Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın menfi tespit davası olduğu, TTK'nun 5/A maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; menfi tespit davasının alacağın tespiti davası olmadığını, dolayısıyla arabuluculuğa tabi olmadığını bildirmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davanın usulden reddine karar verilmesi nedeniyle AAÜT'nin 7.maddesi uyarınca lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerekirken mahkemenin bu hususu gözden kaçırdığını bildirmiştir. GEREKÇE:Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemizce istinaf aşamasında davaya konu icra dosyasından ödeme emirlerinin celbi sağlanmış, buna göre davalının Kadıköy ...İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında çeke dayalı olarak dava dışı .... Ltd. Şti ile dava dışı .......

    Bu durumda İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasında tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veya borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının görevin belirlenmesinde bir etkisi bulunmadığından, HMK'nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      KARŞI OY Uyuşmazlık, direnme kararına konu menfi tespit davasında İİK 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası alacaklı tarafından icra takibine başvurulmadan önce açılabileceği gibi, icra takibinden sonra, takip sırasında da açılabilir. İcra takibi başladığında menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı hâlde, takip sırasında gelişen duruma göre borçlu takip sırasında menfi tespit davası açmak zorunda kalıp takip sırasında da menfi tespit davası açabilecektir. Somut olayda, davalı tarafından İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/27089 sayılı dosya ile 26.8.2013 tarihinde iki adet bonoya dayalı icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiştir....

        Bilindiği üzere gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'(İİK)nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur....

        E sayılı dosyasındaki alacaklı konumunda olan ... tarafından kendisine İİK.89 maddesi kapsamında 1,2,3 nolu haciz ihbarnameleri haksız, usulsüz gönderilen ve takip borçlusu ... Ltd Şti'ye karşı da herhangi bir borcu olmaması nedeniyle iş bu borçlu olmadığının tespiti içerikli menfi tespit davası açan davacı konumunda olduğunu, takip borçlusu ... Ltd. Şti.'nin ise İİK 89/3 kapsamında açılan iş bu menfi tespit davasında doğrudan taraf konumunda olmadığını, ama İİK.72 kapsamında takip borçlusu aleyhinde menfi tespit davası açılmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığını, Konya .İcra Müdürlüğünün ......

          Borcu nedeniyle davacıya haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacının haciz ihbarnamesine itiraz süresini geçirmediği, davacının, davalılara herhangi bir borcununu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açtığı, davalı , davacı ve dava dışı takip borçlusunun tacir olmadığı, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığı ve ticari iş niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından, HMK'nın 2.maddesi gereğince davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." şeklinde karar verildiği görülmüştür.Konuyla ilgili İstanbul 16. Bam Hukuk Dairesinin Dosya No: 2020/369 Esas Karar No : 2020/327 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Dava hukuki niteliği itibariyle İİK.89. maddeye dayalı menfi tespit davasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının dava dışı ... Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptığını ve İİK 89. maddesi uyarınca haciz ihbarları gönderdiğini, bu ihbarlara zuhulen itiraz edilmediğini iddia ederek davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, husumetin dava dışı ... Ltd. Şti'ne yönetilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının davalı şirketin ortağı olduğu ve borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağı, davanın menfi tespit davası olarak kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              Dava, İİK.'nun 89. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nun 89/III. Maddesine göre, üçüncü haciz ihbarnamesini alan 3. şahsın 15 günlük sürede menfi tespit davası açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, re'sen nazara alınması gerekir. Somut olayda, davacı üçüncü şahsa haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, 3. haciz ihbarnamesi 19.11.2008 tarihinde tebliğ edildiği halde iş bu menfi tespit davası yasal 15 günlük hak düşürücü süreden sonra 22.08.2011 tarihinde açıldığından süresinden sonra açılan davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı) Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01/10/2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK. 'nın 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK.'nın 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK.'nın 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....

                  'a İİK 'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacıların ... dosyasına süresi içinde beyanda bulunmamaları nedeni ile İİK'nun 89/3 maddesi gereğince eldeki menfi tespit davasının açtıkları anlaşılmıştır. ÎÎK'nın 89/3- maddesinin, üçüncü cümlesi, "..ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu ... dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı ... dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı ... dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut hu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir....

                    UYAP Entegrasyonu