Davalı tarafından başlatılan icra takibinde 22.328,00 TL asıl alacak ve 28.630,01 TL işlemiş faiz ile birlikte toplam alacak miktarının 50.958,01 TL olduğu anlaşılmaktadır. Araçta bulunan hukuki ayıp nedeni ile davalının zapta karşı tekeffül hükümleri gereği isteminin yerinde olduğu anlaşılmış ise de, hüküm fıkrasında 11.157,00 TL dan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiş olup, kurulan bu hüküm infaza elverişli olmadığı gibi, menfi tespit isteminin konusunu oluşturan icra takibindeki işlemiş faiz de dahil alacak istemlerini karşılar nitelikte değildir. Hal böyle olunca mahkemece, icra takibindeki alacak istemlerini karşılar nitelikte karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine dayanak yapılan çeklerin ödenmiş olması nedeniyle, borçlu olunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir. Davalı vekili, çeklerin takibe sehven konulduğunu ve dava dilekçesi tebliğ edilmeden icra takibinden vazgeçtiklerini, hacizlerin kaldırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit KARAR TARİHİ : 03/03/2022 YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022 Yukarıda belirtilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ Dava ; senet nedeniyle başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dairemizce dosyanın incelenmesinde, davaya konu Gölbaşı (Ankara) İcra Müdürlüğü'nün 2015/1843 Esas sayılı takibe dayalı icra dosyasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle Gölbaşı (Ankara) İcra Müdürlüğü'nün 20215/1843 Esas sayılı dosyasının eklenerek eksiksiz olarak yeniden inceleme yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....
İİK.nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit davası sırasında borç ödenirse dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Dava konusu çek davacı aleyhine başlatılan 2009/6752 Esas sayılı icra takibinde tedbir kararı verilmediği için 22.09.2009 tarihinde fer’ileriyle birlikte ödenmiştir. Bu durumda mahkemece istirdata karar verilmek gerekirken davacının sadece borçlu olunmadığının tespitine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünde başlattığı icra takibinde 21.908,94 TL asıl alacağın tahsilini talep etmiş ve bu takip kesinleşmiştir.Davacı ise aleyhine başlatılan icra dosyasında talep edilen alacakla ilgili hiç borcunun bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, davacının 7.319,94 TL asıl alacak, 9.036,87 TL işlemiş faiz borcunun mevcut olduğu tespit edilerek, toplam 16.356,81 TL borcun icra dosyasında talep edilen 21.908,54 TL'den mahsup edilerek 5.551,73 TL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiştir. Dairemizin Sayın çoğunluğu bu kararın onanmasına karar vermiştir. Dava, kesinleşmiş icra takibine istinaden açılan menfi tespit davasıdır. Yani davanın konusu kesinleşen.... İcra Müdürlüğü'nün 2009/26800 esas sayılı dosyasındaki takip alacağıdır. Anılan dosyada, 21.908,94 TL kooperatif üyeliğinden kaynaklanan asıl alacak talep edilmiş ve takip “asıl alacak” olarak kesinleşmiştir. Bir başka değişle davanın konusu asıl alacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, genel kredi sözleşmesi uyarınca geçerli bir kefalet ilişkisinin bulunmaması nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili; davacının 09.03.2006 tarihli sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefalet miktarının da 275.000 TL olarak belirlenmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
KARŞI OY YAZISI Davacı-borçlu, davalı-alacaklıya karşı açtığı menfi tespit davasında, aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip dayanağı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemişken; 02.02.2016 tarihinde davasını ıslah ederek çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebini takip dayanağı çekin keşide tarihi tahrif edilerek ibraz süresi geçtikten sonra muhatap bankaya ibraz edilmesi nedeniyle kambiyo senedi vasfı olmayan belgeye dayanarak kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, davacı-borçlunun ıslah edilmiş talebinin İcra Hukuk Mahkemesi'nde kambiyo şikayeti yoluyla ileri sürülebileceği gerekçesiyle dava usulden reddedilmiştir. Davacı-borçlu ıslahla ileri sürdüğü talebinde yine menfi tespit istemektedir. Bu nedenle mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddedilmesi doğru olmamıştır....
Bu durumda davacının asıl alacak yönünden de borçlu olunmadığının tespitini istemesinde hukuki yararı kalmamıştır. O halde mahkemece asıl alacak tutarı yönünden borçlu olunmadığının tespiti isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu alacak kalemi yönünden de davanın kabul edilmesi doğru olmamıştır. Bununla birlikte dava tarihinde asıl alacağın ödendiği icra dosyasına bildirilmemiştir, asıl alacak için de icra işlemlerine devam edilme riski mevcuttur. Bu nedenle davacı borçlu, dava tarihi itibariyle asıl alacak kalemi yönünden borçlu olunmadığının tespitini istemekte haklı olduğundan, bu tutar yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması gerekir. 2-Ayrıca icra takibinde 9.839,06 TL asıl alacak ve 106,17 TL işlemiş faizin, asıl alacağa yasal avans faizi yürütülerek tümünün masraf ve vekalet ücreti ile birlikte, kısmi ödeme halinde BK 100.madde uygulanarak borçludan tahsili talebinde bulunmuştur....
İcra Dairesinin ... sayılı icra dosyasında borçlu olunmadığının tespitini isteyen takip borçlusu ... tarafından açıldığı, ...' ın senette borçlu olarak göründüğü, yine Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyasında da aynı takipte borçlu görünen ve senedin avalisti olarak imzalayan ... tarafından benzer iddialarla borçlu olunmadığına dair menfi tespit davası açıldığı, her iki dosyanın konusu olan takibin Antalya ... İcra Dairesinin ... sayılı icra dosyası ve aynı senede ilişkin olduğu, birinin borçlu birinin ... olduğu, verilecek kararların birbirini etkileyecek nitelikte olduğu, her ne kadar Antalya ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 20.10.2011 vade tarihli 4.500 TL bedelli senetteki borçlu imzasının müvekkiline ait olmadığını belirterek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu senedin müvekkilinin eline ciro yoluyla geçtiğini belirterek davayı kabul ettiklerini açıklamıştır. Mahkemece, davalının kabulü dikkate alınarak davaya konu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....