Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ticaret A.Ş.nin davalı ...aleyhine açtığı birleşen menfi tespit davasına yönelik olarak davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı ...nin davacı ...Ş. aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldıktan sonra davacı ...'nın aynı ticari ilişkiye ve delillere dayanarak borçlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Hukuki yarar, dava şartı olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Menfi tespit davasında ileri sürülen iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, somut olayda eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında da hukuki yarar bulunmadığının gözetilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ......

    İdare Mahkemesinin kesinleşen kararı ile itiraz komisyonunun 14.08.2009 tarih ve 143 sayılı red kararının (başka bir idari para cezasına ilişkin komisyon kararı) iptaline karar verildiği, oysa dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan idari para cezasına itirazın reddine dair 05.10.2009 tarih ve 174 sayılı komisyon kararına karşı, yukarıda belirtilen şekilde dava açılıp açılmadığı, mahkemece irdelenmemiştir. O halde mahkemece öncelikle, söz konusu ödeme emrinin kesinleşip kesinleşmediği irdelenmeli, bu bağlamda, itirazın reddine ilişkin davaya konu 05.10.2009 tarih ve 174 sayılı komisyon kararına karşı idare mahkemesinde, süresinde dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, kesinleşme söz konusu ise artık iş mahkemesinde menfi tespit ve itiraz davası açılamayacağı hususları gözden uzak tutulmamalı, ödeme emri iptali yönünden ise 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı olarak inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmelidir....

      gözetilmeyerek, "açılan ve derdest olan itirazın iptali davası olduğu", "mahkeme hükmünün veyahut icra takibinin kesinleşmediğinden" bahisle müvekkilin menfi tespit davası açmasında hukuki yararının olmadığı şeklinde bir hüküm tesis edilmesi izahtan vareste olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın kabulü mümkün olmamakla birlikte emsal kararlar da gözetilerek müvekkilin menfi tespit davası açmasında hukuki yararının olacağı açık ve net bir şekilde anlaşıldığını, zira emsal kararlardan da derdest olan bir itirazın iptali davası da olsa kişinin hukuki baskıdan kurtulmak amacıyla menfi tespit davası açmasında" hukuki yararının olacağından "bahsedildiğini, davalı kooperatifin 30 kadar üyenin inşaatlarına hiç başlamadığı hususu da dikkate alınarak" ara kesin maliyetlerle ilgili içtihat doğrultusunda da müvekkilin davalı kooperatife borcunun olmayacağını, Yerel Mahkemece 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11.maddedeki yasal düzenleme çerçevesinde dava açmamızda hukuki yararın...

      tespit davası açılmış olsa da yerel mahkemece tüm bu takipler ve davalı kooperatifin üyelerine vermiş olduğu mağduriyetler gözetilmeyerek, "açılan ve derdest olan itirazın iptali davası olduğu", "mahkeme hükmünün veyahut icra takibinin kesinleşmediğinden" bahisle müvekkilin menfi tespit davası açmasında hukuki yararının olmadığı şeklinde bir hüküm tesis edilmesi izahtan vareste olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın kabulü mümkün olmamakla birlikte emsal kararlar da gözetilerek müvekkilin menfi tespit davası açmasında hukuki yararının olacağı açık ve net bir şekilde anlaşıldığını, zira emsal kararlardan da derdest olan bir itirazın iptali davası da olsa kişinin hukuki baskıdan kurtulmak amacıyla menfi tespit davası açmasında" hukuki yararının olacağından "bahsedildiğini, davalı kooperatifin 30 kadar üyenin inşaatlarına hiç başlamadığı hususu da dikkate alınarak" ara kesin maliyetlerle ilgili içtihat doğrultusunda da müvekkilin davalı kooperatife borcunun olmayacağını, Yerel Mahkemece...

        (İİK, m. 72/3)Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Meral S. Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK.)'nun 72 maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir....

          DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili , davalı müflis S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine ... tarihinde 7.620,00 TL ödeyerek... no'lu üye kayıt numarası ile üye olduğunu, düzenli olarak tüm ödemelerini yapan müvekkiline 2007 yılında yapılan kura çekiminde kayseri ili ... ilçesi .... mahallesinde ... ada, ... pafta ,... parsel ,130 m2 , ......

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nce somut olay bakımından menfi tespit davası açıldığından mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle menfi tespit davası açılan mahkemeye gönderme kararı verilmiş, menfi tespit davası açılan mahkemece, iddia ve savunmaların esastan yargılamayı gerektirdiğinden bahisle, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile kaldırılmasına karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ihtiyati haciz kararına itirazın incelenmesi istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK 265/II. hükmünün 2'nci cümlesine göre; "mahkeme itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir." Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati hacze itirazın ihtiyati haciz kararını veren mahkeme tarafından incelenmesi gerekir. Somut olayda ihtiyati haciz kararı ..... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmiş, ihtiyati hacze itiraz ise İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce incelenmiştir....

              Menfi tespit davası açıldıktan sonra davacı borçlu kooperatif aleyhine başlatılan iflas yoluyla takibe itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davasının konuları farklıdır.Menfi tespit davasında hukuki ilişkinin varlığı tespit edilmekte iken itirazın kaldırılması ve iflas davasında hem hukuki ilişki tespit edilmekte hem de borçluya depo emri tebliğ edilerek ödeme yapmaması halinde iflasına karar verilmektedir. Somut olayda derdestlik itirazının koşulları mevcut olmadığından mahkemenin aksine gerekçesi isabetli değildir. Diğer taraftan derdestlik itirazının kabul edilebilmesi için ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. Davalının basit yargılama usulüne tabi iflas davasında ilk oturuma kadar derdestlik itirazı bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, ipoteğin fekki ve tazminat, birleşen davada itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Asıl dava, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit, ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Birleşen dava, genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada, acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan itirazın iptali, birleşen davada acentelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, birleşen davada acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 ve 72 nci maddeleri 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı, birleşen davalarda davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V....

                    UYAP Entegrasyonu