Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı maddenin 6. fıkrasında, menfi tespit davası sırasında borç ödenmiş ise davaya istirdat davası olarak devam edileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi anılan yasa gereği olup, davacılar vekilinin borcun icra dosyasına ödendiği yönündeki beyanına ve özellikle davacı vekilinin davaya istirdat davası olarak devam edilmesi talebine rağmen, mahkemenin davayı menfi tespit davası olarak sonuçlandırıp hüküm kurması hatalıdır. Davaya İcra İflas Kanunu'nun 72/6. maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Harç kamu düzenine ilişkin olup, mahkememizce evvela yatırılan harcın eksik olup olmadığı incelenmiş, davacının iki ayrı davayı tek dava dilekçesi ile ikame ettiği, istirdat ve menfi tespit davaları yönünden ayrı ayrı peşin harç alınması gerektiği, istirdat davası için dava değerine göre yatırılması gereken harcın 554,84 TL, menfi tespit davası için dava değerine göre yatırılması gereken harcın ise 4.547,50 TL olduğu bu durumda yatırması gereken peşin harç miktarının toplam 5.102,34 TL olduğu, davacı vekilince de 5.102,34 TL peşin harç yatırıldığı anlaşıldığından harç eksikliği bulunmamaktadır. GEREKÇE: Dava, istirdat ve menfi tespit davasıdır. İstirdat davası, para alacağının tahsili istemine havi olması sebebiyle zorunlu arabuluculuk kapsamında olan dava türü olup. Menfi tespit davası yönünden ise dava tarihi itibariyle zorunlu arabuluculuk dava şartı bulunmamaktadır. Menfi tespit istemli dava yönünden mahkememizce tefrik kararı verilmiş, ayrı esas üzerinden kaydı yapılmıştır....

      Takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233) Somut olayda; davacı şirketin borçlu olmadığını iddia ettiği ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/07/2019 tarihli, ... E. ve 2019/365 K. sayılı ilamını icra takibine koyan ve/veya koyması muhtemel kişi davalı şirket değil, dava dışı ...’dur. Yani davalı şirket, anılan mahkeme ilamında ve icra takibinde davalıdan alacaklı konumunda değildir. Dolayısıyla davacı şirketin davacı şirkete menfi tespit davası açması hatalı olmuştur. Öte yandan her ne kadar davacı vekili 26/07/2021 tarihli dilekçesinde; ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ......

        Bu aşamada eda davası açma hakkı olmayan üçüncü kişinin eda davasının öncüsü olan menfi tespit davasını açmada hukuki yararı vardır. Bu genel menfi tespit davası İİK m. 89 da belirtilen özel menfi tespit davasından farklıdır. İİK m. 89 daki özel menfi tespit davasının sebebi (dayandığı vakıa) üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olmadığı vakıasıdır. Üçüncü kişinin açacağı genel menfi tespit davasının sebebi ise, takip alacaklısının, üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olmadığını bildiği halde, kötü niyetle onu hataya düşürerek borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasını sağlamış olan kötü niyetli alacaklıya borçlu olmadığı vakıasıdır Üçüncü kişinin on beş gün içinde menfi tespit davası açmamış olması üzerine, takip alacaklısı ile üçüncü kişi arasında bir icra takibi varmış, bu takip kesinleşmiş ve üçüncü kişi bu icra takibinin borçlusu olmuş gibi hukuki durum doğmuştur (borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılmıştır)....

          İİK md. 89/3'de “İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur" hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca üçüncü şahıs takibin yapıldığı yer mahkemesinde ya da yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde menfi tespit davası açabilir....

            SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte belirtildiği üzere menfi tespit davası yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, (2) no'lu bentte belirtildiği üzere birleşen alacak davasında davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, mahkeme kararının gerekçesi yönünden BOZULMASINA, (3-a) no'lu bentte belirtildiği üzere davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (3-b) no'lu bentte belirtildiği üzere mahkeme kararının asıl dava davacısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen alacak davasında davacı- birleşen menfi tespit davasında davalıya iadesine, 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, ecrimisil alacağı ve menfi tespit isteğine ilişkindir. Davalı ... adına vasisi ... tarafından 30.04.2014 tarih, 13133 yevmiye numaralı noter ihtarı ile davacı ... ve dava dışı Aşır Sarıışık adına ihtarname gönderilmiş ve bu ihtarname üzerine muhataplardan davacı ... ihtarnameye istinaden eldeki menfi tespit davasını açmıştır. İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmüne göre; borçlu, icra takibi öncesinde ve icra takibi sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Somut olayımıza bakıldığında, davalı ...'ın davacı ... hakkında 30.04.2014 tarihli ve 13133 yevmiye numaralı ihtarı ile talep etmiş olduğu ecrimisil alacağına ilişkin icra takibinde bulunması ya da dava açması ihtimal dahilindedir. Menfi tespit davası açılabilmesi için çekişmeli alacakla ilgili mutlak olarak icra takibi veya dava açılması zorunlu olmayıp böyle bir tehlike veya tehdidin varlığı yeterlidir....

                Yukarıda açıklandığı üzere ilamlı icra takibine dayanak ilam menfi tespit- istirdata ilişkin olduğundan uyuşmazlığın çözümünde İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit ve istirdat davalarının açıklanması gerekmektedir. 18. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşmiş olsa dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 19....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/307 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin haciz tehdidi altında olduğundan dosya borcunun tamamı yatırıldığını, dosyadaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı alındığını, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini, yatırılan teminatın itirazın iptali davasına ilişkin olmadığını, teminatın menfi tespit davasına ilişkin olduğunu ve menfi tespit davası kesinleşmediğinden teminatın alacaklıya ödenmemesi yönündeki icra işlemi yerinde olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dosya kapsamında iadesi istenen teminatın Antalya 2....

                  Hukuk Dairesi'nin 17.02.2009 gün 2008/3982 Esas , 2009/804 Karar sayılı bozma ilamında davacının olumlu tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığının gözetilmesi ve davacının istemine göre, davanın menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi halinde gerekli harcın ikmal edilerek davaya bu şekilde devam edilip hüküm kurulması vurgulanmıştır. Davacı vekili bozma ilamından sonra 14.12.2009 tarihli dilekçesiyle davanın menfi tespit davası olduğu ve taleplerinin davalıya borçlu olunmadığının tespiti olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda, mahkemece davacının bu talebi doğrultusunda davanın menfi tespit davası şeklinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde olumlu tespit davası olarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu