Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit istemine ilişkin davada Sandıklı Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İ.İ.Y.'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı hakkında 3.317.00.-YTL. asıl alacak 13.683.00.- YTL. işlemiş faiz için icra takibi yapıldığı, davacının asıl alacak ve faiz toplamı olan 17.000.00.- YTL. değer gösterip, harcını yatırarak Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'...

    İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87- 88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

    Maddesi gereğince ticari dava olduğu ve davacıdan talep edilen ve icra takiplerine konu edilmek suretiyle alacak iddiası da bulunan davalı aleyhine açılmış iddia edilen alacağın bulunmadığı yönündeki iddiaya ilişkindir. Yani, iş bu menfi tespit davası güncel bir ticari alacak iddiasına dayanarak açılmış olduğundan, öncesinde davalı şirketin ticari alacak iddiası ve elinde Ticaret Kanunun'da düzenlenen kıymetli evrak bulunmaktadır. 6225 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/4 maddesinin 2. Fıkrasına göre Ticaret Mahkemelerinde görülen alacak iddiası ile ilgili davalarda arabuluculuğa başvurmak HMK 115/2. Maddesinde yer alan dava şartlarından kabul edilmiştir. Ticari alacak davalarında arabuluculuk öngörülmüş olmakla ve iş bu davanın öncüsü olan ticari alacak talebi üzerine açılan menfi tespit davası da ticari uyuşmazlıklarla ilgili dava şartı olan arabuluculuk kapsamında düşünmek gerekmektedir. Keza, ilgili yasanın getiriliş amacı da bu yöndedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit- Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın miktarı itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ,menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracının depozito alacağından dolayı davacı kiralayan hakkında icra takipli yaptığını belirterek Fatih 1....

      TTK'nın 5/A maddesi metni göz önüne alındığında, zorunlu arabuluculuğun "ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri" yönünden dava şartı olarak öngörüldüğü düşünülebilir ise de, anılan maddede "talep sonucu" olan alacak ve tazminat istemlerine değil "dava konusuna" vurgu yapılarak, "konusu bir miktar paranın ödenmesi olan davalar" için dava şartı olan arabuluculuğun öngörüldüğünü belirtmek gerekmektedir. Alacak ve tazminat davaları yanında, menfi tespit davalarının da konusu bir miktar paranın ödemesine ilişkindir. Bu husus, alacak ve tazminat davalarında bir miktar paranın ödenmesi olarak tezahür ettiği gibi, menfi tespit davalarında ise bir miktar paranın ödenmemesi olarak ortaya çıktığından konu itibariyle menfi tespit davasının da dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir....

        Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

          Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı borçlunun Körfez İcra Müdürlüğünün 2006/2342 Esas sayılı dosyasında 441,00.- TL asıl alacak ve 51,08.- TL faiz, 2006/2345 Esas sayılı dosyasında 441,00.- TL asıl alacak ve 52,33.- TL faiz ve 2006/2346 Esas sayılı dosyada 441,00.- TL asıl alacak ve 52,33.- TL faiz ile diğer ayların geç ödenmesi nedeniyle 10,44.- TL faiz alacağı olmak üzere toplam 1.489,18.- TL borçlu olduğunun tespitine, davacı borçlunun ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/38 D.İŞ sayılı dosyasında anahtar teslimine ilişkin tevdi yeri kararının kiraya veren ... 'a tebliğine dair belgenin temini ile eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Çünkü alacak davası da,menfi tespit davası da maddi hukuk bakımından taraflarından birinin yükümlülüğünün para borcu olduğu bir tek hukuki ilişki olmasına rağmen usul hukuku bakımından aynı borç için alacaklıya alacak davası açma, borçluya ise söz konusu borcu ödemeden kurtulmasına imkan veren menfi tespit davası açma, ayrıca bütün bunların dışında da açılacak alacak davasında savunma içinde borçluya savunma kapsamında alacağın bulunmadığını kanıtlama hakkı tanınmıştır. Yine menfi tespit yargılaması sırasında borç icra baskısı ile ödendiğinde dava istirdata yani bir miktar para alacağına dönüşecektir. Menfi tespit davaları niteliği gereği bir miktar para alacağını zorunlu olarak içermektedir. Nitekim dava dosyamızda da davacı ödemiş olduğu bir kısım bedelin istirdatını da talep etmektedir. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu