Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile başlatılan icra takibi sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

    Asıl ve birleşen dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;her ne kadar menfi tespit davasında davacı,itirazın iptali davasında davalı tarafça, Medaş tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik borcundan kendisinin sorunlu olmadığı,kaçak kullanımın tespit edildiği tarihlerde taşınmazın eski kiracısı GHG Tarım Ltd .Şti tarafından kullanıldığı iddiasında/savunmasında bulunulmuş ise de kaçak elektrik kullanımı tespit edilen 4790737 numaralı aboneliğin davacı adına olduğu,kaçak kullanımın kiracı tarafından gerçekleştirildiği kabul edilse dahi davacının kaçak kullanımdan sorumlu olduğu anlaşılmakla menfi tespit davasının reddine birleşen itirazın iptali davasının kabulüne,şartları oluşmadığından taraflarca talep edilen tazminat istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" gerekçesiyle asıl davanın reddine, asıl davada İİK 72/5 maddesi doğrultusunda davacı tarafın talep etmiş olduğu tazminat isteminin reddine, asıl davada İİK 72/4 maddesi uyarınca davalı tarafın...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, davacının malik olduğu evinde kaçak elektrik kullanıldığından bahisle düzenlenen kaçak elektrik ceza tutanağından kaynaklanan mükerrer ödemeye ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Birleşen davada elektrik kurumu aynı borç ile ilgili girişilen takibe itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacı abonenin iş yerini 1992 yılında terk ettiği, 09.03.2004 tarihinde yapılan kaçak elektrik kontrolü sırasında kaçak tutanağının düzenlendiği ancak bu borçtan iş yeri ile bağlantısı kalmayan davacının sorumlu olmayacağı gerekçeleri ile menfi tespit davasının kabulüne, icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, birleşen itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davalısı birleşen davanın davacısı vekilince temyiz edilmiştir. Abonelik ilişkisi devam eden asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı ...'...

        Davacının asıl dava yönünden dava dilekçesinin 7043888- 7044977 no' lu iki ayrı aboneliğe ilişkin tutulan kaçak tespit tutanağından kaynaklı menfi tespit talebine ilişkin olduğu görülmekle birlikte, ilk derece mahkemesince kurulan menfi tespit hükmü ise sadece tek aboneliğe ilişkindir. Taleplerin tümü hakkında hüküm kurulmamış olması HMK nun 297/2 maddesine aykırılık teşkil ettiği gibi, hüküm bu haliyle infazda tereddüt yaratacak mahiyettedir. Bu itibarla öncelikle davacının her bir talebi yönünden ve her iki aboneliğe ilişkin kaçak tutanaklar ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle, davacının talebi ile bağlı kalınarak, gerektiğinde yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle, müşterek ya da oranlama yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmesi gerektiğinden, sair istinaf sebepleri incelenmeksizin, kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

          Somut olayda, davacı şirketin talebi; 2009/1 kaçak tahakkuku- 2009/1 kaçak ek tahakkuku ve 2009/3 otomatik dönem tahakkukuna ilişkin olmak üzere 27.657,60 TL asıl alacak, 9.968,27 TL gecikme cezası ve 1.794,29 TL KDV olmak üzere toplam 39.420,16 TL nin tahsiline ilişkin başlatılan takibe yönelik itirazı iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar takip ve dava konusu edilen faturalardan 30.01.2009 tarihli 8.447,20 TL lik kaçak ve 17.642,00 TL lik kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 26.089,20 TLlik fatura, davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında değerlendirilip sonuca bağlanmış ise de, eldeki davada, menfi tespit davası ile kesinleşen hükmün de dikkate alınıp menfi tespit davasına göre eldeki itirazın iptali davasının sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu şekilde, sadece....dönemine ait otomatik dönem tahakkukuna ilişkin 1.568,40 TL lik fatura yönünden hüküm oluşturulması infazda güçlük yaratacağından mahkemece,.......

            İİK.nun 72/6.maddesi hükmünce, menfi tespit davasının açılmasından sonra yargılama sürecinde borç ödenmiş ise ıslaha dahi gerek olmaksızın davacının talebi üzerine davaya istirdat davası olarak devam olunur. Nitekim yerel mahkeme gerekçesinde de anılan yasa hükmüne değinilmiştir. Ne var ki mahkemece, menfi tespit davasındaki dava değerinin ödenen 6.785,04 TL’ye çıkarılmasına ilişkin yapılmış ıslah talebi de bulunmadığından bahisle menfi tespit davasına konu miktardan fazlası için istirdat kararı verilemeyeceği gerekçesi ile sadece menfi tespit davasına konu bedelinin istirdadına hükmedilmiştir. Oysa takibe konu edilen bedeli yanında ödeme tarihine kadar işlemiş faiz de gözetildiğinde yargılama sırasında ödenen toplam bedelin istirdadına karar verilmesi anılan yasa hükmü gereğidir. Mahkemece, istirdat yönünden yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 24/09/2007 No : 623/1958 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava kaçak su tüketimi bedeli alacağının tahsili için girişilmiş ve kesinleşmiş takipten ve dayanak kaçak su tutanağından dolayı borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Davalı işletme vekili davacının kaçak su kullandığını, hesaplamada bir yanlışlık olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                  Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu