Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı limited şirkete ait 1999/6-2000/5 dönemleri ve arasına ilişkin prim ve ferilerine ilişkin borç ile 2000/3 dönemine ait idari para cezası içerikli toplam dört adet ödeme emrinin düzenlenerek şirket müdürü olduğundan bahisle davacıya tebliğe çıkarıldığı, 2000/1-5 dönem ve arasına ilişkin 2000/1907 nolu ödeme emrinin davacıya 21.06.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu ödeme emri için 28.06.2000 tarihinde mal beyanında bulunduğu, diğer 3 adet ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmediği, davacının işbu dava ile ödeme emirlerinin tebliğinin 25.09.2009 olduğunun tespiti ve iptali ile maaşına konulan haczin iptalini talep ettiği, mahkemece, 133/500 oranında şirket ortağı olan davacının 03.03.1999 -02.12.1999 tarihleri arasında şirket müdürü olduğu, 1999/6-11 arası dönemden sorumlu olduğu, 1999/12-2000/5 dönemleri arasından ise hissesi oranında sorumlu olduğu, 21.06.2000 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve davacının 28.06.2000 tarihinde mal beyanında...

    Eldeki davada, dairemizin Bozma ilamı ile; “…..öncelikle davacının HMK’nın 31’inci maddesi kapsamında talebi açıklattırılmalı, bu kapsamda, hacizlerin kaldırılması ve kurumca kendisi hakkında başlatılan takiplerin iptali istemine ilişkin olarak, davacının 1999 ve 2000 yıllarına ait olduğunu borçların dayanak ödeme emirleri olup olmadığı hususu ile talebinin menfi tespite mi yoksa ödeme emrinin/emirlerinin iptali istemine yöneldiği hususu belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....

      adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması karşısında davacı ... yönünden dava menfi tespit davasıdır. Bu nedenle, davacı ... açısından tespit yönünde karar verilmesi gerekirken söz konusu davacı hakkında da ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetli değildir. Kabule göre de; dava konusu her iki ödeme emrine konu borç dönemi 2002/7-2004/8 aylar olduğu halde 2015/20456 takip nolu ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline, 2015/20457 takip nolu ödeme emri yönünden ise davanın reddine hükmedilmesi hatalıdır. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        Kamu borçluları açısından bu sürenin geçirilmesi halinde menfi tespit davası açma hakkı bulunmamaktadır....

          A)-İdari para cezalarına yönelik ödeme emirlerinin iptali istemi bakımından; 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

            adına Konya Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesinde de borca itiraz davası açtıklarını, davalının birden fazla dava açılmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkiline gönderilen ödeme emrinin iptaline ve müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının dava dilekçesinde menfi tespit ve ödeme emrinin iptalinden bahsettiğini, ancak bu davaların farklı mahkemelerde açılması gerektiğini, menfi tespit davasının tarafların tacir olup olmamasına göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret mahkemesinin görevine girdiğini, ödeme emrinin iptali talebinin ise İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              adına Konya Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesinde de borca itiraz davası açtıklarını, davalının birden fazla dava açılmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkiline gönderilen ödeme emrinin iptaline ve müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının dava dilekçesinde menfi tespit ve ödeme emrinin iptalinden bahsettiğini, ancak bu davaların farklı mahkemelerde açılması gerektiğini, menfi tespit davasının tarafların tacir olup olmamasına göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret mahkemesinin görevine girdiğini, ödeme emrinin iptali talebinin ise İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                Sayılı davayı açarak ödeme emrinin iptalinin talep edildiğini , davacının haciz bildirimini tebliğ aldıktan sonra hesaplarını incelediğini ve Necat Ozan Yutaz’a 31.773,6- TL bakiye borcu kaldığını fark ederek bu bedeli ise davalı İdare'nin IBAN hesabına ödediğini , borcun bulunmadığından bahisle menfi tespit davasının kabulünü , ödeme emrinin icrasının öncelikle durdurulmasını ve akabinde iptalini, dava konusu ödeme emri gereği davacıdan tahsilat yapılabileceğinden ve davacının ileride telafisi imkansız zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan, dava konusu ödeme emrinin, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde kararının kesinleşmesine kadar icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, talep etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/852 Esas KARAR NO : 2023/233 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 12/11/2021 KARAR TARİHİ : 15/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ... A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine başlatılan ... 11. İcra Müd. ... E. Sayılı icra dosyasından gönderilen 226.982,29-TL için ödeme emrinin 25.10.2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, 07.10.2021 tarihinde icra dosyasına vekalet sunulduğunu ve ... İcra Müd. ... E sayılı takip dosyasının 26.05.2021 tarihinde yenilenerek davaya konu ... E sayısını aldığını, ... 11. İcra Müd. ... E sayılı icra dosyası takip talebinde alacaklısının ... Bankası olduğu ve borcun sebebinin "......

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; Üçüncü Şahsın Vergi Borcu Sebebi ile Tebliğ Edilen Ödeme Emrinin İptali ve Menfi Tespit istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı idarece istinaf edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere, alacaklı idarenin Çarşamba adli yargı çevresinde bulunmasına nazaran, yerel mahkemece verilen yetkisizlik kararında isabetsizlik bulunmadığından usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun aşağıdaki gibi reddi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Samsun 1....

                  UYAP Entegrasyonu