Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevabında, ipotek limitini aşan alacak yönünden ilamsız takip yapılmasında İİK’ nun 45.maddesine aykırılık bulunmadığını, 2003/9 sayılı dosyadan 770.000.000.000 TL ipotek limiti ile sınırlı takibe geçildiğini, kefillerin kefalet limitinden sorumlu olduğunu, faiz ve fer’ilerine ilişkin talebin sözleşme ve mevzuata uygun bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı bankanın takip tarihi itibariyle 884.190.441.669 TL alacağı bulunduğu, 2003/9 sayılı dosyadan 770.000.000.000 TL üzerinden yapılan takibe yönelik menfi tespit isteminin yerinde olmadığı, müteselsil kefil aleyhine kefalet limiti üzerinden takip yapılabileceği gerekçesiyle 2003/9 sayılı takibe yönelik menfi tespit isteminin reddine, takibin devamına , 2003/10 sayılı takiple ilgili olarak ......

    Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 53). Bu durumda, icra takibinden sonra açılmış işbu menfi tespit davasında ancak İİK'nın 72-(3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez....

      Sayılı ilamı dikkate alınarak davacı tarafa yemin delili hatırlatılmasına yönelik ara karardan rücu edilerek, davacı tarafın davalı tarafa İİK 89/3. Maddesine dayalı olarak davalı tarafa borçlu olduğu hususunu ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine , yasal şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        kadar da dava açıldığına dair bir bilginin dosyaya sunulmadığını, davacı taraf davasını İİK MD. 89/3 kapsamında menfi tespit talepli olarak açtığı iddiasında ise, 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı için davanın hak düşürücü süre yönünden reddinin gerekeceğini, davacı tarafın UYAP sistemi üzerinden davayı açarken dava değerini 1.000,00 TL olarak gösterdiğini ve 1.000,00 TL üzerinden harçlandırdığını, dava dilekçesinin sonuç kısmında 80.229,75 TL'nin iadesini talep ettiğini, davacı tarafa eksik harcı tamamlaması için kesin süre verilmesi gerektiğini belirterek, dava dilekçesinin sonuç kısmında istirdadı talep edilen 80.229.75 TL üzerinden yatırılmayan eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde harcın tamamlanmaması durumunda davanın reddine, dava İİK md. 89/3 kapsamında üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası olarak kabul edilecek ise, 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine, dava İİK...

          Mahkemece, takibin davalı alacaklı Bahtiyar tarafından borçlular davacı ... ile diğer davalılara karşı 7.685,33 TL için yapılıp kesinleştiği, davanın İİK 72. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, mahkemenin görevinin HUMK nun 1. maddesine göre faiz, icra tazminatı ve giderler dışında kalan (çek tazminatı dahil) miktara göre belirleneceği, İşlemiş faiz dışında görevde dikkate alınacak miktarın 7.659,75 TL olduğu, dava tarihinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev sınırının HUMK nun 8. maddesine göre 7.230,00 TL olduğundan davanın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olup hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup davacılar davayı 7.183,00 TL üzerinden açmıştır. Dava tarihi itibariyle miktar yönünden Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

            Hukuk Genel Kurulunun 1996/654-805 sayılı ve 21.11.1996 tarihli kararında da belirtildiği üzere borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı durumundaki davalı, iddiasını def'i yolu ile ileri sürdüğü için borçlunun açtığı menfi tespit davası zamanaşımını keser. Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan itiraz ve şikayet ise takibi durdurmayacağından zamanaşımını kesmez. İcra mahkemesinin yukarıdaki kuralı tekrarlayan gerekçesi yasaya uygundur. Ancak, borçlunun açtığı Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/726 esasında kayıtlı menfi tespit davasının HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, bu durumda, anılan davanın zamanaşımının kesilmesi yönünde takibe bir etkisinin bulunduğundan söz edilemez. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Hukuk Genel Kurulunun 1996/654-805 sayılı ve 21.11.1996 tarihli kararında da belirtildiği üzere borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı durumundaki davalı, iddiasını def'i yolu ile ileri sürdüğü için borçlunun açtığı menfi tespit davası zamanaşımını keser. Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan itiraz ve şikayet ise takibi durdurmayacağından zamanaşımını kesmez. İcra mahkemesinin yukarıdaki kuralı tekrarlayan gerekçesi yasaya uygundur. Ancak, borçlunun açtığı ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/726 esasında kayıtlı menfi tespit davasının HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, bu durumda, anılan davanın zamanaşımının kesilmesi yönünde takibe bir etkisinin bulunduğundan söz edilemez. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

                İİK. 72. maddesinin 4-5. fıkraları uyarınca borçlunun menfi tespit davası kapsamında takip dosyası için yatırmış olduğu 286.863,73 TL üzerindeki tedbir kalkacağı için bu miktarın alacaklıya ödenmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. Ne varki ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan menfi tespit davası kapsamında, asıl alacak dışında, %15'i olan 43.024 TL tutarında teminata ilişkin menfi tespit davasında, uğranılan zarar iddiası ispat edilip mahkemece karar altına alınmamıştır. Bu para, şayet alacaklı tarafından haciz edilmemiş ise mahkeme kararı ile serbest kaldığından alacaklıya ödenemez. Bu paranın borçluya ödenmesi gerekir. Mahkemece, bu kapsamda inceleme yapılarak bir karar vermek gerekirken icra müdürlüğünün teminat halen çekilmediğinden bahisle verdiği cevaba istinaden şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/749 Esas KARAR NO : 2021/841 DAVA : Menfi Tespit (İİK md. 89 gereğince) DAVA TARİHİ : 07/12/2020 KARAR TARİHİ : 19/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (İİK md. 89 gereğince) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacıya İİK 89/3.maddesine göre üçüncü haciz ihbarnamesi 25.11.2020 tarihinde tebliğ edilse de borçluların davacıdan herhangi bir hak ve alacağı veya malı bulunmadığını, süresi içinde menfi tespit davasının açıldığını, menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar cebri icra işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ... Makine İnş.Turizm ... A.Ş.'nin 23.05.2019 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu Toplantısında aşağıdaki kararların alındığını, şirket ortaklarından ... TC nolu ...'...

                    İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece 16/07/2021 tarihli ara karar ile; menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir müessesesine ilişkin özel düzenleme bulunmakta olup İİK'nun 72/2. maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması, İİK'nun 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçeleriyle davacı vekilinin talebinin kısmen kabulüne, davacı vekili dava dilekçesi ile icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK'nun 72/3 1. cümlesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine, Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ......

                      UYAP Entegrasyonu