Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, ödeme emirlerinin iptaline yönelik davanın kabulüne dair karar verilmiştir....

      Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı taraf menfi tespit ile ilgili talep ve dava hakkını saklı tutarak ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. 6100 sayılı H.M.K.'nın 26/1 maddesine aykırı olarak davacının 2014/12520 takip numaralı ödeme emrinin iptali talebi aşılarak, davacının borçlu olmadığının tespitine de karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle karardaki hüküm kısmının (1.) bendinin; " davacının anılan icra takip konusu sigorta prim borcu bulunmadığının TESPİTİNE," sözcüklerinin silinerek hüküm kısmından çıkartılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle  ile karar verildi....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

          Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

              Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle, Vahdet Ltd Şti'ne ait prim borçları nedeniyle gönderilen ödeme emrinin iptali ve prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan eldeki davada, her nekadar ödeme emri davacı hakkında düzenlenmemiş ise de; eldeki davanın menfi tespit davası niteliğinde olduğunun ve davacının, prim borçlusu işyerinin asıl işvereni olmadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, ödeme emrinin davalıya 28.04.2006 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla Sincan İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davanın reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği, ayrıca icra takibine konu alacağın ödendiği, bir yıllık süre içerisinde İİK 'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davası açılmadığı ve davalı tarafça süresi içinde hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden itiraz edildiği gerekçeleriyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ve ödenen meblağlar yönünden istirdat hakkını saklı tuttuğunu belirtmiştir. Mahkemece menfi tespit davasının hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2014/1071-2018/2 Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, kararında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/449 ESAS - 2020/153 KARAR DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi'nin 2019/449 Esas, 2020/153 Karar sayılı ilamının davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Daire önüne gelen dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T4 tarafından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davalı T4 tarafından davacı Mehmet Beyazkendir adına gönderilen 06.05.2019 tarih, 2379 sayı ve 2013/012372 takip numaralı ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacının sorumluluğunun bulunduğunu, Kurum işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu