,04.02.2021 tarihinde vefat eden ...'un eşidir. Müvekkilimizin eşi vefat etmeden önce eşi müvekkilimizin bilgisi haricinde ... Bank AŞ'den kredi kullanmıştır.Ve sonrasında bu borcun ödenilmemesi üzerine bu ... Bank A.Ş tarafından bu borcun Temlik sözleşmesiyle davalı şirkete temlik edilmiştir. Müvekkilimiz tarafından ... Bank AŞ'den kullanılan ve ödenmeyen kredi sözleşmesi bulunmamaktadır.( ... Şirketi tarafından ... 9.İcra Dairesi'nin ... esas numaralı dosyasında icra takibine geçilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/785 Esas KARAR NO : 2022/466 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 02/12/2021 KARAR TARİHİ : 01/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: "....Müvekkilimiz ...,04.02.2021 tarihinde vefat eden ...'un eşidir. Müvekkilimizin eşi vefat etmeden önce eşi müvekkilimizin bilgisi haricinde ... Bank AŞ'den kredi kullanmıştır.Ve sonrasında bu borcun ödenilmemesi üzerine bu ... Bank A.Ş tarafından bu borcun Temlik sözleşmesiyle davalı şirkete temlik edilmiştir. Müvekkilimiz tarafından ... Bank AŞ'den kullanılan ve ödenmeyen kredi sözleşmesi bulunmamaktadır.( ... Şirketi tarafından ... 9.İcra Dairesi'nin ... esas numaralı dosyasında icra takibine geçilmiştir....

              Mahkemesince taraflar arasındaki davaya ve takibe konu kredi sözleşmesi getirtilip içeriğine göre ticari ya da genel kredi ise Ticaret Mahkemesinin görevli olacağı, tüketici kredisi olması halinde ise resen görev hususunun gözetilerek Tüketici Mahkemesinin görevli olacağı yönünde karar verilmesi gerekirken bu konularda mahkemenin görevli olup olmadığı hususunda sözleşme getirtilip incelenmeden ve görevli olup olmadığı hususuna bakılmaksızın esas hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir....

                UYAP Entegrasyonu