WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. arasında 03/07/2008 düzenleme tarihli 270.000,00 TL bedelli; 09/05/2007 düzenleme tarihli 550.000,00 TL bedelli; 10/03/2008 düzenleme tarihli 180.000,00 TL bedelli; 22/08/2008 düzenleme tarihli 73.840,61 TL bedelli; 30/03/2011 düzenleme tarihli 1.200.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmeleri ile 05/08/2013 düzenleme tarihli ticari kart sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmelerin tamamını davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davacının genel kredi sözleşmelerinden dolayı toplam 2.273.840,61 TL ve ticari kart sözleşmesinden dolayı 130.000,00 TL kefalet limitinin belirlendiğini, sözleşmelere dayalı olarak asıl borçlu şirkete taksitli ticari kredi, doğrudan borçlanma kredisi ve KMH’dan kredi kullandırıldığını, ödemelerdeki aksaklık üzerine kredi hesaplarının kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, davacının 18/08/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, bankaların genel kredi uygulamaları içerisinde kredilerin dayanağı genel kredi sözleşmesi düzenlenirken...

    Bu nedenle davalı banka ile kredi borçlusu arasındaki kredi ilişkisinin henüz tamamen sona ermediği hallerde, sözleşmede belirtilen limitle sınırlı kalmak kaydıyla borca kefalet etmiş ve BK.nun 493 ve 494 maddesinde yer alan haklardan feragat etmiş bulunan kefil bir tarihte hesabın sıfırlanması nedeniyle sorumluluktan kurtulamaz. Kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil veya kefiller tek yanlı olarak bildirdikleri irade beyanı ile kefaletten vazgeçemez. Bu şekilde bir bildirim akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda davacılar tarafından imzalanan 12.10.1989 tarih 7.500.000.000. TL, 21.8.1991 tarih 1.875.000 USD; 27.7.1992 tarih 1.875.000 USD; 27.7.1992 tarih 7.500.000.000. TL tutarlı kredi sözleşmeleri süresiz genel kredi sözleşmeleri olup, bu kredi sözleşmelerine istinaden borçlu şirkete çeşitli krediler kullandırıldığı anlaşılmaktadır....

      Ticari bir sözleşme olan genel kredi sözleşmesine ve buna bağlı olarak, kefaletten kaynaklanan imzalara, şekil kurallarına, ödenen borcun miktarına vb. itiraz da yoktur. Davanın çözümü sadece kefalet hukukunu ilgilendirmektedir. Gerçekten de Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 09/06/2021 tarih ve 2021/1725 E. 2021/4853 K. Sayılı kararında, tüketici kredisine kefil olan davacının, kefaletten kaynaklanan alacağının tahsili için Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada, temel ilişkinin tüketici işlemi olması nedeniyle "Tüketici Mahkemelerinin Görevli olduğu" gerekçesi ile verilen Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2019 tarih ve 2019/176 E. 2019/320 K. Sayılı görevsizlik kararını "...davanın 6098 sayılı TBK.’nun 581 ve devamı maddelerinde düzenlenen kefalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir...." gerekçesi ile bozmuştur....

        Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 5. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalı banka ile dava dışı Kartal Endüstriyel Mutfak Ekipmanlan Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında 30.01.2008 tarihli, 100,000,00 TL limitli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi ve 30.11.2012 tarihli 200.000,00 TL limitli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığı, ... tarafından imzalanmayan 30.11.2012 tarihli kredi sözleşmesinin 48. maddesinde el yazısı ile eklenen "30.01.2008 tarih 2 nolu," ibaresi üzerinde ayrıca bir onama imzası bulunmadığından müteselsil kefil ...'i bağlamayacağı, 30.01.2008 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 30.11.2012 tarihli kredi sözleşmesi arasındaki bağlantının koptuğu, 30.11.2012 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan icra takibine konu krediler nedeniyle davacı ...'in kefaleten herhangi bir sorumluluğunun olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava dışı Kartal Endüstriyel Mutfak Ekipmanları San. ve Tic. Ltd....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalının davacı aleyhine genel kredi sözleşmesinde kefaletten kaynaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, davacının sözleşmedeki kefaletinin şekle aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dayanağı borcun asıl borçlu tarafından ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, davacının kefaletinin geçerli olduğunu savunmuştur....

              ın kullandığı krediye kefil olduğunu, ancak kefalet sözleşmesinin TBK 583 ve 584 maddede belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmediğini, kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihi gibi unsurların müvekkilinin el yazısı ile yazılmadığını, eş rızasının da alınmadığını iddia etmekte; davalı, kredinin 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullandırıldığını ve TBK 584/3 maddesi gereğince eş rızası aranmayacağını savunmaktadır. Dosya icerisinde bulunan kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olduğu, kullandırılan kredinin 5570 sayılı Kanun kapsamında faiz destekli kredi olduğuna dair herhangi bir kayıt içermediği görülmüştür....

                Davacı, dava dışı Avni Çolak'ın kullandığı krediye kefil olduğunu, ancak kefalet sözleşmesinin TBK 583 ve 584 maddede belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmediğini, kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihi gibi unsurların müvekkilinin el yazısı ile yazılmadığını, eş rızasının da alınmadığını iddia etmekte; davalı, kredinin 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullandırıldığını ve TBK 584/3 maddesi gereğince eş rızası aranmayacağını savunmaktadır. Dosya icerisinde bulunan kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olduğu, kullandırılan kredinin 5570 sayılı Kanun kapsamında faiz destekli kredi olduğuna dair herhangi bir kayıt içermediği görülmüştür....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/143 Esas KARAR NO : 2022/440 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/03/2019 KARAR TARİHİ : 25/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkiline 23.11.2018 tarihinde .... İcra Müdürlüğünün 2018/... nolu dosyasından ... Bankası A.Ş.'nin 328.594,-71 TL alacaklı, ... San. Ltd. Şti., ... ve ... ...'ün borçlu olduğuna dair ödeme emri ve eklerinin gönderildiğini, ödeme emrinin ekinde müvekkili ...'ün kefil, eşi ... ...'ün kefalet için eşe muvakafat veren olarak imzaladığını gösteren bir Genel Kredi Sözleşmesi'nin bulunmakta olduğunu, Genel Kredi sözleşmesi'nde bulunan imzaların kesinlikle müvekkili ... ve eşi ...'ın eli ürünü olmadığını, müvekkili ...'ün kredinin adına çekildiği ... ve San. Ltd. Şti.'...

                  davacı kefilin kefaletten kurtulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davacının genel kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu