Davalı vekili, davacının 750.000 TL genel kredi sözleşmesi 750.000 TL kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında 1.500.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, icra takibine konu edilen senedin kredi borcuna mahsuben müvekkili bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, girişilen kambiyo senetlerine özgü takibin yerinde olduğunu, iddiaya konu 710.000 TL'lik ödemenin genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek davanın reddi ile %20 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2019/578 ESAS 2021/881 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kredi Sözleşmesi(Menfi Tespit) KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Banka ile Ufuk Tasarım Eğt. Gıda Müh. İnş. Bil. Hiz. Tic....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2019/578 Esas 2021/881 Karar DAVACILAR : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA :Genel Kredi Sözleşmesi(Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 13/11/2019 KARAR TARİHİ : 14/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022 Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Banka ile ... A.Ş. arasında 30.10.2006 tarihinde akdedilen Kredi Genel Sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine sözleşmede kefil olarak yer alan müvekkillerinin murisi babası ...'...
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu senette bankanın lehtar hamil olması nedeniyle açıkça teminat senedi olduğunun anlaşıldığı, teminat senedinin borç senedi vasfında olmadığı, takibin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu olan senedin teminat amacıyla verildiği iddiasına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. Senette davacı keşideci, davalı banka ise lehtar konumundadır. 26.06.2014 vadeli senet 03.07.2014 tarihinde icra takibine konulmuştur. Davalı nakden düzenlenen senedin davacıya verilen kredi borcunun ödemesi amacıyla alındığını, yanlar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğunu savunmuş, mahkemece yapılan incelemede bilirkişi takip tarihi itibariyle davacının bankaya 9.088,53 TL borçlu olduğunu belirlemiştir. Senedin genel kredi sözleşmesi uyarınca ödeme amacıyla alındığı anlaşılmaktadır....
Açıklanan nedenlerle; davacı borçlu tarafından işbu menfi tespit davasında, davacının açıkça ve ayrıca genel kredi sözleşmesi altındaki müteselsil kefil olduğuna yönelik imzasını inkar ettiği, genel kredi sözleşmesindeki müteselsil kefil olarak atfen atılan imzanın kendisine ait olmadığını savunması karşısında; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi ilişkisinin varlığını ve alacaklı olduğu iddia eden davalı alacaklının hem akdi ilişkinin hem de alacağının varlığını ispatla yükümlü olduğu, bu kapsamda davalı alacaklının genel kredi sözleşmesindeki davacı kefile ait imzanın onun eli ürünü ve davacıya ait olduğunu ispat etmesi gerektiği, ancak yargılama sürecinde mahkememizce gösterilen tüm özen ve çabaya rağmen genel kredi sözleşmesi asıllarının dosyaya ibraz edilmediği, bu hususta bir çok kez süre verildiği ve 17/02/2023 tarihli duruşmada son kez 4 haftalık kesin süre verildiği ve bunun sonuçlarının hatırlatıldığı, davalı tarafından genel kredi sözleşmesi asıllarının dosyaya ibraz edilememesi...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre 23.01.1997 tarihindeki kredi ödeme fişindeki imzaların şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin eli ürünü olmadığı, her ne kadar genel kredi sözleşmesi aslındaki imzalar konusunda inceleme yapılmamış ise de davalı tarafın borçtan sorumlu tutulabilmesi için asıl önemli olanın davalının fiilen kredi kullanması olup, genel kredi sözleşmesindeki imzanın aidiyetinin sonucu değiştirmeyeceği, davacı tarafça takibin aciz belgesine dayandığı, bu belgenin borç ikrarını içeren bir belge olduğundan itiraz edilemeyeceği iddia edilmişse de aciz belgesinin yalnız takip hukuku bakımından İİK'nun 68. maddesi anlamında borç ikrarını içeren bir belge olup, maddi hukuki bakımından borç ikrarı teşkil etmeyeceği, aciz belgesinin dayanağı olan kredinin davalı tarafça kullanılmadığı ,itirazın iptali davasından daha sonra açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın esastan, birleşen davanın hukuki yarar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Davacı, dava dışı şirketin davalı bankadan kullandığı genel kredinin teminatı olarak verdiği ipoteğin paraya çevrilmesi için yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir....
Davacı bankanın, takip tarihinden itibaren 19.011.26-TI. asıl alacağa yıllık %76.46, 6.200.85-TL asıl alacağa yıllık %80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu..." şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; 1-Dava genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan bankacılık alacağına ilişkin yürütülen icra takibine itirazın iptali davasıdır. 2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalılardan alacaklı olduğunu, davacı banka ile davalı şirket arasında 13/06/2011 tarihli Business Card Sözleşmesi ve aynı tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle borç ödeme ihtarnamesi gönderildiğini, bu nedenle alacakla ilgili olarak takibe geçildiğini, borçtan davalı şirketin ve müteselsil kefil ...'in mirasçıları olan ... ve ...'...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 750.000,00 TL genel kredi sözleşmesi 750.000,00 TL kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında 1.500.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, icra takibine konu edilen senedin kredi borcuna mahsuben davalı bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, iddiaya konu 710.000,00 TL'lik ödemenin genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığını, bonoya veya takip dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmolunmasını istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/443 Esas KARAR NO : 2022/636 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/09/2017 KARAR TARİHİ : 23/09/2022 Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... 'in 12/11/2007 yılında ortağı ve yetkilisi olduğu ... Ltd.Şti ( ...) adına, ... A.ş ile bir genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığını ve ayrıca iş bu kredi sözleşmesine ... Ltd.Şti lehine kefil olarak da bizzat taraf olduğunu, ......