Davalı vekili, davalının durumu öğrendikten sonra hacizleri kaldırdığını, davacının bir zararının olmadığını ve dava açmakta da hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddi ile tazminat istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de, menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için, davalı alacaklının yaptığı icra takibinin haksız bulunmasının tek başına yeterli olmadığı, bundan başka İİK....
Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Zira, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Prof. Dr. Hakan Pencanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Do. Dr. Meral Sungurtekin Özkan, Doç. Dr. Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) Anılan maddeye göre, aleyhine tazminat hükmedilen tarafın açacağı davanın niteliğine göre (menfi tespit veya alacak davası) icra takibi durur, lehine tazminat verilen asıl takibin borçlusu menfi tespit davası açarsa, bu dava aleyhine tazminata hükmedilen asıl takibin alacaklısı lehine sonuç doğurmayacağından, lehine tazminat verilen borçlunun, mahkeme ilamını alacaklı aleyhine icra takibine koymasına engel olmaz. Bu nedenle borçlunun açmış olduğu menfi tespit davası, yine borçlunun alacaklı aleyhine tazminatın tahsili amacıyla başlattığı icra takibini durdurmaz....
İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceğine (İİK md. 72) göre icra takibinin yapıldığı Adana Mahkemeleri yetkilidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek deliller değerlendirilip varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Mahkemeleri, önlerine gelen uyuşmazlığı hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre çözümlerken, genel mahkemede görülen menfi tespit davasının sonuçlanmasını bekletici mesele yapamaz ise de genel mahkemenin menfi tespit davasının kabulüne yönelik kesinleşmiş hükmünü HMK 114/1- i maddesi gereğince göz ardı edemez. Davacı tarafça dava dilekçesi açmış olduğu menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Menfi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekmez ise de menfi tespit davasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamı icra hukuk mahkemesini bağlar....
İcra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Davacı İstanbul 3. İcra Dairesi 2023/12418 Esas sayılı icra takip dosyasının iş bu menfi tespit davası sonlanıncaya dek durdurulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuş ise de İİK'nın 72/3 maddesi gereği ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiş ... " gerekçeleri ile; " 1- Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı anlaşılmakla İİK'nın 72/3 maddesi gereği İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE, " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece "Dava, İİK'nın 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olup icra takibinden sonra açılan bir menfi tespit davasıdır. İİK'nın 72. maddesi gereğince; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ancak teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece "Dava, İİK'nın 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olup icra takibinden sonra açılan bir menfi tespit davasıdır. İİK'nın 72. maddesi gereğince; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ancak teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmamış olmakla birlikte, İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. (Yargıtay 19 H.D'nin 21/05/2019 tarih 2017/5509 E. 2019/3347 K.) ipoteğin fekki istemi de temelde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermektedir. İİK 72/2 maddesi “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra takibin durdurulması niteliğinde satışın durdurulmasına yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece taşınmazın paraya çevrilmesinin durdurulmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....
(Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372) Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce (alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması şartı ile) ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz....
Bu durumda, davacı, ödeme nedeniyle İİK.nun 71/1.maddesi gereğince icra takibinin iptali talep adilen uyuşmazlığın, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davalı, devam eden tazminat davası sırasında davacı aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının infazı için icra müdürlüğüne başvurmuş, icra takip dosyası açılarak ihtiyati haciz ile ilgili işlemler yapılmış, daha sonra icra emri düzenlenmiştir. Bunun üzerine davacı işbu dava ile icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava sırasında verilen ihtiyati haciz ile ilgili ihtiyati haczi tamamlayan merasimin düzenlendiği yukarıda bahsedilen İİK 264/3 maddesi uyarınca tazminat davası sonucunda alacakla ilgili karar verildikten sonra esas takibe geçilmesi gerekirken bu usule uyulmadan daha mahkemece karar verilmeden önce esas takibe geçilerek icra emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır....