Davacı, dava açarken 30.10.2006 tarih ve 5.000,00 TL bedelli takibe koyduğu çeke ilişkin itirazın iptâlini talep etmiş, yargılama sırasında 01.07.2016 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah ederek davayı aynı çeke ilişkin alacak davasına dönüştürmüştür. Taraflar arasında görülen ve kesinleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.02.2008 tarih, 2006/644 Esas, 2008/74 Karar sayılı menfi tespit dosyasında bahsi geçen alacağa konu çek menfi tespit davasına konu edilmiş, bu yargılama sonucunda bu çeke ilişkin olarak menfi tespit davasının reddine karar verilmiş ve davalının bu çeke ilişkin borçlu olduğu kesin hüküm ile belirlenmiştir. Dolayısıyla dava konusu çek bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/06/2021 KARAR TARİHİ : 28/03/2022 G.K.YAZILDIĞI TARİH : 07.04.2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketçe, müvekkili şirket aleyhine Ankara .... İcra Müdürlüğünün 2020/8347 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinde 6.677,00 TL ve 5.477,00 TL asıl alacak borcu gösterildiğini ancak müvekkilinin böyle bir asıl alacak borcu ve bu takibe istinaden talep edilen feriler yönünden borcu bulunmadığını, aksine cari hesap dökümünden de anlaşılacağı üzere müvekkili ile davalı arasında hiçbir alacak borç ilişkisi kalmadığını, işbu dava açılmadan önce davalının, takibin 6.667,10 TL'lik asıl alacak kısmından vazgeçtiğine dair icra dosyasına beyanda bulunduğunu belirterek; müvekkilinin Ankara ......
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Öte yandan, Menfi tespit davasında genel hükümlere tabi dava olduğundan, borçlu tarafından dava açması için hukuki yararının olması gerekli olmakla birlikte, hukuki yararın bulunup bulunmadığı dava tarihine göre değerlendirilmelidir. Menfi tespit davasında, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz süresini kaçıran borçlunun, öğrenmeden itibaren borca itiraz ederek memur muamelesini şikayet yolu ile icra mahkemesine müracaat ederek tebligat tarihinin düzeltilmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, aynı süre içerisinde ayrıca menfi tespit davası ile borçlu olmadığının tespitini genel mahkemeden talep edebilir....
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; Mardin İcra Dairesinin 2020/4138 Esas sayılı icra takip dosyası alacağına ilişkin menfi tespit talebinde takip talebinde belirtilen borcun sebebi olarak "20202750322 Şirket Hukuk Birimi Dosya Nosu ve 3321129 Kaçak Bedeli nedeniyle Asıl alacak ve Gecikme Bedeli" olarak belirtilmesine, bu takip nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin doğru şekilde uygulandığının anlaşılmasına göre; davalı vekilinin söz konusu takip dosyasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi tespit -alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit alacak davasına dair karar, Dairemizin 24/02/2016 gün ve 2015/5274-2016/1273 sayılı ilamı ile onanamasına karar verilmesi üzerine bu defa davalılar tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinin III.fıkrasının 3 nolu bendi uyarınca mahkemece verilen görevsizlik kararlarına ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay’ca verilen kararlar için karar düzeltme istenemez. Bu bakımdan düzeltme istemine ait dilekçenin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Alacak-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit, alacak ve tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av.... ve davalı vekili Av.... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit,teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve alacak davasına dair karar Dairemizin 22/10/2013 gün ve 2013/11679-14069 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226....
Sayılı ilamına konu dosyasında menfi tespit davası şeklinde sistem kaydı yapılmışsa da uyap sistemi üzerinden dava açılırken dava türü olarak tüketicinin açtığı alacak davası gibi bir dava türü de bulunmamakta olup mahkeme ilamının içeriğinde de tespite ilişkin ve davacının borçlu olmadığının tespitine gibi bir hüküm bulunmadığını, gerek dava dilekçesinde menfi tespite ilişkin bir talebimizin olmaması ve gerekse mahkeme ilamında menfi tespite ilişkin bir hüküm bulunmaması karşısında sadece uyaptan teknik olarak alacak davası şeklinde açılması mümkün olmayan bir davanın menfi tespit şeklinde açılmak zorunda kalınması sebebiyle hükmün menfi tespit niteliğinde olduğundan bahisle takibin iptalini talep etmek hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, varolmayan bir borç iddiasında bulunulmadığını, aksine alacak talebimiz olduğu ve ödenen bedellerin iadesinin talep edildiğini, davacı ile davalı arasında geçersiz bir hukuki ilişki olduğuna ya da geçersiz bir borç olduğuna dair bir iddialarını...
İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabulucuk dava şartından muaf olması için yeterli bir done değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda kendiğilinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün... sayıl kararı) iken Yargıtay 11....