Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/04/2018 tarih ve 2017/457 Esas, 2018/419 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, menfi tespit davası konusuz kaldığından dava esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK m.72 uyarınca borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı vekili yargılama sırasında davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir. Menfi tespit davalarında borçlu tarafından İİK m.72/3 uyarınca ihtiyati tedbir kararı alınmadığı durumlarda İİK m.72/6 gereğince borç da ödenmişse davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda mahkemece fazla ödemenin tespiti halinde bu ödemenin istirdadına karar verilmesi gerekir. Mahkemece alınan 23.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının davadan sonra yaptığı ödemeler de dikkate alındığında 10.183,94 TL fazla ödeme yaptığı tespit edilmiştir....
Esas, ... 10.İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı dosyalarında talep edilenleri farklı olduğundan mükerrer olmadığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte davacının kıymet takdirine itirazda bulunduğu dikkate alındığında İİK 72/3 m. göre menfi tespit davası açmakta hak düşümü süresinin gerçekleştiği mütalaa edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 05/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle: davacıların gerek teminat mektubu depo bedelinden gerekse de teminat mektubu komisyon bedellerinden dolayı davalıya borçlu olduğu, bankacı bilirkişinin heyette olmaması nedeniyle borcun tutarının hesaplanamadığı fakat neticede borcun varlığı sabit olduğundan ipoteğin fekki koşullarının oluşmadığı mütalaa edilmiştir. Dava; İİK'nun 72 maddesi kapsamında menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
DAVANIN KONUSU: İpoteğin Kaldırılması (Fekki) Her ne kadar istinaf incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ise de, inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlık, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı ile davalı banka arasında kredi sözleşme ilişkisi yoktur. Kredi Sözleşmesinin tarafı dava dışı satıcı firmadır. Davacı, dava dışı satıcıdan bağımsız bölüm satın almış olup ipoteğin fekki için davalıya para gönderdiğini, buna rağmen ipoteğin fekkedilmediğini belirterek ipoteğin fekkini istemiştir. Davada, banka kredisiyle ilgili bir tartışma yapılmayacaktır. Kredi borcunun miktarı, faiz vb. konular tartışılmayacaktır. Uyuşmazlık ipoteğin fekki talebinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Oto San. ve Tic. Ltd. Şti'nin kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere taşınmazını ipotek ettiğini, bu şirketin borcu kapandıktan sonra ipoteğin fekki için bankaya müracaat ettiğini, ancak davalı bankanın şirket ortaklarından ...'ın borcu olduğu gerekçesi ile ipoteğin fekkini yapmadığını, müvekkilinin ...’a ait 15.365,75 TL borcu "ipoteğin fekki için itirazı kayıt ile ödüyorum" şerhi ile ödediğini, ipoteğin teminat ipoteği olduğunu,ipoteğin fekki için itirazı kayıtla ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, ipoteğin fekki ve tazminat, birleşen davada itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Asıl dava, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit, ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Birleşen dava, genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, ipoteğin asıl borçlunun davalı bankaya karşı asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlarını kapsayacak şekilde tesis edildiğini, ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller sonucunda, ipoteğin teminatı olan bireysel kredi borcunun tamamen ödendiği, dava dışı asıl kredi borçlusunun ticari kredi sözleşmesine kefilliğinden dolayı dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiği, bu ticari kredi sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, dolayısıyla davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasıdır....
Sıf. ) Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
YANIT: Davalı avukatı tarafından verilen 31.08.2020 tarihli istinafa yanıt dilekçesinde özetle; "...İpoteğin fekki davası, yolsuz tescilin düzeltilmesi davası değildir. İpoteğin fekki davasında, fekki talep edilen ipotek nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı da değerlendirilir dolayısıyla menfi tespit davasıyla aynı konuları inceler. Davacı tarafça huzurdaki dava ile menfi tespit talebinde bulunulmuş, tarafımızca daha önce bu konuda açılmış bir ipoteğin fekki davası olduğu, dava konularının ve taraflarının aynı olduğundan bahisle derdestlik itirazında bulunulmuş ve Sayın Yerel Mahkemece de aynı şekilde kanaat getirilerek dava bu nedenle reddedilmiştir. Ancak davacı tarafça her iki davanın konusun ve sonuçlarının ayrı olduğundan bahisle istinaf talebinde bulunulmuştur. İş bu davanın esasını oluşturan ilişki müvekkil banka ile dava dışı Ömer Karaoğluol arasında kabul ve imza edilen konut finansman kredisi sözleşmesidir....
DAVA : MENFİ TESPİT - İSTİRDAT -İPOTEĞİN FEKKİ DAVA TARİHİ : 13/12/2022 KARAR TARİHİ : 19/02/2024 YAZIM TARİHİ : 23/02/2024 Mahkememizde açılan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili ; Davalı tarafından davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi amaçlı başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, sonradan davalı ...'e devir edilen diğer davacı ...'a ait taşınmaz üzerinde dava dışı ... şirketi ile davalı arasında imzalandığı söylenen bayilik sözleşmesi nedeni ile 320.000,00 TL bedelli ipotek bulunduğu gerekçesi ile icra takibinin başlatıldığını, daha önce davalı tarafından bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için ... şirketi ve davalı ... haklarında ..... Esas sayılı davanın açıldığını, yapılan yargılama sonucu ipotek veren davacı ...'...
Başlatılan takip nedeniyle menfi tespit talebi (20.234,30 TL) yönünden dava harçlandırılmış ise de bu talep yanında ipoteğin fekki talebi de bulunduğundan ve ipoteğin fekki davalarında ipotek bedeli olan 320.250,00 TL üzerinden eksik harç davacıya tamamlatılmış, toplam dava değeri 340.484,30 TL olduğu tespit edilmiştir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....