Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 53). Bu durumda, icra takibinden sonra açılmış işbu menfi tespit davasında ancak İİK'nın 72-(3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez....
. - VEKİLLERİ : DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Ereğli/Konya İcra Müdürlüğü'nün ......
Davalı banka vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, icra takibinin ve müvekkilinin genel merkezinin İstanbul'da olduğunu, ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, senet nedeniyle müvekkilinin alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ....., yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, toplanan delillere göre, İİK'nın 72/son fıkrası gereğince icra takibinin yapıldığı yer ile davalı alacaklının yerleşim yerinin yetkili olduğu, icra takibinin ... icra müdürlüğünde yapıldığı, alacaklının yerleşim yerinin ise ... olduğu, davalı bankanın yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı tarafın yargılama sırasında menfi tespit isteğini kabul ettiği, her ne kadar kötüniyet tazminatı isteğinin kabul edilmediği bildirilmiş ise de, icra takibine konu senetlerin ödendiğinin davalı tarafça bilinmesine rağmen yapılan icra takibinin haksız olduğu gibi davalının da kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2010/10843 esas sayılı takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve taktiren %40 itibarıyla 6.200 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davaya konu çeke ilişkin takibin İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile takibin yetki yönünden iptal edildiği, bu kararın kesinleştiği, ancak icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmediği, bu nedenle ortada geçerli bir icra takibi olmadığından menfi tespit davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çeke dayalı menfi tespit davasıdır.İİK'nun 72.maddesinde düzenlenen menfi tespit davası somut olayda olduğu gibi icra takibinden sonra açılabileceği gibi icra takibinden önce de açılabilir. Başka bir söyleyişle menfi tespit davası açılabilmesi için derdest bir icra takibinin bulunması şart değildir....
Ancak menfi tespit davasında davanın kabulü halinde icra takibinin ayrıca iptaline karar verilmesi gerekmediğinden mahkemenin takibin iptali istemini ayrı bir dava gibi nitelendirerek görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz ise de bu konu temyiz sebebi yapılmadığından göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasının iptali ile icra yoluyla tahsil edilen miktarların müvekkiline yasal faizi ile iadesine, mahkeme kararının kaldırılarak icra takibi nedeniyle davalının %60'dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ... Karar sayılı dosyası. Mersin 6. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibarıyla " İstirdat ve İcra Takibinin İptali" talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, icra takibine konu bononun davacı tarafından doldurulmadığını, davacının bonoyu boş olarak Haziran ayında 1.500,00.TL'lik ödemesine teminat olarak verdiğini, Mersin 6.İcra Müdürlüğü'nün ......
, davacı tarafın alacağı olduğunu iddia ettiği icra takibinin müvekkilİ şirketin --------sayılı menfi tespit davasından sonra açıldığını, menfi tespit davasının konusunun içerisinde kalan bir alacak iddiası olduğunu, Buna göre, yetkili icra dairesine açılan geçerli bir icra takibinden sonra yapılan itiraza ilişkin görülecek davada ------sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; öncelikle yetkisiz icra dairesinde müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin iptalini, yetkisiz icra dairesinde açılan icra takibinden kaynaklanan davaya mahkemenin yetkisi olmaması sebebiyle mahkemenin yetkisizliğini, davacının alacağı olduğunu iddia ettiği faturanın icra takibinden önce --------- menfi tespit dava dosyası kapsamında kalması sebebiyle bu dava için bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyası ile takibin iptali davası açılmış ancak dava hali hazırda derdest olduğunu, Uzlaşma Tutanağında davacıların üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, Davalı/alacaklı kendi firmasında olan programları talep etmekte ve devamla bir hakkın hukuki korumanın taşınır mal statüsüne sokularak kendisine teslimini talep etmekte olup yapılan icra takibinin hukuki bir dayanağı, geçerliliği ve icra edilebilirliği mevcut olmadığını ileri sürerek Takip konusunun Uzlaşma Protokolü olduğu varsayımında dahi, protokol şartları yerine getirilmiş olduğundan itfa nedeniyle ve ifa imkansızlığı nedeniyle borçu olmadığımızın tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava ... ....Genel İcra Müdürlüğünün 2023/... sayılı dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Menfi Tespit davalarında arabuluculuk dava şartı olup, TTK'nun 5/A maddesinde düzenlenmiştir....
Elbetteki menfi tespit talebi ile alacak talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda verilecek hükümler de farklıdır. Ancak dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası "dava konusunun bir miktar para alacağı" olduğudur. Dava şartının sadece alacak ve tazminat davalarında getirildiğini kabul sınırlı bir uygulamaya yol açacak olup, bu sonucun da kanunun amaçsal yorumuna uzak olacağı ve menfi tesbit davalarının her zaman istirdada dönüşebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12....